Güncelleme Tarihi:
Rusya ve Ukrayna arasında 3 yıldır devam eden savaşta, Rus ordusunun Ukrayna'nın ülkenin doğusundaki cephe hattını deldiği bildirildi.
Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklama, Zaporijya bölgesindeki Stepovoye köyünün ele geçirildiği açıklandı.
Ukrayna'nın cephe hattını kırmayı başaran Rus ordusunun, ülkenin güneyine doğru ilerlediği ifade edildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2022 yılında Zaporjiya'nın ilhakını açıklamıştı. İlhakı açıklanan diğer bölgeler arasında Luhansk, Donetsk ve Herson'un yer aldığı bildirilmişti. Kremlin'den yapılan açıklamada, dört bölgenin Rusya anayasasında yer aldığı ifade edilmişti.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakan Sybiha, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Konseyinin düzenlediği çevrimiçi toplantıya katıldı.
Sybiha, burada yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen Ukrayna-ABD toplantısının sonuçları hakkında Avrupalı meslektaşlarına bilgi verdi.
Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi yönünde ortaya bir "fırsatın" çıktığına dikkatini çeken Sybiha, "Suudi Arabistan'daki Amerikalı meslektaşlarımızla sekiz saat boyunca tam olarak bu konuyu konuştuk." dedi.
ABD tarafının 30 günlük geçici ateşkes teklif ettiğini ve Ukrayna olarak bunu kabul ettiklerini hatırlatan Sybiha, şu ifadeleri kullandı:
"Artık top tamamen Rusya'nın sahasında. Ruslar bu soruya net ve koşulsuz bir 'evet' cevabı vermeli. Ukrayna ABD'nin teklifini ek koşulsuz kabul etti, Rusya'nın da ek koşulsuz kabul etmesi gerekiyor."
Sybiha, konuşmasında, "Ukrayna, bundan sonraki süreç için bir müzakere grubu oluşturdu ve bu da ciddi niyetimizi ortaya koyuyor." diye konuştu.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki görüşmenin verimli geçmesini beklediğini söyledi.
Gabbard, "Bilindiği üzere, bu tür müzakerelerde her iki ülkeyi veya konuya muhatap tüm ülkeleri temsil eden kişilerin çok çalışması gerekmektedir. Uygun zamanda Başkan Trump'ın, Putin ile çok verimli bir görüşme yapacağından ve barışa olan sarsılmaz bağlılığını bir kez daha teyit edeceğinden eminim" ifadesini kullandı.
Trump'ın Ukrayna konusunda ölçülü bir bakış açısına sahip olduğunu söyleyen Gabbard, "Bu savaşı sona erdirmek konusunda netti. Dolayısıyla barışa odaklanmış durumda. Müzakereler daha yeni başladı. ifadesini sözlerine ekledi.
Gabbard, hem Rusya hem de Ukrayna ile çalışan en iyi müzakerecilere sahip olduklarını vurguladı ve müzakereler konusunda ilerleme beklediklerini belirtti.
Biden yönetiminin krizi çözmek için hiç çaba sarf etmediğini söyleyen Gabbard, "Bu savaşın başladığı bir önceki yönetim döneminde barışı sağlamak için hiçbir çaba sarf edilmediğini belirtmek önemli. Savaşı sona erdirmek için Putin ve Rusya ile doğrudan diyalog kurma çabaları hiç olmadı" dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayında Kanada Başbakanı Mark Carney'i ağırladı.Elysee Sarayından yapılan açıklamaya göre, iki lider daha güçlü ekonomik ve ticari bağların kurulmasının yanı sıra savunma işbirliğinin güçlendirilmesini görüştü.Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Macron, göreve başlamasının ardından ilk ziyaretini Fransa'ya yapan Carney'e teşekkür etti ve bu ziyaretin kendileri için "büyük bir onur" olduğunu belirtti.
Uluslararası konjonktürde Kanada ve Fransa'nın mücadele etmesi gereken "ortak zorlukların" bulunduğuna dikkati çeken Macron, "barış güçleri" olarak tanımladığı Fransa ve Kanada'nın Ukrayna Savaşının sonlandırılması bağlamında Rusya'dan "net taahhütler" istemeyi sürdüreceğini söyledi.
