Güncelleme Tarihi:
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın bitiminde açıklamada bulundu.
Rusya'nın otoriter bir hal aldığını ve AB'den uzaklaştığını belirten Borrell, "Navalnıy'ın durumuyla ilgili olarak, kendisinin tutuklanmasından ve cezalandırılmasından sorumlu kişiler dahil olmak üzere Rusya'ya karşı kısıtlayıcı tedbir uygulamak konusunda siyasi karar aldık." dedi.
Borrell, bu kısıtlayıcı tedbirler için AB'nin Aralık 2020'de başlattığı Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi'ni ilk kez devreye soktuklarını açıkladı.
Yaptırımların hazırlanması için bugün itibarıyla sürecin başladığını kaydeden Borrell, somut tekliflerin yapıldığını, tedbirlerin bir hafta içinde hazır olmasını beklediğini bildirdi.
Borrell, Rusya'da siyasi ve medeni haklara ve özgürlükleri savunanlara desteklerinin süreceğini ifade ederek, "Aynı zamanda maalesef hasmane tutum takınan bir komşuyla kalıcı şekilde karşı karşıya gelme konusunda bir geçici çerçeve tanımlamak zorundayız. Ama şu anda gerçek bu." dedi.
AB ülkelerinin yaptırım kararına ise Rusya'dan yanıt gecikmedi.
RUSYA: HAYAL KIRIKLIĞI
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanlarının Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın hapsedilmesi nedeniyle Rusya’ya yönelik yaptırım kararı almasına tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda "uydurma" bahanelerle alınan kararın "hayal kırıklığı" yarattığı belirtilerek, AB’nin Rusya ile ilişkilerde baskı ve yaptırımlarla ilgili tekrar düşünme yerine yeniden "işlemeyen" yaptırımlara yöneldiğine dikkat çekildi.
Söz konu kararın "tekrarlanan hatalı adım" olduğu kaydedilen açıklamada, Navalnıy’ın serbest bırakılması yönündeki çağrıların "yasa dışı" ve "absürt" olduğu vurgulanarak "Bu Rus vatandaşı, ekonomik suçlar nedeniyle ülkemizde Rus mahkemesi tarafından suçlu bulundu." ifadeleri kullanıldı.
AB'nin devletler arası ilişkilerdeki etiğe uymak istemediğine dikkat çekilen açıklamada, "AB’nin dış siyasetinde ültimatom, baskı ve yaptırım gibi gayrimeşru araçların kökleşmesi üzücüdür. AB, global sahnede tek başına hareket eden kutup rolünü sahiplenmeye çalışıyor ancak bunun ortaklarına saygı, başka ülkenin iç işlerine müdahale etmeme prensibi ve uluslararası hukuka sıkı bağlılık çerçevesinde hayata geçirilebildiğini unuttu." ifadelerine yer verildi.