Güncelleme Tarihi:
Berliner Zeitung gazetesi, Alman İstihbarat Teşkilatı'nın (BND) eski Başkanı August Hanning'e 1 Ekim 2002 tarihinde gönderilen gizli bir rapora dayanarak verdiği haberde, bu raporda, Kurnaz'ın serbest bırakılması halinde Alman, Amerikan ya da İsrail'in güvenlik çıkarlarına yönelik hiçbir tehdit oluşturmayacağının belirtildiğini yazdı.
Söz konusu belgede, Kurnaz'ın Taliban ya da El Kaide ile hiçbir teması olmadığının ve bir eğitim kampında da bulunmadığının bildirildiği, 26 Eylül ve 29 Ekim 2002 tarihleri arasında bu tespitleri doğrulayan çok sayıda belgenin Başbakanlık ve Federal İçişleri Bakanlığına iletildiği kaydedildi.
İçişleri Bakanlığının eski Müsteşarı Claus Henning Schapper'e 30 Ekim 2002 tarihinde gönderilen bir raporda da Kurnaz'ın Almanya'daki oturma izninin nasıl iptal edilebileceğine ilişkin olarak ayrıntılı hukuki bilgi verildiği ve başbakanlık müsteşarı Steinmeier'in de bu konuda bilgilendirilmesinin istendiği ifade edildi.
Gazetenin haberinde, Amerikalıların 2002 yılında Kurnaz'ı serbest bırakabileceklerini bildirmelerine rağmen, özellikle Steinmeier ile eski İçişleri Bakanı Otto Schily'nin, Kurnaz'ın Almanya'da yaşayan ailesinin yanına dönmemesi için her türlü çabayı harcadıkları belirtildi.
Tagesspiegel gazetesi de eski ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in 2002 yılında Almanya'ya, Kurnaz'ı şartlı olarak serbest bırakabileceklerini bildirdiğini yazdı.
Rumsfeld'in, Kurnaz'ın muhbir olarak kullanılmasını önerdiği, Alman tarafının bunu önce uygun gördüğü, daha sonra radikal dinci çevreler ile yeteri kadar teması olmadığı gerekçesiyle bu düşünceden vazgeçtiği ifade edildi.
Steinmeier ise Bild gazetesine yaptığı açıklamada, “Hükümet, Türk pasaportuna sahip olmasına rağmen Murat Kurnaz'ın durumuyla ilgilendi. Bu nedenle sürekli Amerikan yönetimiyle görüştük” dedi.
Bu olay nedeniyle istifa edip etmeyi düşünmediğinin sorulması üzerine de Steinmeier, “Bu, benim için söz konusu değil” diye konuştu.