Son dakika: Bakan Çavuşoğlu'ndan PKK'ya ofis açma izni veren Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne sert sözler!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Estonya Dışişleri Bakan Liimets ile düzenlenen ortak basın toplantısının ardından yaptığı açıklamada PKK/YPG ve FÖTE gibi terör örgütlerine destek veren ve hatta bu örgütlerin ülkelerinde ofis açmasına dahi izin veren Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne ağır eleştirilerde bulundu.

Çavuşoğlu "Vekalet savaşlarında terör örgütlerini kullanıyorlar. Türkiye olarak terör konusunda en kötü ilişkilerde olduğumuz ülkelerle bile dayanışma içinde olduk, terörü desteklemedik. FETÖ'cüler de Yunanistan'ı sadece transit değil, sığınmacı bir ülke olarak görüyorlar. Bunlara ev sahipliği yapmak ateş ile oynamaktır. Şunu söylemek isterim: Burada ofis açmalarına izin veriyorlar. Bu sebepten herhangi bir tehdit ve saldırı olursa bunun bedelini ödetiriz." diyerek FETÖ'ye kucak açan Yunanistan ve GKRY'ye seslendi.

Bakan Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Teröre destek vererek düşmanımın düşmanı dostumdur diyorlar. Terör örgütlerini kendi çıkarları için kullanan ülkeler olduğu bir gerçek. Bunun son örneğini Suriye'de DAEŞ'le mücadele adı altında PKK/YPG'ye destek veren ABD'dir. Yunanistan'da da PKK'nın ve DHKPC'nin kampları olduğunu biliyoruz. Bu kamplarda eğitim gören örgüt mensupları ülkemize dönerek terör eylemleri gerçekleştirdi. Ancak unutmasınlar: Teröre ev sahipliği yapmak ateşle oynamaktır. Ateşle oynayan da bunun bedelini öder ve bu bedel çok ağır olur."

Rum Kesimi'nin teröristlere verdiği destek ortada, kendileri de inkar etmiyor. Ancak bu sebeple Yavru Vatan'a veyahut ülkemize bir tehdit ya da saldırı gelirse bu artık bizim güvenlik meselemiz olur ve gereken cevap da verilir.

Bizler bazı komşularımızla farklı görüşlere sahip olsak da terör bu konuların üzerinde bir meseledir. Bize yönelik bir saldırı olursa komşu ülkedeki mevcudiyete yaptığımız gibi ağır bedeller ödetiriz."

Bakan Çavuşoğlu Doğu Akdeniz'deki Eastmed projesine de değinerek şu ifadeleri kullandı:

"Herkesin kenti kıta sahanlığı var, kara suları var. Bu çerçevede araştırmalar yapılıyor. Bizim kıta sahanlığımıza yönelik son bir yılda Yunanistan’ın ve Rum kesiminin 9 defa ihlal girişimi oldu. Son girişim bu sabah oldu tabii hiçbirisinde başarılı olamadılar. Bazen üçüncü ülkelerin gemilerini getirmeye çalışıyorlar. Bunlar şunu gösteriyor, burada hakça paylaşımdan yana olmayan ülkeler, Türkiye'yi dışlayıcı Türkiye'nin haklarını yok sayan Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan adımlar attılar.

Rum kesiminin yeni Dışişleri Bakanının da, bu projenin başından beri ekonomik olmadığını söylemesi önemli. Hatta bu projenin Kıbrıs'ta hakça paylaşım konusunda ya da Kıbrıs'ta çözüm noktasında da negatif rolünün olduğunu söyledi basından izlediğimiz kadarıyla. Bu tespit de çok önemli. Gerçekten de Rum Kesimi bu proje ve diğer girişimlere güvenerek hidrokarbon konusunda Kıbrıs Türklerinin üç defa teklifi olmasına rağmen hakça paylaşıma yanaşmadı tıpkı Yunanistan'ın da yanaşmadığı gibi."

"EN EKONOMİK GÜZERGAH TÜKİYE"

"Maksimalist talepler, fakat bunlar sahaya inince gerçeklerle örtüşmüyor ve yerini de bulmuyor bulamıyor. Şimdi, güzergah olarak bir bu bölgedeki enerji kaynaklarının uluslararası piyasalara özellikle Avrupa piyasalarına ulaşabilmesi için en ekonomik güzergah Türkiye. Türkiye üzerinden geçmesi lazım Türkiye böyle bir iş birliğine hiç bir zaman hayır demedi evet dedi. Ortamın en gergin olduğu dönemde bile sayın Cumhurbaşkanımızın Avrupa Birliğine, tüm Akdeniz ülkelerini ve orada enerji şirketi bulunan ülkeleri de davet ederek bir konferans düzenleyelim teklifinin amacı da bu."