Macron, "Ukraynalıların tarafındaki bu ortak taahhüt, tüm Avrupa'nın güvenliğini sağlayacak ve herhangi yeni bir Rus saldırganlığına karşı Ukrayna'yı koruyacak sağlam (güvenlik) garantilerinin olmasını hedeflemiştir." dedi.Carney de konuşmasında ülkesinin "Fransa gibi güvenilir müttefiklerle" ilişkileri güçlendirmek istediğini ve bunun "her zamankinden daha önemli" olduğunu söyledi.Carney, "Kanada, ticari bağları ve Avrupa'nın güvenliğini sağlamak için her zaman hazır bulunacak." ifadesini kullandı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump'ın yarın yapacağı telefon görüşmesi için hazırlıkların sürdüğünü söyledi.Peskov, başkent Moskova'da gazetecilerin gündemdeki konulara dair sorularını yanıtladı.ABD Başkanı Trump'ın yarın Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefon görüşmesi yapacağı yönündeki açıklamasını doğrulayan Peskov, "Evet, bu gerçek. Salı günü için böyle bir görüşme hazırlanıyor." ifadesini kullandı.Peskov, "bu görüşmede hangi konuların ele alınacağı" yönündeki soruyu ise yanıtsız bıraktı.
ABD'de Amerika'nın Sesi’nin (Voice of America-VOA) ve bazı medya kuruluşlarının kapatılmasını değerlendiren Peskov, bunların Rusya'da talep görmediğini belirterek, "Bu, ABD'nin egemen kararı." ifadesini kullandı.Peskov, Putin'in cephedeki Rus askeriyle sürekli iletişim halinde olduğunu söyledi.Sözcü Peskov, Tacikistan'ın, Rusya'nın yakın ortağı ve müttefiki olduğunu kaydetti.
Husilere bağlı El-Mesire televizyonundaki haberde, ABD'nin, Hudeyde iline bağlı Zebid kentinde pamuk işleme tesisine 2, Cevf ilinin Hazm kentinde bulunan hükümet kompleksine ise 4 hava saldırısı düzenlediği belirtildi.
Haberde, saldırıların sonuçlarına ilişkin detay verilmezken, ABD tarafından ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
ABD Kuzey Komutanlığından yapılan açıklamaya göre, "USS Gravely" gemisinin, ABD Kuzey Komutanlığı sorumluluk sahasına intikal etmek üzere yola çıktığı kaydedildi.
Trump'ın güney sınırındaki güvenliği artırmaya yönelik çabaları kapsamında askeri geminin bu bölgede konuşlandırıldığı belirtilen açıklamada, "USS Gravely" gemisinin ülkenin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini sağlamada rol oynadığı kaydedildi.
USS Gravely gemisinin, bu görevlendirme çerçevesinde Karayip Denizi ile Meksika Körfezinde devriye gezmesi öngörülüyor.
ABD Kuzey Komutanlığı sorumluluk sahası, ABD anakarası, Kanada, Meksika Körfezi ve Karayip Denizi açıkları dahil Kuzey Amerika'nın büyük bir bölümünü kapsıyor.
İran, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendilerine gönderdiği mektubun, Trump'ın yaptığı açıklamalara paralel olduğunu duyurdu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, Tahran'da düzenlediği basın toplantısında, "Mektubun içeriği Trump'ın kamuoyuna yaptığı açıklamalardan çok da farklı değil ve aynı söylemleri tekrarlıyor." ifadelerini kullandı ve ekledi; "Değerlendirme tamamlandıktan sonra uygun kanallar aracılığıyla yanıtımızı vereceğiz"
Fox Business Network'e 7 Mart'ta röportaj veren Trump, İran lideri Hamaney'e bir mektup gönderdiğini açıklamıştı.Trump, "Onlara, 'Umarım müzakere edersiniz çünkü askeri olarak girmemiz gerekirse bu korkunç bir şey olacak' diyen bir mektup yazdım." demişti.İran'ın New York'taki Birlemiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği, ABD Başkanı Trump'ın, Hamaney'e mektup gönderdiğine ilişkin açıklamasına dair soruyu, "Şu ana kadar böyle bir mektup almadık." diyerek yanıtlamıştı. Daha sonra ülke medyasına demeç veren bir Amerikalı yetkili, "Trump mektubu yazdı ancak henüz göndermedi." demişti. İran lideri Hamaney, "güvenilmez" olduğunu belirttiği ve İran'ı tehdit eden Trump yönetimi ile müzakereleri yasaklamıştı.
