Güncelleme Tarihi:
Suriye sahasında bir haftadan fazladır yaşanan hareketlilik, diplomasi trafiğini yoğunlaştırdı. Astana sürecinin garantör ülkeleri olan Türkiye, Rusya, İran’ın dışişleri bakanları Katar’ın ev sahipliğinde yarın bir araya gelecek. Doha’daki zirvede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Suriye meselesini kapsamlı bir şekilde ele alacak.
ANKARA’NIN BEKLENTİLERİ
Türkiye’nin Astana zirvesinde, Suriye’nin terörden temizlenmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, gerginliğin tırmandırılmaması ve Suriye rejiminin muhaliflerle uzlaşması gibi öncelikleri bulunuyor. Diğer taraftan Ankara, İran ve Rusya’nın, Esad rejimi üstünde daha fazla baskı kurmasını bekliyor. Zirve kapsamında bu yönde Şam rejiminin Ankara’yla masaya oturması için Esad’a baskı yapan bir kararın da çıkması bekleniyor.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’deki çatışmalar için “İç savaşın daha da tırmanmasını istemiyoruz. Sivillerin öldürülmesini, sivil altyapısının yok edilmesini şehirlerin ağır bombardımanla yıkıma tabi tutulmasını istemiyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Astana Süreci kapsamında İran ile koordinasyonu sürdüreceklerini bildiren Fidan, “Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunmasını her zaman destekledik. Bundan sonra da destekleyeceğiz” demişti. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi de HTŞ ve muhalif grupların Suriye’de Esad rejimine karşı harekete geçmesinin ardından Şam ve Ankara’da temaslarda bulunmuştu.
22 TOPLANTI YAPILDI
Astana Süreci, Suriye’deki iç savaşa siyasi bir çözüm bulmayı hedefleyen bir müzakere platformu. Bu süreç, 2017 yılında Türkiye, Rusya ve İran’ın garantörlüğünde başlatılmıştı. Süreç, adını ilk toplantıların düzenlendiği Kazakistan’ın başkenti Astana’dan (günümüzde Nur-Sultan olarak biliniyor) aldı. Bu zamana kadar toplamda 22 kez düzenlenen toplantılarından sonuncusu ise Suriye’de muhaliflerin harekete geçmesinden iki hafta önce Astana’da düzenlenmişti. (Selçuk BÖKE / ANKARA)
RUSYA, SURİYE’DE İSTİKRAR İÇİN DESTEK İSTEDİ
30 Eylül 2015 tarihinde Suriye’de devam eden iç savaşa askeri müdahalede bulunarak açık ve net biçimde Beşar Esad rejimine arka çıkan Rusya, 9 yıl aradan sonra krizin içinden tek başına çıkamayacağı sinyali vermeye başladı.
Suriye’de HTŞ militanları yanı sıra bir dizi farklı silahlı muhalif gurupların Halep’i yeniden ele geçirerek güney istikametinde ilerlemeye devam etmesi statükoyu bir anda 7 yıl öncesine geri çevirdi. Rusya Suriye’de tırmanan gerilimi dizginleyecek formül aramaya başladı. Doha’daki kritik Türkiye, Rusya ve İran toplantısı öncesinde Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Suriye’de herhangi bir şekilde etkili olan aktörlerin durumu stabilize etmek için çaba sarf etmelerini bekliyoruz” diye açıklama yaptı. Rusya’nın Esad rejimine desteğinin devam edeceğini vurgulayan Zaharova, “Şam yönetimiyle hemfikiriz. Suriye devleti ve halkını destekliyoruz. Suriye egemenlik ve toprak bütünlüğünden yanayız. Suriye topraklarında arazide çatışan taraflar üzerinde etkisi olan devletlerden de bu etkiyi gerilimi azaltmak için kullanmalarını bekliyoruz. HTŞ’nin BMGK tarafından terör örgütü ilan edildiğini hatırlatmak isteriz” dedi. (Nerdun HACIOĞLU)