Sorumluluk çağrısı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2006 18:13
Karikatürlerle ilgili açıklama yapan Uluslararası Gazeteciler Federasyonu medyanın sorumlu davranması gerektiğini vurguladı.
AB, ilk olarak bir Danimarka gazetesinde yayımlandıktan sonra Avrupa'da birçok basın ve yayın organında yer bulan ve İslam dünyasını rahatsız eden karikatürler konusunda ne yapılması gerektiği sorusuna cevap arıyor. AB'nin medya kuruluşları için etik kurallar getirmeye hazırlandığı yönündeki haberler üzerine bir açıklama yayımlayan, merkezi Brüksel'de bulunan Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), “Müslümanlara hakaret eden karikatürlerin birçok Avrupa gazetesinde yayımlanması nedeniyle medyaya etik kurallar getirilmesinin kabul edilmeyeceğini” ifade edildi.
“AB yetkilileriyle yaptığımız temaslarda, mesleki diyaloğu teşvik etme konusunda görüş birliğine vardık, fakat yönetmelikler ve yol haritaları hazırlanmasını reddettik” denilen açıklamada, bu sorumluluğun medya çalışanlarına ait olduğu vurgulandı. “Medyanın nasıl çalışması gerektiğine politikanın karar vermemesi” istenen açıklamada, “bu konuda AB Komisyonu'nun farklı düşündüğünün sanılmadığı” da kaydedildi.
IFJ açıklamasında, medyanın şemsiye kuruluşu olarak, “birçok Müslümanın saldırgan bulduğu karikatürlerle ilgili nasıl tavır alınması hususunda basın organları arasında müzakerelere öncülük edildiği” belirtilerek, konunun şubat ayı sonunda Brüksel'de yapılacak Uluslararası İfade Özgürlüğü Zirvesi'nde ele alınacağı bildirildi.
“MEDYA SORUMLU DAVRANMALIYDI”
AB Komisyonu'nun eski sözcüsü, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Genel Müdürü Jonathan Faull ise “hassas bir konu” olarak nitelendirdiği karikatürlerin yayımlanmasının, “Avrupa başta olmak üzere tüm Batı dünyasında bazı sonuçlar doğuracağını” söyledi. Avrupa Parlamentosu'nda (AP) düzenlenen “AB'deki Dini Topluluklara Olası Tehditler” panelinde konuşan Faull, “üye ülkelerin iç hukuklarıyla getirilen yasaklamalar ve yargı kararları dışında AB içinde ifade özgürlüğünün sınırsız olduğunu hatırlatarak, “Fakat ifade özgürlüğü, aynı zamanda sorumlu olmayı gerekli kılar.
Danimarka gazetesi, bu karikatürleri ilk olarak yayımlarken olası sonuçlarını düşünmeliydi. Diğer gazeteler de bunları tekrar yayımlarken tekrar düşünmeliydi. Bütün bunların yanında, şiddeti haklı gösteremeyiz” diye konuştu.
“Medyanın, yasal bir zorunluluk olmamasına karşın bir hırsızlık haberini yayımlarken hırsızın hangi dinden ve kökenden olduğunu yazmadığını” ifade eden Faull, “Medya editörleri, bunun konuyla alakalı olmadığını ve gereksiz çağrışımlar yaptığını keşfederek bu kararı aldı. Örneğin kimse İngiliz Kilisesi'ne üye birinin bir Yahudinin evini soyduğunu yazmıyor. Karikatürleri yayımlarken de sorumlu davranmalı” dedi.
İRAN'IN DANİMARKA'YI BOYKOT ETMESİ
Bu arada AB Komisyonu'nun günlük olağan basın toplantısında bir gazetecinin, “İran'ın karikatür krizini başlatan Danimarka'ya boykot uygulayacağını açıkladığını” hatırlatması üzerine, sözcü Johannes Lattenberger, “AB, İran Cumhurbaşkanı'nın, 'Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanmasını protesto etmek için Danimarka ürünlerinin boykot edileceği' ifadesini doğrulatmaya çalışıyor” dedi.