Çin, Husilerin ABD uçak gemisine saldırı düzenlediğini söylemesinin ardından 'diyalog' çağrısında bulundu.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Yemen'e düzenlenen hava saldırılarında "çok sayıda Husi liderin etkisiz hale getirildiğini" belirtti.ABC News kanalının "This Week" programına konuşan Waltz, ABD'nin Yemen'deki İran destekli Husilere yönelik hava saldırılarını değerlendirdi.Waltz, ABD'nin saldırılarında "çok sayıda Husi liderin hedef alınarak öldürüldüğünü" kaydetti.Bu saldırıların eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde düzenlenenlerden farklı olduğuna işaret eden Waltz, "Buradaki fark, ilk olarak Husi liderliğinin peşine düşmek ve ikinci olarak İran'ı sorumlu tutmak." diye konuştu.Waltz, "Sadece ABD savaş gemilerini değil küresel ticareti de hedef alan ve Husilerin dünyanın en stratejik iki deniz yolunu kapatmasına yardım eden İran'dır." dedi.
Waltz, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer silaha sahip olamayacağına ilişkin sözlerini hatırlatarak, bu silahları edinmesini önlemek için tüm seçeneklerin masada olduğunu kaydetti.İran’ın nükleer programının sadece zenginleştirme değil füze sistemleri ve silahlanma aşamalarını da içerdiğini savunan Waltz, "Ya bunları teslim eder ve doğrulanabilir bir şekilde vazgeçerler ya da bir dizi ciddi sonuçla karşı karşıya kalabilirler." diye konuştu.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de Yemen'de Husilere karşı başlattıkları saldırıların devam edeceğini söyledi.ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Husilerle ilgili bakış açılarının net olduğunu belirtti. Hegseth, “Husiler, 'gemilerinize ve insansız hava araçlarınıza saldırmayı bırakacağız' dedikleri anda bu saldırılar sona erecek ama o zamana kadar amansız bir şekilde devam edecek” ifadelerini kullandı.Hegseth, ABD'nin Husilere karşı bu saldırıları yürütmesinin kendi ulusal çıkarlarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayarak, “İran çok uzun zamandır Husilere olanak sağlıyor. Artık geri çekilseler iyi olur” dedi.
Yemen'deki İran destekli Husiler, ülkeye yoğun saldırıları sebebiyle ABD'ye ait uçak gemisi USS Harry S. Truman'ın son 24 saatte ikinci kez balistik füzeler ve İHA'larla vurulduğunu duyurdu.Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, ABD’nin Yemen’e yönelik saldırılarına yanıt olarak ve Bedir Gazvesi’nin yıl dönümünde "zulüm ve kibre karşı İslam’ın mücadelesinin devamı olarak" Kızıldeniz’in kuzeyinde bulunan uçak gemisinin birkaç saat süren operasyon sonucu balistik, seyir füzeleri ve insansız hava araçlarıyla vurulduğunu belirtti.Yemen’e yönelik saldırı hazırlığının başarısızlığa uğratıldığını vurgulayan Seri, füze ve İHA saldırıları sonucu ABD savaş uçaklarının geri dönmek zorunda kaldığını ifade etti.
Seri, ABD’nin saldırılarına karşılık verilmeye devam edileceğini dile getirerek, Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi’nin daha fazla askeri tırmanış seçeneğinin devreye sokulacağı yönündeki açıklamalarına dikkati çekti.Gazze Şeridi'ne yardımların ve temel ihtiyaçların girişine izin verilinceye kadar deniz bölgesindeki engellemenin süreceğini belirten Seri, İsrail'e karşı deniz ablukası uygulayacaklarının ve ilan edilen operasyon bölgesinde İsrail gemilerini engelleyeceklerinin altını çizdi.
