Güncelleme Tarihi:
ABD'nin, terörizmle mücadelede işbirliğini güçlendirmesi ve insan hakları konusunda iyileştirmeler dahil olmak üzere "daha fazla reform" yapması şartıyla Sudan'ı terörü destekleyen ülkeler listesinden (kara liste) çıkarabileceğini açıklaması ülkede iyimser bir hava oluşturdu.
Sudan yönetimi, 1993'te dahil edildiği terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkmanın kapısını aralayan bu açıklamayı memnuniyetle karşıladı.
Söz konusu açıklamanın ABD Başkanı Donald Trump'ın, Sudan aleyhindeki "ulusal olağanüstü hali" uzatan bir yürütme emri çıkarmasından bir hafta sonra gelmesi ise dikkati çekti.
Sudan aleyhindeki "ulusal olağanüstü hal" ilk olarak 3 Kasım 1997'de eski ABD Başkanı Bill Clinton'un talimatıyla çıkarılmış ve zaman içinde uzatılarak bugünlere gelinmişti.
Trump söz konusu kararını, "Sudan hükümetinin uygulamaları ve politikalarının halen ABD ulusal güvenliği ve dış siyaseti için tehdit oluşturması" nedeniyle aldığını açıklamıştı.
Sudan ise Trump'ın kararından üzüntü duyduğunu belirtmiş ve bu adımın iki ülke arasında yeni bir dönemin başlatılmasını kapsayan 2. aşama için büyük bir tehdit oluşturduğu değerlendirmesinde bulunmuştu.
Asıl hedefinin peşinden koşmakta ısrarcı davranan Sudan yönetimi, geçen pazartesi günü Dışişleri Bakanı Derdiri Muhammed Ahmed'i iki ülke arasındaki mevcut sorunlarla ilgili görüşmeler yapmak üzere Washington'a gönderdi.
Sudan Dışişleri Bakanlığından geçen perşembe günü yapılan yazılı açıklamada, "ABD ile stratejik diyaloğun ikinci aşamasının başladığı" duyuruldu.
İki ülke arasındaki diyaloğun ilk aşamasından sonra Trump yönetimi, 6 Ekim 2017'de "1997'den bu yana Sudan'a uygulanan ticari yaptırımları kaldırma" kararı almış ancak Hartum'u terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarmamıştı.
SUDAN KARA LİSTEDEN ÇIKMAK İÇİN MESAİSİNİ SÜRDÜRÜYOR
Sudanlı yetkililerden gelen açıklamalar Hartum yönetiminin söz konusu listeden çıkma noktasında istekli olduğunu gösteriyor. Bu durumun Sudan'ı, ABD yönetimini rahatsız eden meselelerle ilgili olarak diyaloğa açık hale getirdiği görülüyor.
Dışişleri Bakanı Ahmed, geçen hafta Washington'a giderken yaptığı açıklamada, yaklaşık 20 yıllık anlaşmazlıktan sonraki yeni ilişki arayışında diyaloğun önemini vurguladı.
Ahmed'in ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert tarafından yapılan açıklamada, görüşmede "endişe verici" meselelerin ele alındığı belirtildi.
Gözlemcilere göre, Sudan yönetiminin ABD'nin isteklerine yanıt vermesi ve bunları gerçekleştirme konusunda büyük bir işbirliği sergilemesi, pek çok meselenin tartışmaya açılmasına katkı sağladı ve bunun neticesinde de ABD ikinci aşamanın başlamasını kabul etti.
Ancak ABD, terörle mücadelede daha fazla işbirliği bekliyor ve Sudan'ın insan hakları alanındaki sicilinin de iyileştirilmesini istiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert, Hartum yönetiminin ilgili tüm kanuni standartları yerine getirme konusunda aynı kararlılığı göstermesi halinde ABD'nin Sudan'ı terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarmaya hazır olduğunu söyledi.
Nauert ayrıca terörle mücadele ve insan hakları konusundaki işbirliğinin yanı sıra ABD'nin Sudan'dan "din ve basın alanında özgürlüklerin genişletilmesi, insani yardımların artırılması, iç savaşların durdurulması, barış sürecinin ilerlemesi için daha elverişli bir ortam yaratılması ve Kuzey Kore ile ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına bağlı kalması" gibi konularda ilerleme kaydetmesini istediğini vurguladı.
İç savaşlar meselesi, - Darfur dosyasının, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) sevk edilmesinden sonra - Sudan'ın ABD ve uluslararası toplumla ilişkilerinde hep bir engel olarak kaldı.
BMGK, 2005'te aldığı kararla, 2003'ten bu yana hükümete bağlı güçler ile silahlı gruplar arasında çatışmaların yaşandığı Darfur'da insanlığa karşı savaş suçu ya da soykırım işlenip işlenmediğinin incelenmesi için söz konusu dosyayı UCM'ye sevk etmişti.
ABD'NİN SUDAN'DAN EK TALEPLERİ
Sudan, 2017'de ticari yaptırımların kaldırılmasının akabinde kendisine nihai hedef olarak "kara listeden" çıkarılmayı belirledi ve ABD ile tam normalleşmeyi sağlayacağı umuduyla bu engeli aşmanın çabası içine girdi.
Sudan'ın kendisinden talep edilen 5 isteği yerine getirmesi ve bunun neticesinde ticari yaptırımların kaldırılmasıyla son dönemde iki ülke ilişkilerinde kayda değer gelişmeler yaşandı.
Söz konusu 5 talepten en önemlileri "Hartum'un terörle mücadelede ABD ile işbirliği yapması, Güney Sudan'da barışın sağlanmasına katkı sağlaması ve çatışma bölgelerinde mağdur olan halka insani yardımların ulaştırılması" idi.
Yeni dönemde ise bu taleplere "din ve basın özgürlüğü ile Darfur'un yanı sıra Güney Kordofan ve Mavi Nil bölgelerindeki çatışmaların durdurulması" da eklendi.
Ticari yaptırımların kaldırılmasından bu yana ABD'den pek çok heyet insan hakları ve dini özgürlükler, ülkedeki göçmenlerin durumu, Darfur, düzensiz göç ve insan kaçakçılığıyla ilgili meseleleri görüşmek üzere Sudan'ı ziyaret etti.
ABD DİYALOG KONUSUNDA NE KADAR CİDDİ?
ABD ile Sudan arasındaki diyalog sürecinde 2. aşamanın başlayacağı yönündeki iyimser havaya karşılık, uzmanlar sürekli yeni taleplerde bulunan Washington'un bu konudaki ciddiyetini sorguluyor.
Sudanlı akademisyen Hac Hamed Muhammed Yera, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin terörle mücadele konusunda çıkarı olduğu sürece Hartum'la diyalogda ciddi olacağını savundu.
Yera, Sudan yönetiminin de ABD ile diyalogdan ne istediğini bilmesi ve net bir tavır alması gerektiğini ifade etti.
Bazı uzmanlar ise Sudan'ın iyimser olmakla birlikte, ABD ile diyaloğun, ülkeye hiçbir yarar sağlamayacak yeni bir hile olmasından endişe ettiklerini dile getirdi.