Güncelleme Tarihi:
Tarafların üzerinde uzlaştığı ve AA'nın elde ettiği bildiride, kongre katılımcılarının süregelen çatışmaları en kısa sürede sonlandırmak istediği ifade edildi.
Ülkenin yeniden bütünleştirilmesi için uluslararası topluma yardım çağrısı yapılan bildiride, bu amaçla anayasa komitesi kurulduğu kaydedildi.
Bildiride, rejim delegasyonunun yanı sıra "geniş temsilli muhalefet delegasyonundan oluşan komitenin anayasal reform taslağı hazırlamak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına katkıda bulunmasına karar verildiği" ifadeleri kullanıldı.
Anayasa komitesinde rejim, muhalefet, Suriye uzmanları, bağımsızlar, aşiret liderleri ve kadınların yer alacağı belirtildi.
Bildiride, anayasa komitesinin yetkileri, prosedür kuralları, seçilme kriteri gibi hususlar üzerindeki nihai anlaşmanın BM gözetimindeki Cenevre sürecinde yapılacağı vurgulandı.
Bildirinin sonunda, Suriye Özel Temsilcisini anayasa komitesinin Cenevre'deki işlerine yardımcı olarak ataması için BM Genel Sekreterine çağrı yapıldı.
Gündüz saatlerinde Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ankara'dan gelen muhalefet heyetinin rejim bayraklı resim ve logolara tepki göstererek ülkeye giriş yapmak istemediği bildirilmişti. Açıklamada, bu nedenle muhalefet heyetinin Kongre'ye katılmama kararı aldığı ve kendisini temsil etme yetkisini Türk heyetine verdiği, ilan edilmesi beklenen anayasa komisyonunun oluşturulması konusunun Türkiye tarafından takip edileceği kaydedilmişti.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN SOÇİ AÇIKLAMASI
Dışişleri Bakanlığı, Soçi Zirvesiyle ilgili açıklamada bulundu. Dışişleri'nin açıklamasında zirvedeki en önemli sonucun bir anayasa komitesi kurulması çağrısı olduğu belirtilirken Türkiye'nin de komite çalışmalarını yakından takip edeceği ifade edildi. Dışişleri ayrıca Rejim üzerinde nüfuzu olanların üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini beklendiğini açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması;
"Rusya Federasyonu'nun (RF) evsahipliğinde 30 Ocak 2018 tarihinde Soçi'de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi, davet üzerine, muhalefetin garantörü sıfatıyla Türkiye tarafından da izlenmiştir.
Türkiye, RF'nin "Suriye Ulusal Diyalog Kongresi" girişimi konusunda başından beri yapıcı bir tutum sergilemiştir.
Ülkemiz, BM'nin katılımı sağlanabildiği ve muteber muhalefetin siyasi süreçteki rolü layıkıyla teslim edildiği takdirde Cenevre sürecine katma değer sağlayabileceği düşüncesiyle bu girişimi desteklemeye hazır olduğunu Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı 22 Kasım 2017 tarihli Soçi Zirvesi'nde kayda geçirmiştir.
Son dönemde sahada yaşanan ateşkes ihlalleri ve Kongre konusunda giderilemeyen birtakım endişe ve belirsizlikler sonucunda Müzakere Yüksek Kurulu ve Suriye Ulusal Koalisyonu Kongre'ye katılmama kararı almıştır. Öte yandan, Kongre'ye katılmak üzere Ankara'dan Soçi'ye giden muhalefet heyeti, Kongre vesilesiyle havaalanına ve kongre merkezine yerleştirilen rejim bayraklı resim ve logolara tepki göstererek, ülkeye giriş yapmak istememiştir.
Kongre'nin en önemli sonucunu, bir anayasa komitesi kurulması yönünde çağrı yapılması ve bu komite için 150 kişilik bir aday havuzu belirlenmesi teşkil etmiştir. Kongre'ye katılmama kararı alan muhalif grupları Kongre'de temsil etme yetkisini üstlenen Türk heyeti, muhalefetle bilistişare hazırlanan 50 kişilik bir aday listesi sunmuştur.
Bundan sonraki aşamada, BM Suriye Özel Temsilcisi'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca bugüne kadar yürütülen Cenevre süreci kapsamında, muhalefetin orantısal temsilini de gözeten bir anayasa komitesi kurması beklenmektedir. BM Suriye Özel Temsilcisi, bu komiteyi oluştururken 150 kişilik listeden veya dışarıdan isimler tayin edebilecektir. Anayasa komisyonunun oluşturulmasına dair çalışmalar muhalefetin garantörü sıfatıyla Türkiye tarafından da yakından takip edilecektir.
Türkiye, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca Suriye'de gerçek bir siyasi değişim getirecek bir siyasi çözüm sağlanmasına yönelik çabalara her platformda katkı vermeyi sürdürecektir.
Türkiye, Suriye'deki çatışan tarafların muteber bir siyasi çözümün müzakeresine yönlendirilmesini teminen sahada ve rejim üzerinde nüfuzu olan tüm aktörlerin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini beklemektedir."
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR