Güncelleme Tarihi:
Her ne kadar alakasız görünse de bu beş bağlantılı unsur bugün Batı’nın gündeminde çok önemli bir yere sahiptir. Çin, Sudan’ın Darfur bölgesinde 4 yıldır süren şiddetli çatışmalara göz yummakla suçlanmaktadır ve bununla bağlantılı olarak 2008’de Pekin’de gerçekleşecek olan Olimpiyat oyunlarının boykot edilmesiyle karşı karşıyadır.
Darfur Sorunu, 2003 yılında Sudan Hükümeti’ne başkaldıran Afrikalı gerillalarla hükümet yanlısı Arap Cancavit milisleri arasındaki çatışmaların patlak vermesiyle başlamıştır. 4 yıldır devam eden bu savaş, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere 200,000 kişinin ölümüne ve 2.5 milyon kişinin mülteci konumuna düşmesine neden olmuştur. Afrika Birliği’nin 7000 askerle duruma müdahale etmesi ise yetersiz kalmıştır.
Birçok Batı ülkesi Darfur’a askerî müdahalede bulunma gerekliliğini vurgulayarak, bölgeye Birleşmiş Milletler barış gücü yerleştirilmesi çağrısında bulunmuştur. Hartum Hükümeti ise bu çağrıları reddetmeye devam etmektedir. 2006 yılında Sudan’a yönelik yaptırım kararına BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden biri olan ve veto gücüne sahip olan Çin karşı çıkmıştır.
Sudan petrolünün üçte ikisini satın alan Çin, bu alanda Sudan’ın en büyük müşterisidir. Çin’in enerji güvenliğini sağlamak amacıyla 1990’ların başında başlatılan bu ‘enerjik’ alışveriş, iki ülke arası ilişkilerde son derece önemli bir yer edinmiştir. Çin, birçok ülke tarafından, petrol yüzünden Darfur’daki şiddete göz yummak ve Hartum Hükümeti’ne silah satmaya devam etmekle suçlanmaktadır.
Çin Hükümeti, konu 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’na sıçrayana dek başkalarının iç meselelerine karışılmaması gerektiği iddiasını öne sürerek kendisine yöneltilmiş bütün eleştirileri reddetmekteydi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu İyi Niyet Elçisi olan Mia Farrow ve Hollywood Yönetmeni Steven Spielberg başta olmak üzere insan hakları konusunda çalışan çeşitli isimler, geçen Mart ayında ‘Soykırım Olimpiyat Oyunları’ olarak adlandırdıkları Pekin Olimpiyat Oyunları’nı boykot etme kararı almıştır.
Çin’in milli gurur kaynağı olarak gördüğü ve gelecek yıl Pekin’de düzenlenecek olan Olimpiyat oyunlarına verdiği değer, boykot tehdidine yanıt olarak Çin’in Sudan’daki politika değişikliğine bakıldığında daha kolay anlaşılabilir. 10 Nisan 2007’de Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Qin Gang, bir yandan Darfur sorunuyla Olimpiyat oyunları arasında bağlantı kurulmasının doğru olmadığını savunurken, diğer yandan Sudan Hükümeti’ne BM ile ‘daha fazla istişare yapma’ çağrısında bulunmuştu.
Çin Dışişleri Bakanı Yardımcısı Zhai Jun’un geçen haftaki Darfur ziyaretinde ortaya çıkan tablo ise son derece ilginçtir. Sudan Hükümeti’ni BM barış gücü kabul etme konusunda ikna eden Zhai, Darfur’da bulunan üç mülteci kampını da bizzat ziyaret etti. Fakat, Çin, Sudan’a yönelik yaptırım konusuna hâlâ olumlu yanıt vermemiştir.
Tiananmen Meydanı’nın ortasına dikilmiş dev saat, 2008 Olimpiyat Oyunları’na doğru geri saymaya devam ediyor. Boykot adına Çin’e yapılan baskı, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nın kendi sloganı gibi, yıllardır diplomasinin başaramadığı ‘Bir Dünya, Bir Rüya’yı gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini ispatlamak için güzel bir fırsat sunmakta. Aynı zamanda son gelişmeler, ‘sporu siyasete alet etmeme’ ilkesinin ilginç ama olumlu bir istisnası olabileceği yönünde yorumlanmakta.