Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin askeri operasyon hazırlıkları sürerken, Suriye’de ABD destekli terör örgütü PKK’nın kolu YPG’nin denetimindeki bölgelerde dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Diplomasi cephesinde de Esad rejimini Arap dünyasına geri getirme yönünde Mısır’ın artan çabaları gözleniyor.
REJİM İLE YAKINLAŞMA
İlk olarak, en büyük bileşeni YPG olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Esad rejimi ile paylaştığı Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı kentinde YPG/PKK ile rejim unsurları arasındaki gerilim düştü. Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre YPG-PKK unsurları, geçen nisan ayında rejim güçleriyle çatışıp Tay Mahallesi’ni ele geçirerek, rejime ait askeri ve güvenlik birimlerinin bulunduğu “Güvenlik Karesi” bölgesini abluka altına almak için “Kuvvetli” ve “Medine eş-Şebab” adında iki kontrol noktası kurmuştu. YPG, kontrol noktaları sayesinde son 5 aydır abluka altında bulundurduğu Güvenlik Karesi’ne giriş çıkışları kontrolünde tutuyor. YPG, 4 Kasım itibarıyla söz konusu kontrol noktalarından rejim unsurlarının Güvenlik Karesi’ne giriş ve çıkışlarını serbest bıraktı. Ancak kontrol noktaları kaldırılmadı. Bu arada YPG sorumlularından Eldar Halil, Russia Today’in (RT) Arapça kanalına yaptığı açıklamada, Şam yönetimi ile “şartsız” müzakereye hazır olduklarını belirtti.
TEL RIFAT’A RUS MAYINI
Öte yandan Suriye’nin kuzeyindeki Tel Rıfat bölgesinde bulunan YPG, Suriyeli muhaliflerin kontrolündeki bölgelerin cephe hatlarının karşısındaki mevzilere mayın döşüyor. AA’nın haberine göre YPG’liler, son günlerde Suriye Milli Ordusu (SMO) kontrolündeki Azez ve Mare ilçelerinin Tel Rıfat ile oluşturduğu cephe hatlarını güçlendirmeye hız verdi. Minnağ Havaalanı çevresinde yer alan YPG/PKK’nın sözde karargâhına 3 Kasım sabah saatlerinde gelen Rus yapımı ZİL model 4 askeri araçtan, teröristlere çok sayıda mayın teslim edildi. YPG’liler Türkiye sınırına yaklaşık 18 kilometre uzaklıktaki Tel Rıfat ilçesinin batısında yer alan Tenneb ve Cülbül’deki cephe hatlarına, teslim aldıkları mayınları döşemeye başladı. Örgütün döşediği mayınların anti personel ve anti tank olduğu öğrenildi.
MISIR’DAN ESAD’A DESTEK
Diplomatik alanda da Esad rejiminin tecrit halini değiştirmeye dönük Mısır kaynaklı girişimler hız kazandı. Al Monitor adlı sitedeki bir yorumda eylül ayından bu yana Şam ve Kahire arasındaki yakınlaşmanın arttığına dikkat çekildi. Buna göre Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad ile 24 Eylül’de bir görüşme gerçekleştirdiğini 2 Ekim’de televizyonda yaptığı açıklamada duyurdu. Şükri bu görüşme ile ilgili, “Mısır, Suriye’nin Arap ulusal güvenliği içindeki pozisyonunu geri almasına yardım etme konusunda aktif olmayı diliyor. Suriye Dışişleri Bakanı ile görüşmenin amacı Mısır’ın bu krizi sonlandırmaya, Suriye’nin bağımsızlığı ve Arap dünyasına geri dönmesine nasıl yardım edebileceğini bulmaktı” dedi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi de 27 Ekim’de yaptığı açıklamada, “Mısır, bölgesel tarafların herhangi oldu-bitti, Suriye’nin egemenliğini ihlal ya da ülkenin demografisini değiştirme girişimlerine karşıdır” dedi. Kahire Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Tarık Fahmi de, “Ürdün, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri nezdinde Suriye’yi Cezayir’de mart ayında yapılacak Arap zirvesinde görme yönünde gayretli çabalar söz konusu” dedi.
ABD’DEN OPERASYON İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, Türkiye’nin olası Suriye operasyonuna dair soru üzerine, “Suriye’deki odak noktamız DEAŞ’la mücadele... Kimseden koalisyon içindeki kabiliyetimizi saptıracak herhangi bir eylem görmek istemiyoruz” dedi. Aynı soru karşısında ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise, “Tüm taraflara, yürürlükte olan ateşkes hatlarına saygı göstermeleri çağrısında bulunduk” yanıtını verdi.