Güncelleme Tarihi:
SURİYE’de Türkiye’nin hassasiyet gösterdiği iki ayrı bölgede kritik gelişmeler yaşanıyor. Rejim güçleri ve Rusya, İdlib vilayetinde haftalardır sürdürdükleri saldırılar sonucu önceki gece stratejik öneme sahip Maarat el Numan’ı çevreleyerek bu ilçenin Serakib ile arasındaki M-5 karayolunun önemli bir kesimini ele geçirdi. Barış Pınarı harekâtı bölgesinin bulunduğu Fırat’ın doğusunda ise Rusya ve ABD, petrol bölgelerinde hakimiyet sağlamak için kara unsurlarından sonra hava unsurlarıyla da restleşti.
REJİM M-5 KARAYOLUNDA
Rejim güçlerinin İdlib’in güneyindeki Maarat el Numan’ın kırsalındaki köyleri ele geçirmesinden sonra ilçeye her an girebileceği ileri sürülüyor. Rejim güçlerinin ilçeyi çevrelemeye başladığı, ilçede kalan az sayıda sivilin de bölgeden Türkiye sınırına doğru kaçmaya başladığı bildirildi. Rejim birliklerinin çevrelemesi sonucu Maarat el Numan’ın kuzeydoğusundaki Serakib ilçesi ile bağlantısı da tamamen kesilmiş oldu. Maarat el Numan ilçesine ait siloların da rejim güçlerince alındığı belirtildi. Bu arada Rusya’ya ait savaş uçakları Serakib ile hemen altındaki Kefer Nabah’ı yoğun şekilde vururken, Halep’in batı kırsalındaki Kefer Hamra, Mansura, Raşidin, Han el Asel ve Kefer Naha da rejim güçleri ve Rus savaş uçaklarının hedefi oldu.
ABD-RUSYA REKABETİ
Barış Pınarı hârekatı bölgesinin bulunduğu Fırat’ın doğusu ise bir süredir iki süper gücün restleşmesine sahne oluyor. Geçen hafta Kamışlı’ya gitmek isteyen Rus devriye gücünün M-4 karayolu üzerinde Tel Tamir yakınlarında ABD devriyesince durdurulmasından sonra, dün de iki ülke hava unsurlarıyla karşılıklı mesajlar verdi. ABD’nin bölgeye Apache tipi helikopterlerini göndermesinin ardından Rusya da Mi-8 tipi helikopterlerini göndererek, Washington’a gözdağı verdi.
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, gelişmeleri Hürriyet’e şöyle değerlendirdi: “Her iki ülke, terör örgütü PKK/PYD üzerinde ve bölgenin petrol yataklarına hâkim olma mücadelesi veriyor. Ancak Rusya’nın avantajı, Esad tarafından Suriye’ye davet edilmiş olması. Yani Rusya, Suriye’de resmi olarak bulunuyor. ABD mevcudiyetinin ise resmiyeti bulunmuyor. Bölgede İran destekli milislerin de bulunduğunu unutmamak lazım ki, kısa süre önce PKK/PYD ile çatışmışlardı. Bölge başta iki süper güç olmak üzere tüm oyuncuların iç içe girdiği daha da riskli bir alan haline gelebilir.”
İKİ BAKAN İDLİB'İ GÖRÜŞTÜ
Öte yandan dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rus mevkidaşı Sergey Lavrov bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki bakanın özellikle İdlib olmak üzere Suriye'deki son durumu ele aldığı belirtildi. (Uğur ERGAN / ANKARA)
AİLELER YARDIM BEKLİYOR
İdlib’in güney ve güneydoğusu ile Halep’in batı ve güney kırsalında Kasım 2019’dan bu yana 502 bin sivil yerinden edildi. Öte yandan Halep’in batı ve güney kırsalındaki Daret İzze, Etarib, Hıreytan, Hayyan, Anadan ve Ayncara gibi bölgelerden de göç sürüyor. İdlib’deki kampların dolması, yeni çadır kurulacak alan ile altyapının bulunmaması ve yardımların azalması nedeniyle binlerce sivil, sığınacak yer bulmakta güçlük çekiyor. Saldırılardan kaçarak evsiz kalan ve temel yaşam malzemelerini temin etmekte zorlanan binlerce aile, zor kış şartlarında yardım bekliyor.
21 BİN SİVİL SINIR YAKINLARINA SIĞINDI
SURİYE’de Beşar Esad rejimi ve destekçilerinin yoğun saldırıları nedeniyle son 24 saatte 21 bin sivil daha Türkiye sınırı yakınlarına sığınırken, Kasım 2019’dan beri yerinden edilenlerin sayısı 502 bine ulaştı. Göç verilerine ilişkin çalışma yürüten Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallaj’ın AA'ya verdiği bilgiye göre, saldırıların yoğunlaşması nedeniyle İdlib’in kuzeyi ile kuzeybatısındaki Eriha ve Cebel Zaviye bölgelerinde göç artarak devam ediyor.
ABD’Lİ KOMUTAN SDG SORUMLUSU İLE GÖRÜŞTÜ
ABD Merkez Kuvvetleri Komutanı (Centcom) General Kenneth McKenzie geçen cumartesi Suriye’nin doğusunda bir askeri tesiste, en büyük bileşenini terör örgütü YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) sorumlusu Mazlum Abdi’yle görüştü. McKenzie görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Abdi’nin ABD’den kendilerine yardım edileceğine dair garanti istediğini belirtti. McKenzie de karşılık olarak ABD’nin terör örgütü DEAŞ karşıtı görevler sürdürmeye devam edeceğini, petrol alanlarının korunmasında SDG’ye yardımcı olacağını söylediğini aktardı.