Son saray düğünü

1986 yılında evlendiği Samira Şahbandar’ın Irak lideri Saddam Hüseyin için diğer üç eşinden farklı bir yeri vardı. İlk görüşte aşık olduğu kadını, kocasından boşatıp nikahına alan Saddam Hüseyin, karısına olan aşkının kurbanı oldu. ABD’nin müdahalesinin ardından Samira ve oğlu Ali’yi Suriye’ye kaçırtan Saddam, düzenli telefon görüşmeleri yüzünden yakayı ele verdi. Gizli servislerin, Saddam’ın gizli yerini belirlemesinde eşi Samira ile haftada en az bir kez yaptığı telefon görüşmelerin de etkili olduğu sanılıyor.

Samira ile Saddam’ın hikayesi 1980 yılında başladı. Pilot Nureddin el Safi’nin güzel eşi Samira Şahbandar’ı küçük kızının gittiği okulun kermesinde gören Irak Devlet Başkanı ilk görüşte aşık oldu. Samira’yı kendisine zevce yapmak isteyen Saddam, baskı yaparak pilotu boşanmaya zorladı. Samira, 2003 yılında İngiliz The Sunday Times’a verdiği röportajda Saddam ile ilişkilerinin başlangıcını şöyle anlatmıştı:

"İki hafta sonra evime geldiğinde pilot kocam yurtdışına seyahata gitmişti. Irak’taki en güçlü adam, elinde bir çiçek buket ve çikolata kutusuyla karşımda duruyordu. Adeta dili tutulmuştu. Kendi kendime ’İşte seni gerçekten seven kişi’ dedim."

1986 yılında Saddam’ın metresi olan karısından boşanmayı kabul eden Nurettin El-Safi, mükafat olarak IrakHavayolları Müdürlüğü’ne atandı. 1963 yılında evlendiği ilk eşi Sacide, hırçın oğlu Uday’ı babasına karşı kışkırtmaya kalktığında Irak lideri, oğlunu öldürtmeyi bile düşündü. Samira’nın bir erkek bebek dünyaya getirdiği ve adının da Ali olduğu ise Hüseyin ailesinin diğer üyeleri tarafından hep inkar edildi. Saddam’ın büyük kızı Raghad, Ali’nin kendi oğlu olduğunu bile öne sürdü. Ancak ABD Hazinesi, Saddam Hüseyin’in aile üyelerinin dökümünü yaparken oğlu Ali’nin de adını saydı. Hürriyet de Bağdat’ın düşmesinden sonra satın aldığı resimde ve son saray düğününü görüntüleyen resimlerdekilerin Samira ve Ali olduğunu doğrulattı.

Telefon görüşmeleri yakalattı

Saddam’ın büyük kızı Raghad, Ali’nin varlığını inkar etse de Hürriyet’in kaynakları karelerdekilerin Samira ve oğlu olduğunu doğruladı. Mossad’ın Saddam’ın yerini Samira ile yaptığı telefon konuşmalarından belirlediği de öne sürülüyor.

Sahte kimliklerle kaçtılar

SAMİRA Şahbandar, Bağdat düştüğünde Saddam’ın 9 Nisan 2003’te gizlendiklere eve geldiğini anlatmış ve "Bana geldiğinde çok üzüntülü ve stres altındaydı. Ali’yi öpüp ’Korkma. Annene sahip çık’ dedi. Bize 5 milyon dolar ile içinde 10 kg ağırlığında külçe altın bulunan bir sandık bıraktı" diye anlatmıştı.

Şahbandar, The Sunday Times’a röportajında, "Sacide’yı karısı ve çocuklarının annesi olarak sevdi, ama kimseyi beni sevdiği kadar sevmedi" demişti.

Irak’tan Şam’a kaçan ve orada sekiz gün kalan ana-oğula Lübnan’a geçmeden önce sahte pasaport verilmişti. Şimdi ikisinin Kanada ya da Ürdün’de olabileceği söyleniyor. Ürdün’de yaşayan Raghad ise Ali’nin varlığını hálá inkar ediyor.

ONLARI ÖZLÜYORUM

Hüseyin ikinci karısını ve hayattaki tek oğlu Ali’yi idam edildiği güne kadar korudu. ABD askeri üssü Camp Cropper’da yattığı hücrede, sağlığından sorumlu Amerikalı başçavuş Robert Ellis (56), Saddam’a oğullarını sorduğunda, devrik Irak lideri "Onları özlüyorum" demekle yetinip Ali’den pek bahsetmedi. Saddam’ın diğer iki oğlu ise Musul’da operasyonda öldürülmüştü.

Fotoğrafların hikayesi

Hürriyet, Samira Şahbandar ile Ali’nin resimlerini Bağdat düştükten sonra Ali Baba Çarşısı’nda yağmacılardan ele geçirdi. Bir fotoğraf satıcısı, savaştan önce Bağdat’taki Sacide Sarayı’nda çekilmiş fotoğrafların, son saray düğününe ait olduğunu söyledi. Iraklılar, 18 yaşlarındaki genç için "İşte bu Saddam’ın oğlu Ali Saddam Hüseyin" dediler. Ali’nin yanındaki kadınların kimler olduğunu ancak Saddam asıldıktan sonra yaptığımız araştırmada ortaya çıktı. Saddam’ın ilk karısı Sacide Hayrallah Tilfa, sarayda gelinle birlikte görülürken, diğer karelerde gelin, Samira ve Ali ile beraber.