Güncelleme Tarihi:
Dünya geçtiğimiz hafta en zeki insanlarından birini kaybetti. Kişisel bilgisayarların bilim kurumlarından ve üniversitelerden çıkıp milyonlarca insanın evlerine girmesinde en önemli rollerden birini oynayan İngiliz vizyoner Sör Clive Sinclair, 81 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Teknoloji dünyası ve ülkesi İngiltere dışında maalesef çok fazla tanınmayan bir deha olan Sinclair, 30 yıl sonra doğmuş olsa bugün en az Steve Jobs ya da Elon Musk kadar iyi tanınan bir teknoloji devi olabilirdi.
SAVAŞIN ORTASINDA DOĞDU
Sinclair, 1940 yılında 30 Temmuz günü dünyaya geldi. O sırada İkinci Dünya Savaşı'nın en sıcak günleri yaşanıyordu. Nazi Almanyası'nın hava kuvvetleri olan Luftwaffe, Sinclair'in ülkesi İngiltere'ye bombalar yağdırıyordu.
1980'lerin başında 130 milyon sterlinlik servetiyle İngiltere'nin en zengin insanlarından biri haline gelen Sinclair, orta sınıf bir ailenin çocuğuydu. Babası makine mühendisiydi ve makine parçaları tasarlıyordu.
17 yaşında Weybridge'de bulunan St. George's College'dan fizik ve matematikte en yüksek notlarla mezun olduktan sonra örgün eğitim hayatı sona eren Sinclair, dönemin teknoloji dergilerinden 'Practical Wireless'ta muhabir olarak çalışmaya başladı. Şansının da yaver gitmesiyle birkaç ay içinde derginin yayın yönetmeni koltuğuna oturan Sinclair, 18 gibi çok genç bir yaşta kariyer sahibi oldu.
Diğer yandan çeşitli tasarımlarla uğraşıyordu. Daha 1958 yılında bir kişisel radyo alıcısı tasarlamış ve bunun için gerekli malzemelerin şemasını bile çıkarmıştı.
ARKADAŞINDAN ALDIĞI 25 STERLİNLE ŞİRKET KURDU
Sinclair, ilk şirketi Sinclair Radionics'i 1962 yılında, Londra'nın kuzeyinde Islington semtinde bulunan bir evde kurdu. Henüz 22 yaşındaydı ve cebinde sadece bir arkadaşından borç aldığı 25 sterlin vardı.
Şirket minik radyo kitleri tasarlayıp posta siparişi yoluyla satıyordu. En tanınmış ürünleri ise dünyanın en küçük transistörlü radyosu olarak bilinen kibrit kutusu büyüklüğündeki aygıtlardı.
Sinclair, 1967 yılında şirketini Cambridge'e taşıma kararı aldı. O dönemde şehirde kendi kendini var etmiş, devrim niteliğinde fikirleri olan genç girişimcilerden oluşan bir topluluk oluşmaya başlamıştı.
Sinclair'in vizyonu insanların ceplerinde taşıyıp her yere rahatça götürebileceği ürünler üzerineydi. Ölümünden sonra Guardian'a konuşan kızı Belinda Sinclair bu vizyonu, "Elektronikleri küçültüp ucuzlaştırmak, böylece insanlar için erişilebilir hale getirmek istiyordu" sözleriyle özetledi.
Cepte taşınabilen hesap makinesi fikrini de ilk o geliştirdi ve bu sayede "elektronik sihirbazı" unvanına erişti. Ancak hızlı tüketim pazarlarında ABD'li ve Japon şirketlerin ürünleri Sinclair'in çok sıkı bir rekabetle karşı karşıya kalmasına neden oldu.
5 SANTİMETRE EKRANLI TELEVİZYON ÜRETTİ
Cepte taşınabilen hesap makinelerinin başarısının ardından dijital saat alanına el atan Sinclair, burada aradığını bulamadı. Neyse ki İngiltere hükümeti, ülkedeki girişimcilerin desteklenmesi için bir ulusal program yürütüyordu. 1976 yılında bu programdan gelen finansman sayesinde Sinclair, cep televizyonu projesini hayata geçirmeyi başardı.
