Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2005 02:07
Beyrut’ta intihar saldırısında ölen Lübnan’ın eski Başbakanı Refik Hariri’nin cenazesine 200 bini aşkın kişi katıldı. ‘Defol Suriye’ diye bağıran öfkeli kalabalık, Hariri’nin tabutuna dokunabilmek için izdiham yarattı. Tabut açılınca kalabalığı Hariri’nin oğlu sakinleştirdi.
PAZARTESİ günü, Beyrut’ta bombalı araçla düzenlenen intihar saldırısında 16 vatandaşıyla birlikte hayatını kaybeden Lübnan’ın eski Başbakanı
Refik Hariri, 200 bini aşkın öfkeli bir kalabalık tarafından dün toprağa verildi. Ülkede 1975-1990 yılları arasında süren iç savaşın yaralarını saran adam olarak bilinen ve bu savaşın simgesi St. George Oteli önünde katledilen
Hariri’nin cenazesinde,
‘Suriye defol’ sloganları atıldı. Törende, Sünni, Şii, Hıristiyan, Dürzi, kadın, erkek herkesin bulunması, 5 kez başbakan seçilen
Hariri’nin ne kadar sevildiğini ortaya koydu. Camilerde
ezan okundu, kiliselerde çanlar çalındı.
OĞLU BAYILDI
Hariri’nin cenazesi, Kureytem’deki konutundan alınarak, sıkı korunan 3 kilometrelik yolun ardından ambulansla Şehitler Meydanı’na taşındı. Maktulün Lübnan bayrağına sarılı tabutunun, kendi yaptırdığı Muhammed-ül Emin Camii önündeki meydana getirilmesiyle halk gözyaşlarına boğuldu. Cenazeye dokunmak isteyen binlerce kişi arbede sırasında tabutun açılmasına neden oldu.
Hariri’nin tabutunu taşıyan üç oğlundan en büyük olanı
Baha, mikrofonu alarak tekbir getiren kalabalığa
‘Babamın son dakikaları böyle geçmemeli. Lütfen tabuttan biraz uzaklaşın’ demek zorunda kaldı. Uyarının ardından kalabalık sakinleşti, tabut camiye taşınabildi.
Baha Hariri ise fenalık geçirince evine götürüldü.
Hariri’nin cenazesi, 5 korumasıyla birlikte, öğle namazının ardından toprağa verildi.
BASKI ARTIYOR
Hariri’nin öldürülmesinde bütün dünyanın sorumlu tuttuğu Suriye, cenazede Devlet Başkan Yardımcısı
Abdülhalim Haddam ile temsil edildi.
Hariri’nin doğduğu Sayda’da Suriyeli işçiler halkın saldırısına uğradı.
Törende, ABD, Almanya, Arap ülkeleri ve BM üst düzeyde temsil edildi. Beyrut’a giden Fransa Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac, ‘Bu cinayet, geçmiş zamanın suç yöntemlerini hatırlatıyor. En kısa sürede aydınlatılmalı’ dedi.
Chirac’tan teselliFransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, yakın dostu olan Hariri’nin cenazesine katılmak üzere Beyrut’a geldi. Cenazeye yetişemeyen Chirac, Hariri’nin evine giderek eşine taziyede bulundu. Hariri’nin eşi Nazik Hariri gözyaşı dökerken, Chirac ellerini tutarak onu teselli etmeye çalıştı.
Ankara: Suikast aydınlatılmalıTÜRKİYE, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’ye yönelik suikastın aydınlatılmasına büyük önem veren Washington yönetimine destek verdi. Hariri suikastıyla ilgili Ankara’nın değerlendirmesini Hürriyet’e anlatan üst düzey bir diplomatik kaynak, ‘Ortada vahim bir terör eylemi vardır. Bu terör eyleminin gerçek boyutlarıyla ortaya çıkarılması ve bunun ışığında hareket edilmesi lazımdır. Lübnan’ın geçmişte yaşadığı sorunlar ve acılar dikkate alındığında bu olay son derece ciddidir’ dedi. Ortadoğu’da önemli gelişmeler olduğunda BM Güvenlik Konseyi’nin değerlendirmelerde bulunduğunu hatırlatan aynı kaynak, Güvenlik Konseyi’nin Lübnan’ın siyasi bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine büyük önem veren kararlarına Türkiye’nin desteğinin tam olduğunu vurguladı.
Papa’dan beri en büyük kalabalık200 bini aşkın Lübnanlının katıldığı cenaze töreni, 1997 yılında Papa 2. Jean Paul’ün ziyaretinden beri ülkede en büyük kalabalığın toplandığı olay oldu. Papa’yı 1 milyon kişi izlemişti. Cenazenin, meydandan, bahçesine defnedileceği Muhammed-ül Emin Camii’ne taşınması sırasında yaşanan izdihamda tabut açıldı. Hariri’nin naaşının düşmesi polis ve oğullarının müdahalesiyle önlendi. Heyecanlı kalabalık caminin çevresindeki vince ve ağaçlara tırmanıp cenazeyi izledi.
Büyük öfkeTÖRENE katılan Lübnanlılar, ülkelerinde devamlı silahlı kuvvet bulunduran ve güvenlik ve istihbarat alanlarında egemenliği bırakmayan Suriye’ye öfke kustu. Suikasttan kuzey komşularını sorumlu tutan Lübnanlılar, ‘Sıra kimde Suriye’ ve ‘Defol Suriye’ pankartı açtılar.
Suriye’nin tecridi için Türkiye’ye baskı gerekliAMERİKAN Washington Post gazetesi, Hariri’ye düzenlenen suikastın arkasında olduğundan şüphe duyulan Suriye’nin tecrit edilmesi gerektiğini belirterek, ‘Şimdi, bu rejimi izole etmeleri için Avrupa, Rusya, Türkiye ve diğer devletlere baskı yapılmalıdır’ diye yazdı. Washington Post, ‘Beyrut’ta Cinayet’ başlıklı
haber analizinde Hariri’nin Suriye’nin Lübnan’daki hakimiyetine karşı çıktığını belirtti. Saldırının çok profesyonelce gerçekleştirildiğine dikkat çeken gazete, Hariri’nin ölümünün sadece Suriye’ye yaradığını öne sürdü. Diğer diktatörler gibi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın geleceğinden kaygı duymak için nedenlerinin olduğunu kaydeden gazete, Irak ve Filistin’deki ‘başarılı’ seçimlerin bölgede değişiklik talebini körüklediğini öne sürdü.