Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Barack Obama, geçen ay çıktığı Asya gezisinde söylemişti. Filipinler’deyken konu izlediği dış politika yüzünden aldığı eleştirilere gelince şöyle dedi: “Can ve mal kaybı yaşadığımız on yıllık savaştan sonra herkes güç kullanımına niçin bu kadar hevesli!” Nitekim dediğini yaptı. 2008 seçimi öncesi verdiği Irak Savaşı’nı bitirme sözünden sonra şimdi Amerikalıların geriye kalan son savaşı Afganistan’dakini bitirmeye hazırlandığını dün herkese ilan etti. Ve bu sene sonu itibarıyla ABD’nin buradaki muharip görevinin sona ereceğini duyurdu.
Obama’nın bugün New York Eyaleti’ndeki West Point Askeri Akademisi’nde dış politika konusunda yapacağı kapsamlı ve kritik konuşmadan önce dün Beyaz Saray Gül Bahçesi’ndeki açıklamasına göre Aralık ayında Afganistan’da sadece 9 bin 800 Amerikan askeri kalacak. Ve 2009-2011 dönemi sayıları 100 bini bulan bu askerlerin görevi de sadece Afgan Ordusu’nun güvenlik ve terörle mücadele operasyonlarına destek sağlamak olacak. Bunun dışında da askerler Afgan güvenlik güçlerine eğitim verecek.
2017’DE NORMALE DÖNECEK
2015 sonu itibarıyla bu mevcut da yarı yarıya azalacak. Ve en nihayet 2016 sonu itibarıyla misyon tamamen sona erecek. Ve Washington Yönetimi, Irak’ta olduğu gibi Afganistan’da da sadece büyükelçilik düzeyinde faaliyet yürütmeye başlayacak. 2001’den beri elde edilen sonuç ise Obama’nın dünkü açıklamasına göre tarihe şöyle yansıyacak: “Afganistan’da birçok Amerikalı’nın beklediğinden daha uzun kaldık ama bu sizi yanıltmasın. Askerlerimizin yetenekleri ve fedakârlıklarıyla, diplomatlar ve istihbarat uzmanlarıyla El Kaide liderliğine bariz bir darbe indirdik, Usame bin Ladin’i saf dışı bıraktık ve Afganistan’ın anavatanımıza karşı bir saldırı üssü olarak kullanılmasını önledik.”
YENİ HEDEF SURİYE
ABD’nin çekilme sürecine girdiği Afganistan’da, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu NATO müttefiklerinin ise Kabil’e destek için oluşturulan ISAF’deki varlığı devam edecek. Bunun dışında, ABD Afganistan defterini kapatırken, Türkiye Obama’nın bugün detaylarını açıklayacağı Suriye’de yaşanan iç savaş için oluşturulan yeni planda da muhtemelen önemli bir yer üstlenecek. Ve ABD’nin Suriyeli muhaliflere sağlayacağı askeri eğitim çalışmasına uzmanlara göre yer ve lojistik destek sağlayacak.
ÜRDÜN İSTEKSİZ OLUNCA
Dün ilk kez Wall Street Journal’ın duyurduğu yeni planın detayları henüz bilinmiyor. Ancak son bir yıldır CIA eliyle örtülü olarak Ürdün’de süren muhaliflere sağlanan eğitimin, Obama’nın West Point’te yapacağı açıklamanın ardından Pentagon’a bağlı özel kuvvet birimleri tarafından genişletilmesi öngörülüyor. Bu konuda Türkiye’nin adının geçmesi ise şimdiye kadar CIA’in eğitimleri için yer sağlayan Ürdün’ün bu kapsamda bir eğitim programına Suriye’deki radikal unsurlar ve El Kaide bağlantılı örgütlerin hedefi olma çekincesiyle sıcak bakmamasından kaynaklanıyor. Nitekim bundan üç hafta önce “Suriye’de yakın zamanda önemli gelişmeler olacak” diyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun sözleri de ABD ve Türkiye arasında başlayacak bu türden yeni bir işbirliğinin işareti sayılıyor.
AMERİKALILAR TÜRKİYE'DE
Obama’nın açıklaması öncesi Pentagon yetkilileri konuyla ilgili bir değerlendirme yapmaktan kaçındı. Hürriyet’e konuşan üst düzey bir Pentagon yetkilisi, Türkiye ve ABD’nin Suriye için nasıl bir çalışma planladıkları yönündeki soruya “Şu aşamada duyurusu yapılacak bir gelişme yok” diyerek yorum yapmaktan kaçındı. Ancak bir ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisi, uzun süredir Türkiye’de bulunan Amerikan yetkililerinin her türlü işbirliği seçeneğini değerlendirdiğini belirtti.
EL KAİDE FAKTÖRÜ
Obama’nın Manila’da dile getirdiği doktrine uygun biçimde, ABD Suriye konusunda da başından beri ihtilaftan uzak durma çabası içindeydi. Nitekim üç hafta önce Washington’da bulunan ve Beyaz Saray’da ağırlanan Suriye muhalefetinin lideri Ahmet Carba’nın Yönetim’den talep ettiği tanksavar talebi de bu kaygılarla geri çevrilmişti. Öyle ki, Carba’nın Savunma Bakanı Chuck Hagel ile görüşme isteği bile yanlış bir görüntü vereceği endişesiyle uygun görülmemişti. Ancak başta Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Suriye’deki El Kadie bağlantılı gruplar, bu dengeyi değiştirdi. Ve bu radikal unsurların birikmesiyle Suriye’nin ABD’ye yönelik olası bir saldırıda “fırlatma rampası” işlevi görme riski Washington’ı Suriye’de daha fazla inisiyatif almaya itti.