Florida'dan Washington bölgesine dönüş uçuşu sırasında Air Force One'da gazetecilere açıklamalarda bulunan ABD başkanı Donald Trump, "Salı günü Başkan Putin ile görüşeceğim. Hafta sonu boyunca çok fazla çalışma yapıldı" dedi.Trump açıklamasında "Savaşı sona erdirebilir miyiz görmek istiyoruz. Belki yapabiliriz, belki yapamayız ama bence çok iyi bir şansımız var" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün yaptığı açıklama ile ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu hafta görüşmesinin beklendiğini açıklamıştı.ABD'li müzakere heyetinin bu hafta Ukrayna ve Rusya taraflarıyla görüşmeler gerçekleştireceğini kaydeden Witkoff, “Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sonlandırmada gerçek bir ilerleme göreceğimizi umuyorum” demiş ve Trump'ın savaşın sonlanması konusunda ısrarcı olduğunu vurgulamıştı. Trump, Putin ile "toprak" ve "enerji santralleri" hakkında konuşacaklarını da aktardı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Yemen'de Husilere karşı başlattıkları saldırılarla "tüm dünyaya iyilik yaptıklarını" savundu.ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Rubio, CBS News kanalının "Face the Nation" programına verdiği mülakatta güncel konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Rubio, Yemen'deki Husilerin son 18 ayda ABD donanmasına 174 kez ticari gemilere ise 145 kez saldırı düzenlediğini belirterek, Husilerin, Kızıldeniz'den hangi gemilerin geçip hangilerinin geçmeyeceğini kontrol etmesine izin vermeyeceklerini ifade etti.
Rubio, Husilerin "bunu yapma kabiliyetleri kalmayana kadar" ABD'nin Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelere saldırılarının süreceğine işaret etti.
Eski Başkan Joe Biden yönetiminin yaptığı tek şeyin saldırıya karşılık vermek olduğunu dile getiren Rubio, "Bu adamları ve onların küresel deniz taşımacılığını vurma kabiliyetlerini defederek tüm dünyaya iyilik yapıyoruz." açıklamasında bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatı ile Yemen'deki İran destekli Husilere yönelik başlatılan harekatın bilançosu ağırlaştı. Husilere bağlı Yemen Sağlık Bakanlığı’nın sözcüsü Anees Alsbahi, saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının en az 53’e yükseldiğini duyurdu. Ölenlerin arasında 5 çocuk ve 2 kadının da bulunduğu belirtilirken, yaralı sayısının da 98’e ulaştığı aktarıldı.
Yemen'deki İran destekli Husiler, saldırılarına devam ettiği sürece deniz seferlerindeki engellemelerinin ABD'yi de kapsayacağını belirtti. Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, yaptığı açıklamada, ABD'nin (Yemen'e) düzenlediği yeni saldırının askeri güçlerini daha da fazla geliştirmeye katkı sağlayacağını ifade etti.
Gerginliğin tırmandırılmasına aynı şekilde gerginliği tırmandırarak karşılık vereceklerini kaydeden Husi, bu saldırının, askeri yeteneklerini baltalama hedefine ulaşamayacağını iddia etti.ABD'ye ait uçak ve savaş gemilerinin Husilerin hedefi olacağını belirten Husi, saldırılarını sürdürdüğü sürece deniz seferlerindeki engellemelerin Washington'u da kapsayacağını aktardı.Husi, ABD ordusunun denizi savaş alanına dönüştürmesinin uluslararası seyrüseferi etkilediğini vurgulayarak, denizcilikte kimin tehlike oluşturduğunu bilmenin devletlerin görevi olduğunu ifade etti.
Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada ülkeye yoğun saldırıları sebebiyle ABD'nin uçak gemisi USS Harry S. Truman'ın balistik füzeler ve İHA'larla vurulduğunu duyurmuştu.
ABD başkanı Donald Trump'ın dün gece saldırı emri verdiği Husiler bir anda dünyanın gündemine oturdu. Kızıldeniz'deki eylemleri ile dikkat çeken grup büyük bir cephaneliğe sahip ve ellerindeki bazı gelişmiş silahlar pek çok ülkenin elinde yok. ABD medyası Yemen'deki grubun ABD için büyük bir tehdit olabileceğini ve hava saldırılarının 'caydırıcı bir etkiye' sahip olmayabileceğini iddia ediyor. Peki Husiler kimdir, askeri güçleri ne kadar, nerede yaşıyorlar?
İŞTE DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR...