Güncelleme Tarihi:
Hamas’ın 7 Ekim baskınının ardından İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik üç ayı aşkın bir süredir devam ettirdiği saldırılar dün farklı bir şekilde dünyanın gündemindeydi. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) açtığı soykırım davasında ilk duruşma dün gerçekleşti. Gazze’ye saldırılarında 23 binden fazla Filistinli sivili öldüren İsrail, ilk kez sanık sandalyesine oturdu.
‘SOYKIRIM NİYETİ VAR’
Hollanda’nın Lahey kentinde görülen duruşmanın ilk günü Güney Afrikalı hukuk heyeti iddialarını gerekçeleriyle birlikte yargıçlarla paylaşırken İsrail’e ‘Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini taşıdığı’ suçlamasını yöneltti. Tel Aviv’i temsil eden hukukçular savunmalarını bugün sunacak. Güney Afrika tarafını Güney Afrikalı uluslararası hukuk profesörü John Dugard başkanlığındaki hukukçular, İsrail tarafını ise İngiliz hukukçu Malcolm Shaw temsil ediyor.
GÜNEY AFRİKA’NIN ŞİKÂYETİ
Davanın merkezinde 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi yer alıyor. Güney Afrika, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen ilk insan hakları antlaşması olan sözleşmenin İsrail ordusunun Gazze’deki eylemleriyle ihlal edildiğini öne sürüyor. Sözleşmeye taraf olan herhangi bir devlet, çatışmayla bir bağlantısı olmasa bile, bir diğerine karşı UAD’de dava açabiliyor. İsrail ve Güney Afrika sözleşmeye taraf ülkeler arasında yer alıyor.
‘DÜNYA MAHKEMESİ’ DENİYOR
Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan ve ‘dünya mahkemesi’ olarak kabul edilen UAD, BM’nin en üst düzey yargı organı. UAD, devletler arasındaki uluslararası uyuşmazlıklar hakkında karar veriyor. Yine Lahey’de bulunan ve çoğu UAD ile karıştırılan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ise benzer suçlamalarda bireyleri yargılıyor. Divan farklı ülkelerden 15 hakimden oluşuyor. Kararları bağlayıcı olsa da bir yaptırımı bulunmuyor.
76 YILDIR BASKI VAR
Hukuk Profesörü John Dugard liderliğindeki Güney Afrika hukuk ekibinde ilk sözü Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola aldı. “İsrail’in Filistin’deki şiddet ve yıkımı 7 Ekim 2023’te başlamadı” diyen Lamola, Filistinlilerin 76 yıldır, her gün sistematik baskı ve şiddete maruz kaldığını ifade etti. “Bir devletin topraklarına yapılan hiçbir silahlı saldırı, ne kadar ciddi olursa olsun, sözleşme ihlallerine gerekçe sağlayamaz” diyen Güney Afrikalı bakan, İsrail’in çizgiyi aştığını vurguladı.
NETANYAHU’NUN O SÖZLERİ
Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Tembeka Ngcukaitobi de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İsrail askerlerine yaptığı bir konuşmada Tevrat’ta İsrailoğulları’nın düşmanı farz edilen Amalek toplumuna yaptığı göndermeyi dile getirdi. Netanyahu’nun gönderme yaptığı Tevrat’ın o bölümünde “Şimdi git, Amaleklilere saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür” ifadeleri yer alıyor. Avukatlar, İsrailli bazı bakanların Gazzeliler aleyhine yaptığı açıklamaları da soykırım niyeti olarak yorumladı.
BM RAPORTÖRLERİ MEMNUN
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin internet sitesinde yayımlanan 30’dan fazla raportörün imzası olan açıklamada, davanın memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Taraflar, kararlara saygı duymaya ve uygulamaya çağırıldı.
KANITLARIN BİR KISMI ANADOLU AJANSI’NDAN
- Güney Afrika ekibinden Adila Hassim toplu mezarların fotoğraflarını yargıçlara göstererek, İsrail’in kullandığı bombaların etkisinden ve güvenli olarak ilan edilen alanların bile bombalanmasından söz etti. Hassim’in gösterdiği fotoğrafların ‘Anadolu Ajansı’ imzalı olması dikkat çekti. AA Foto Muhabiri Fadi Alwhidi tarafından çekilen ve kanıt olarak sunulan fotoğrafta, Gazze’de 23 Aralık’ta Beyt Lahya kentinde enkaz altından çıkarılan cansız bedenlerin, Endonezya Hastanesi’nin yakınında hazırlanan toplu mezara defnedildiği görülüyor.
ŞİMDİ NE OLACAK
- Güney Afrika, 29 Aralık’taki yazılı başvurusunda, mahkemeden İsrail aleyhine 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etmişti.
- Bunların arasında, İsrail’in, Gazze’deki askeri operasyonları derhal durdurması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tedbirleri alması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri başta olmak üzere insani yardıma erişimlerini sağlaması gibi maddeler yer alıyor.
- İsrail gazetesi Haaretz, adı açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberde, UAD’nin Güney Afrika’nın taleplerini kabul etmesi ve İsrail’e karşı tedbir kararı vermesi ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtti. Kararın bir yaptırımı olmasa da İsrail üzerindeki baskıyı ve BM Güvenlik Konseyi’nde ‘korunması’nı engelleyebileceği değerlendiriliyor.
İSRAİL GÜNEY AFRİKA’YI SUÇLADI “HAMAS’IN YASAL KOLUSUNUZ”
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Güney Afrika’nın açtığı soykırım davasındaki ilk duruşma sonrası açıklama yaptı. Güney Afrika’nın Hamas’ın yasal bir kolu olduğu iddia edilen açıklamada, Güney Afrikalı hukuk ekibi de ‘Hamas’ın mahkemedeki temsilcileri’ olmakla suçlandı. Tel Aviv yönetimi, Güney Afrika’yı Hamas üyelerinin İsrail’e sızıp insanları infaz etmesi ve kaçırmasını görmezden gelmekle itham etti.
NETANYAHU ÇARK ETTİ
Duruşma öncesinde İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki halkı yerinden etme ve bölgeyi işgal etme niyetinde olduğu iddiaları Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından reddedildi. “İsrail’in Gazze’yi kalıcı olarak işgal etme ya da sivil halkı yerinden etme niyeti yoktur” diyen Netanyahu, Filistin halkıyla değil, Hamas ile savaştıklarını iddia etti.