5 santimetrelik ekranıyla "dünyanın en küçük televizyonu" olarak pazarlanan cep televizyonu da maalesef bekleneni getirmedi ve nihayetinde Sinclair'in 2 milyon sterlinlik bir kayıp yaşamasına neden oldu.
Sinclair Radionics, 1979 yılında bir kez daha İngiltere hükümeti Ulusal Girişim Kurulu'nun gündemindeydi. Kurul şirketin bilinen pazarlarda bilimsel cihazlar satarak başarılı olacağına inanıyordu. Ancak Sinclair'in gözü tüketici elektroniğindeydi. O nedenle şirketteki payını 10.000 sterlin karşılığında İngiltere hükümetine devrederek Sinclair Radionics'ten ayrılıp bilgisayar çağının patlama yaptığı dönemde Sinclair Research'ü kurdu.
O ZAMANIN EN UCUZ VE EN KÜÇÜK BİLGİSAYARINI ÜRETTİ
Sinclair Research'ün ilk ürünü Sinclair ZX 80 kişisel bilgisayar, 1980 yılında piyasaya sürüldü ve dünyayı şoke etti.
Daha bir nesil önce bilgisayarlar binlerce sterlin ediyordu ve bir bilgisayar bir odayı dolduracak büyüklüğe erişiyordu. 21,9 x 17,5 x 4 santimetre ölçülerindeki bu cihaz ise 375 gramdı ve sadece 99,95 sterline satılıyordu. İsteyenler bilgisayarı 79,95 sterline set halinde alıp montajını kendisi de yapabiliyordu. Piyasadaki diğer kişisel bilgisayarların fiyatları ise 500 sterlin civarındaydı.
ZX 80, 50 bin adet sattı. Bir sonraki yıl onun yerine piyasaya çıkan ve 69,95 sterline satılan ZX 81 ise 250 bin adetle selefini beşe katladı.
Bugün dijital dünyanın en tanınmış isimlerinin büyük bir kısmı, bu alana ZX'lerle adım attı. Sinclair'in ölümüyle ilgili bir Twitter paylaşımına "Huzur içinde uyu Sör Sinclair. O bilgisayarı çok severdim" diye yorum yapan Elon Musk da onlardan biriydi.
1 MİLYONDAN FAZLA BİLGİSAYAR SATAN İLK ŞİRKET OLDU
Dokunmatik klavyesiyle, 3D Monster Maze ve Mazogs gibi bağımlılık yapan oyunlarıyla ZX'ler, Sinclair'in ufak bir servete kavuşmasını sağladı. Sinclair 2010'da Guardian'a verdiği bir röportajda, "İki üç yıl içinde yılda 14 milyon sterlin kâr eder noktaya geldik" diye anlatmıştı o yılları. Ancak ABD ve Japonya'daki rakipleri de sıkıştırmaya devam ediyordu.
Nisan 1982'de Sinclair bu kez 125 sterline satılan ZX Spectrum'u piyasaya sürdü. Lastikten yapılma klavye tuşları, teneke gibi sesi ve patlayan görsel efektleri ile bugünkülerden çok farklı bir bilgisayardı. Renkli çıktılarıyla, daha güçlü performansı ve geniş ürün gamıyla ZX Spectrum, bir numaralı rakibi Commodore 64'la birlikte piyasada hakimiyet kurmayı başardı.
Bu bilgisayarın İngiltere oyun endüstrisinin temellerini attığını söylemek de çok yanlış olmaz üstelik. Bir nesle ilham veren Jet Set Willy, Horace Goes Skiing, Chuckie Egg, Saboteur, Knight Lore ve Lords of Midnight gibi oyunlar hep ZX Spectrum için yazılmıştı.
ÖFKELİ MÜŞTERİLER MEMNUNLARDAN FAZLAYDI
1983 itibarıyla Sinclair Research, dünyada 1 milyondan fazla bilgisayar satan ilk şirket olarak tarihe geçti.
Kısaca The Speccie olarak anılan Spectrum ZX çok satmıştı ama ortada bir sorun vardı. Sinclair niceliği niteliğe üstün görüyordu. Bu nedenle ürünlerin kalitesi ve kullanılan malzemelerle ilgili ciddi sorunlar yaşanıyordu.