Danimarka'ya uygulanacak bir boykotun teorik olarak AB'ye uygulanmış kabul edileceğini hatırlatan Lattenberger, “bunun doğru olması halinde, her iki tarafın ekonomik açıdan zarar göreceğini” ifade etti.
“AB yetkilileriyle yaptığımız temaslarda, mesleki diyaloğu teşvik etme konusunda görüş birliğine vardık, fakat yönetmelikler ve yol haritaları hazırlanmasını reddettik” denilen açıklamada, bu sorumluluğun medya çalışanlarına ait olduğu vurgulandı. “Medyanın nasıl çalışması gerektiğine politikanın karar vermemesi” istenen açıklamada, “bu konuda AB Komisyonu'nun farklı düşündüğünün sanılmadığı” da kaydedildi.
IFJ açıklamasında, medyanın şemsiye kuruluşu olarak, “birçok Müslümanın saldırgan bulduğu karikatürlerle ilgili nasıl tavır alınması hususunda basın organları arasında müzakerelere öncülük edildiği” belirtilerek, konunun şubat ayı sonunda Brüksel'de yapılacak Uluslararası İfade Özgürlüğü Zirvesi'nde ele alınacağı bildirildi.
“MEDYA SORUMLU DAVRANMALIYDI”
AB Komisyonu'nun eski sözcüsü, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Genel Müdürü Jonathan Faull ise “hassas bir konu” olarak nitelendirdiği karikatürlerin yayımlanmasının, “Avrupa başta olmak üzere tüm Batı dünyasında bazı sonuçlar doğuracağını” söyledi. Avrupa Parlamentosu'nda (AP) düzenlenen “AB'deki Dini Topluluklara Olası Tehditler” panelinde konuşan Faull, “üye ülkelerin iç hukuklarıyla getirilen yasaklamalar ve yargı kararları dışında AB içinde ifade özgürlüğünün sınırsız olduğunu hatırlatarak, “Fakat ifade özgürlüğü, aynı zamanda sorumlu olmayı gerekli kılar.
Danimarka gazetesi, bu karikatürleri ilk olarak yayımlarken olası sonuçlarını düşünmeliydi. Diğer gazeteler de bunları tekrar yayımlarken tekrar düşünmeliydi. Bütün bunların yanında, şiddeti haklı gösteremeyiz” diye konuştu.
“Medyanın, yasal bir zorunluluk olmamasına karşın bir hırsızlık haberini yayımlarken hırsızın hangi dinden ve kökenden olduğunu yazmadığını” ifade eden Faull, “Medya editörleri, bunun konuyla alakalı olmadığını ve gereksiz çağrışımlar yaptığını keşfederek bu kararı aldı. Örneğin kimse İngiliz Kilisesi'ne üye birinin bir Yahudinin evini soyduğunu yazmıyor. Karikatürleri yayımlarken de sorumlu davranmalı” dedi.
İRAN'IN DANİMARKA'YI BOYKOT ETMESİ
Bu arada AB Komisyonu'nun günlük olağan basın toplantısında bir gazetecinin, “İran'ın karikatür krizini başlatan Danimarka'ya boykot uygulayacağını açıkladığını” hatırlatması üzerine, sözcü Johannes Lattenberger, “AB, İran Cumhurbaşkanı'nın, 'Hz. Muhammed karikatürlerinin yayımlanmasını protesto etmek için Danimarka ürünlerinin boykot edileceği' ifadesini doğrulatmaya çalışıyor” dedi.
Danimarka'ya uygulanacak bir boykotun teorik olarak AB'ye uygulanmış kabul edileceğini hatırlatan Lattenberger, “bunun doğru olması halinde, her iki tarafın ekonomik açıdan zarar göreceğini” ifade etti.