Güncelleme Tarihi:
BERLİN’deki Bellevue Sarayı’nda gerçekleşen görüşmeye, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Nevzat Aşıkoğlu, Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) Dönem Sözcüsü Zekeriya Altuğ, Almanya İslam Konseyi (IR) Başkanı Burhan Kesici, İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) Başkan Yardımcısı Kazım Per, Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek, Almanya Boşnaklar İslam Toplumu Başkanı Paso Fetic ve Almanya Faslılar Merkez Konseyi Başkanı Ahmed Hammouti katıldı.
Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Aşıkoğlu, Cumhurbaşkanı Steinmeier ile uzun zamandan beri arzu ettikleri bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti.
‘ENDİŞELERİMİZİ İLETTİK’
Görüşmede Almanya’daki Müslümanların temel problemlerini, çektikleri sıkıntıları, ihtiyaç duydukları konuları ve taleplerini Steinmeier’e iletme imkanı bulduklarını anlatan Aşıkoğlu, “Dünyada meydana gelen çeşitli olaylar sebebiyle Avrupa genelinde ve Almanya’da Müslüman teşkilatlar etkileniyor. Son zamanlarda özellikle camilere yönelik saldırılarda yine bir artış söz konusu oldu. Bunu da yaptığımız görüşmede ifade ettik. Bundan endişe duyduğumuzu söyledik” diye konuştu.
Aşıkoğlu, toplantıda dini cemaatlerin temel ihtiyaçları, bu ihtiyaçların karşılanması, din görevlilerinin yetiştirilmesi ve konuya ilişkin ilahiyat fakültelerinden beklentiler gibi konuların dile getirildiğini söyledi. Yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade eden Aşıkoğlu, “Umarım başka görüşmeler de takip eder. Böylece Almanya’da, özellikle Müslüman cemaatlerin ihtiyaçları, problemleri, talepleri karşılanır diye ümit ediyorum” dedi.
BU GÖRÜŞME SON OLMAYACAK
Almanya İslam Konseyi Başkanı Kesici de, Steinmeier’in son dönemde camilere yönelik saldırılara ilişkin bir şeylerin yapılması gerektiğini söylediğini aktardı. Steinmeier’in “Müslümanlar bizim vatandaşlarımız. Onlara daha iyi davranmamız gerekiyor” sözleriyle dışarıya doğru bir sinyal verdiğini bildiren Kesici, Alman Cumhurbaşkanının ayrıca, bu görüşmenin son toplantı olmayacağı, bundan sonra benzer toplantılar yapılacağı ve Müslümanların sorunlarının ele alınması gerektiği yönünde ifadeler kullandığını anlattı.