Güncelleme Tarihi:
İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Belçika’nın başkenti Brüksel'de ortak basın toplantısı düzenledi. Andersson yaptığı konuşmada, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik sürecinde Türkiye'nin belirttiği endişelerle ilgili geçtiğimiz cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü söyleyerek, görüşmeyi "iyi ve yapıcı" olarak nitelendirdi. İsveç'in NATO'ya üyeliğiyle beraber terörle mücadelede aktif bir rol üstleneceğini savunan Andersson, "Üye olarak İsveç, Türkiye dahil bir bütün olarak NATO'nun güvenliğine katkıda bulunacaktır. İsveç, terörizmi mümkün olan en güçlü şekilde kınıyor. Terörizmin tüm biçimlerine karşı mücadeleye net bir şekilde bağlıyız. NATO'nun terörle mücadele politikasına tamamen bağlı kalacağız ve bu çabalarda aktif rol alacağız" dedi.
"PKK, BİR TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK KABUL EDİLİYOR"
İsveç'in PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ettiğini ifade eden Andersson, "PKK hakkındaki görüşlerimizde çok netiz. Avrupa Birliği'nde terör örgütü olarak listeleniyor ve son yıllarda İsveç tarafından da böyle kabul ediliyor" dedi.
Andersson, İsveç'in terör yasasının son 30 yılın en büyük revizyonundan geçtiğini söyleyerek, "Teröristlerin finansmanına karşı yasaları güçlendirdik, terör örgütlerine katılımın suç sayılmasının önünü açacak anayasa değişiklikleri de hazırlıyoruz" dedi.
"İSVEÇ, TERÖRİSTLER İÇİN GÜVENLİ BİR LİMAN OLMAYACAK"
İsveç’in terörle mücadelede benzer düşünceye sahip diğer ülkelerin yanında durmaya devam edeceğini belirten Andersson, “Türkiye'nin gündeme getirdiği konulardan biri olan suçluların iadesine ilişkin hukuk sistemimiz tarafından Avrupa sözleşmesine bağlı kalarak bu konuyu hızlı ve dikkatli bir şekilde ele alıyoruz. İsveç, teröristler için güvenli bir liman değildir ve olmayacaktır. İlgili makamlar güvenlik tehdidi olabilecek kişileri sınır dışı etmek için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Madrid'deki zirvede tüm müttefik liderlerle ve Türkiye Cumhurbaşkanıyla görüşmelere devam etmeyi dört gözle bekliyorum" dedi.
"TERÖRLE MÜCADELEDE ÇABALARIMIZI İKİ KATINA ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR"
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise, NATO'nun terör ile mücadelede daha fazla çaba harcaması gerektiğine dikkat çekerek, "Hepimizin güvenlik kaygıları, NATO üyelik sürecinin bir parçası olarak dikkate alınmalıdır. Hiçbir müttefikimiz, terör örgütü PKK'nın saldırıları da dahil olmak üzere Türkiye'den daha fazla saldırıya uğramadı. Terörle mücadelede çabalarımızı iki katına çıkarmamız gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Bu nedenle İsveç, Türkiye'nin endişelerini doğrudan ele almak için son günlerde somut adımlar attı. İsveç, yasalarında değişiklikte bulunarak, PKK'ya karşı yeni polis soruşturmaları başlattı ve şu anda Türkiye'nin taleplerini inceliyor" ifadelerini kullandı.
İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasında "silah ihracatı ve terörle mücadele" de dahil olmak üzere güvenlik endişelerini daha fazla ele almak için bir anlaşma üzerinde birlikte çalışıldığını aktaran Stoltenberg, "Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği başvuruları tarihidir. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, en büyük güvenlik kriziyle karşı karşıya olduğumuz için üyelikleri transatlantik güvenliği artıracak" dedi.
4'LÜ ZİRVE MESAJI
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Madrid’de yapılacak NATO Liderler Zirvesi öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlamıştı.
Stoltenberg, yarın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Finlandiya Devlet Başkanı Sauli Niinisto ve İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’un Madrid’de bir araya geleceğini belirtmişti. Stoltenberg, yapılması planlanan bu toplantının amacının ilerleme kaydetmek olduğunu belirterek şöyle devam etmişti:
“Bu toplantının amacı elbette Finlandiya ve İsveç konusunda ilerleme kaydetmek. Herhangi bir söz vermeyeceğim ama sizi temin ederim ki ilerlemeyi sağlamak için aktif olarak çalışıyoruz. Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılım başvurusu tarihi bir karardır. NATO'yu güçlendirecek ve Avrupa-Atlantik bölgesinde istikrara katkıda bulunacak bir şey olacaktır. Yani amaç ilerleme sağlamaktır."
Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılması konusunda yoğun çalışma yaptıklarını, ancak Türkiye’nin güvenlik endişelerini de dikkate almaları gerektiğini de bir kez daha yinelemişti.