Sinclair Research'ün baş tasarım mühendisi David Karlin de Sinclair'in ölümünden The Register'a verdiği röportajda bu noktaya değindi. Karlin, Spectrum ZX'in en parlak döneminde bile, garanti kapsamında cihazlarının tamiratını bekleyen öfkeli müşterilerin sayısının memnun müşterilerin sayısından katbekat fazla olduğunu anlattı. Karlin'e göre Sinclair'in bugün teknoloji meraklıları dışında kimse tarafından tanınmıyor olmasının sebebi de buydu.
Karlin, "Bu çok üzücü çünkü bence şu an İngiltere'nin Apple'ından bahsediyor olabilirdik. Apple'ı kuranlar da bu işe bir hobi gözüyle bakıyordu. Ama Apple, imalatı ve imalat kalitesini Sinclair'in asla anlayamadığı bir biçimde anlamayı başarmıştı" dedi ve ekledi: "Bu nedenle şu an Apple var ve Sinclair bir dipnottan ibaret."
DOĞUM GÜNÜNDE SÖR İLAN EDİLDİ
Artık Batı dünyasında herkes Sinclair Research'ün şirketin adını biliyordu. Aynı yıl doğum gününde Kraliçe tarafından Sinclair'e ülkeye hizmetlerinden ötürü "sör" ünvanı verildi.
Diğer yandan Sinclair, geçmişte başarısız olan cep televizyonu projesinden de vazgeçmiyordu. Piyasada radikal bir değişim olarak görülen zira o zamanki televizyonların hiçbirinde bulunmayan düz ekran teknolojisini kullanan Sinclair cep televizyonu, yeniden piyasaya sürüldü.
Sinclair aynı anda birden fazla projeyle uğraşıyordu ancak oynadığı en büyük kumar, kolayca manevra yapabilen küçük elektrikli otomobil projesiydi.
C5 BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI OLDU AMA…
C5 olarak adlandırılan bu alçak ve tek kişilik otomobil aslında aküyle çalışan bir üç tekerlekli bisikletti. Araç o zamanlar ne teknoloji eleştirmenlerinin ne de tüketicinin gözüne girebildi ancak aradan geçen yıllar içinde koleksiyonerler için bir kült haline geldi.
İngiltere'nin en tanınmış iş insanlarından Amstrad Tüketici Elektroniği'nin sahibi Lord Alan Sugar da "iyi dostu ve rakibi" olan Sinclair'e Twitter'dan veda ederken C5'ın da en az diğer ürünleri kadar önemli olduğuna vurgu yaptı: "Ne adamdı ama! Amplifikatör setleriyle, hesap makineleriyle, saatleriyle, mini televizyonuyla ve elbette Sinclair ZX ile İngiltere'de tüketici elektroniğini başlatan kişiydi. Tuhaf elektrikli aracını da unutmamak gerek. Huzur içinde uyu dostum."
(Sinclair, 1986 yılında Sinclair Research'ün bilgisayarlarının tüm dünyadaki satış hakkını 5 milyon sterlin karşılığında Amstrad'a satmıştı.)
C5, Ocak 1985'te piyasaya sürüldüğünde, Sinclair ilk yıl 100 bin adet satacağını umuyordu ama büyük bir hüsranla karşılaştı. Sinclair Vehicles ekim ayında, yani C5 daha 1 yılını bile doldurmadan, tasfiye sürecine girdi. C5'la ilgili yorumlarda diğer sürücülerin görüş çizgisinin altında ve egzoz dumanları arasında seyreden bir araçta yolculuk yapmanın tehlikeleri öne çıkıyordu.
ÇAĞININ ÇOK İLERİSİNDE DÜŞÜNÜYORDU
Başarısızlığıyla hatırlanan cep televizyonu TV80'yi ya da C5'ı bugünün bağlamında düşündüğümüzde, Sinclair'in aslında çağının ne kadar ilerisinde bir insan olduğunu görmek mümkün.
Günümüzde cep telefonları her an yanımızda taşıdığımız küçük bir televizyon vazifesi görürken, elektrikli otomobillere de otomotiv sektörünün geleceği gözüyle bakılıyor. Sinclair'in hayata geçirmek istediği komut üzerine ev işlerini yapacak olan robotlar bugün "temizlik robotu", "akıllı ev" gibi konseptlerle karşımıza çıkıyor. Bisikletlerin pedallarının dönmesiyle elektrik üreten ZETA makinesinin benzerleri bugün temiz enerji alternatifleri olarak alkışlanıyor.
Kızı Belinda Sinclair, Guardian'a yaptığı açıklamada, "Babamı heyecanlandıran şey fikirlerdi, meydan okumaydı. Bir fikir bulur ardından, 'İnsanlara böyle bir şey ister misiniz diye sormanın bir manası yok çünkü bunu tahayyül edemezler' derdi" diye konuştu.
NE HESAP MAKİNESİ VARDI NE BİLGİSAYARI
Daha ilginç olan ise Sinclair'in kendi tasarımlarını bir kez bile kullanmamış olmasıydı. Kızının aktardığına göre hiçbir zaman cebinde bir hesap makinesi taşımamıştı örneğin. Ama kaydırmalı cetvelini kesinlikle yanından ayırmıyordu. Dahası hayattayken gazetecilere yaptığı açıklamada ne bilgisayar ne de e-posta kullandığını söylemişti.
Sinclair'in İngiltere'de sanayinin geleceğine dair vizyonu da oldukça ilginçti. Büyük fabrikaların yerini birkaç kişiden oluşan yenilikçi insan topluluklarının alacağını ve bu kişilerin "zihin ürünleri" üreteceğini düşünüyordu. Bu model günümüzdeki start-up anlayışına çok benziyordu.
Kendisi de 1983'te Cambridge yakınlarında 200 yıllık bir malikane satın almış ve burada hayta geçirdiği düşünce kuruluşunda genç dâhileri yüksek maaşlarla işe almaya başlamıştı. Zamanında kendisi için çalışanlar gelecekte kendi başarılı şirketlerini kurduğunda onlarla gurur duyuyordu.
ŞİİR YAZAN MARATON KOŞAN BİR DAHİYDİ
Teknoloji elektroniği dışında da ilgisini çeken birçok konu vardı. Bunların başında da zaman zaman soru işaretlerine de yol açan eğlence merakı geliyordu. Evinde verdiği sabahlara kadar süren partileri oldukça ünlüydü.
Şiir okumayı seviyor, Londra ve New York maratonlarında yarışıyor, poker oynuyordu. Hatta televizyonda yayınlanan Late Night Poker programının üç sezonunda boy göstermiş Celebrity Poker Club programının ise şampiyonu olmuştu.
Dünyanın en yüksek IQ'lu insanlarını bir araya getiren MENSA'nın İngiltere şubesinin başkanlığını yapmış, Cambridge Senfoni Orkestrası'nın mütevelli heyetinde yer almıştı.
ÖZEL HAYATI DA ÇOK RENKLİYDİ
İlk eşi ve üç çocuğunun annesi Ann Trevor-Briscoe ile uzun yıllar evli kaldı ancak Daily Mail 2017'de yayımladığı bir haberde Elaine Millar'ın 25 yıl boyunca Sinclair'in "gayrıresmi eşi" olduğu iddiasını ortaya attı.
Sinclair boşanmanın ardından 33 yaşındaki model Angie Bowness'la 10 yıl kadar nişanlı kaldıktan sonra 2010'da Las Vegas'ta yapılan bir düğünle evlendi. Çift yedi yıl sonra ayrıldı.
KIYMETİ ANLAŞILAMAMIŞ BİR DAHİ
Sözün kısası, Sinclair'in 81 yıllık çok renkli hayatı iniş ve çıkışlarla, başarılarla ve başarısızlıklarla geçti. Çağının çok ilerisindeki tasarımlarıyla, zamanında kıymeti anlaşılamayan bir dâhiydi Clive Sinclair.
Düşük fiyatlı ürünleri çok sattı, milyonlarca insanı teknolojiyle tanıştırdı. Düşük fiyatın sırrı malzeme ve imalat maliyetlerini azaltmasıydı. Ama kendisini yakından tanıyanlara bakılırsa Sinclair'e başarıyı getiren bu yaklaşım, başarısızlığının da ardındaki sebepti.
Yıllarca birlikte çalıştığı Karlin'i bir kez daha alıntılamamız gerekirse, Sinclair bugün İngiltere'nin Steve Jobs'ı değil de teknoloji tarihi kitaplarında bir dipnotsa eğer, bunun nedeni yine kendi seçimleriydi.