Güncelleme Tarihi:
Çavuşoğlu ve Belçika Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Didier Reynders, görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanlığında ortak basın toplantısı düzenledi.
Reynders ile görüşmesinde ikili ilişkileri değerlendirdiklerini kaydeden Çavuşoğlu, iki ülke arasında karşılıklı üst düzey ziyaretlerin gerçekleştirilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, Belçika ile düzenlenen, İçişleri, Dışişleri ve Adalet bakanlarının katıldığı üçlü mekanizmanın bir sonraki toplantısını Belçika'daki seçimlerden sonra gerçekleştirme kararı aldıklarını bildirdi.
Ortak Ekonomik ve Ticaret Komisyonu (JETCO) toplantılarının da en kısa zamanda yapılması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, iki ülke arasında ekonomiden ticarete ve konsolosluk konularına kadar birçok meselenin ele alınmasının önemine işaret etti.
Çavuşoğlu, Türkiye-Belçika ikili ticaret hacminin giderek arttığına dikkati çekerek, "Yatırımların miktarı ve sayısı da giderek artıyor ama potansiyelimizin gerisinde olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, ticarette ürünleri çeşitlendirmenin ve yatırımları teşvik etmenin yanı sıra Afrika başta olmak üzere Irak gibi üçüncü ülkelerde iki ülke şirketleri arasındaki iş birliğini sağlamanın ikili ticaret hacmini daha yüksek seviyelere çıkarabileceğini vurguladı.
"İSLAM DÜŞMANLIĞINDAN EN ÇOK ETKİLENENLER AVRUPA'DA YAŞAYAN TÜRKLER"
"Belçika'da yaşayan Türkleri iki ülke arasında köprü olarak görüyoruz." diyen Çavuşoğlu, Avrupa'daki Türk vatandaşlarının yaşadıkları ülkelere entegrasyonuna önem verdiklerini ve bu konuda onları teşvik ettiklerini söyledi.
Çavuşoğlu, öte yandan Türk vatandaşlarına da ana dili Türkçenin düzgün şekilde öğretilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gerçek İslam'ın birinci elden, doğru şekilde öğretilmesinin de önemine işaret eden Çavuşoğlu, "Belçika'da radikalleşen bir tane Türk yok. Avrupa ülkelerinde radikalleşen hiçbir Türk'ün olmadığını biliyoruz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, bunun gerçek sebebinin Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarının din eğitimini Diyanet İşleri Başkanlığının oradaki kuruluşları sayesinde alması olduğunu kaydetti.
"Bizim sistemimiz radikalleşmeye karşı." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, son zamanlarda özellikle Avrupa ülkelerinde dışardan imamların gelmesine karşı bir akım olduğuna dikkati çekti.
Çavuşoğlu, bu gibi ortak sorunlara birlikte çare bulunması gerektiğini belirterek, "O ülkelerde görev yapacak imamların o ülkelerde eğitilmesine de varız. Bu konuda ortak çalışmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu ayrıca, "Şu bir gerçek ki bir tane bile radikalleşen Türk olmamasına rağmen İslam düşmanlığından en çok etkilenenler de Avrupa'da yaşayan Türkler ve buna karşı birlikte çare üretmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.
"DEĞERLER YERİNE İDEOLOJİLER HAKİM OLDU"
Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği için aday olan Reynders'e başarılar dileyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"İki yıl Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin başkanlığını yapmaktan onur duydum. O süreçte özellikle insan hakları mahkemesi dahil kurumun tamamının reformuna ağırlık vermiştik, şu andaki genel sekreterle beraber. Reform devam eden bir süreçtir. Bir günlük iki günlük değildi çünkü dünya hızla değişiyor. İnanıyorum ki eğer seçilirse Didier de tüm kurumlarla birlikte bu reform sürecini devam ettirecektir ve bundan üye ülkeler de faydalanacaktır."
Çavuşoğlu, diğer yandan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin eski halinden uzak olduğuna dikkati çekerek, "Değerler yerine ideolojiler hakim oldu. Bu esasen Avrupa'daki tüm kurumların karşı karşıya kaldığı bir sorun." diye konuştu.
NATO'da da böyle bir yönelim olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bizi birleştiren değerler etrafında kenetlenerek var olan sorunları aşabiliriz. Bu değerleri yok etmeye başlayan akımların kurbanı olursak işte o zaman bu kurumların bir anlamı kalmaz." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, bu kapsamda reform sürecine Türkiye olarak katkı sağlayacaklarını belirtti.
"REFORM TÜRKİYE'NİN ÖNCELİĞİDİR"
Türkiye'de de yargı reformu çerçevesinde çalışmalar yapıldığını kaydeden Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği (AB) ile bunların paylaşıldığını söyledi.
Çavuşoğlu, "Türkiye'de reform bizim için önemli. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ve liderliğinde reform, Türkiye'nin önceliğidir." ifadesini kullandı.
TERÖRLE MÜCADELE
Bakan Çavuşoğlu, terörle mücadeleden kriterlere kadar Avrupa'da çifte standartlar olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Mensubu olduğumuz bu kıtadaki sorunların hepsi bizi de doğrudan ilgilendiriyor ve bizim de Türkiye olarak hepsine katkı sağlamamız gerekiyor. Maalesef Belçika'da bazı mahkemeler PKK terör örgütünü aklamaya çalışıyor. Yargıçlar farklı şey söylüyor, savcılar farklı şey söylüyor. Savcılar PKK'nın terör listesinde kalmasını istiyor ama maalesef siyasi akımlara meyil gösteren hakimlerin bu konudaki tutumlarının farklı olduğunu görüyoruz." Terörle ilgili konularda hassas olunması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bugün PKK ve FETÖ'nün Avrupa ülkeleri tarafından desteklenmesi doğru bir şey değildir. Ayrıca bazı Avrupa ülkelerinin ABD de dahil bazı FETÖ mensuplarına üçüncü ülkelerde destek verdiğini hatta vatandaşlık verdiğini de görüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu ayrıca, "Terörle mücadele konusunda samimi olursak terörün her türlüsüne karşı birlikte olabilirsek Christchurch de olmaz Sri Lanka'daki saldırılar da olmaz. Biz FETÖ, PKK, YPG, DEAŞ terör örgütlerinin hepsine karşıyız ve hepsiyle de mücadele ediyoruz." ifadesini kullandı.
"SURİYE'YE GETİRİLEN HER BİR SİLAH SURİYE'NİN İSTİKRARI İÇİN TEHLİKELİDİR"
Çavuşoğlu, bugüne kadar ABD ile ilişkileri olumsuz etkileyen unsurlardan birinin ABD'nin YPG'ye verdiği destek olduğunu söyledi.
ABD'nin Suriye'den çekilme kararını birlikte koordine etmeye çalıştıklarını kaydeden Çavuşoğlu, iki ülke arasında oluşturulan görev gücünün 3 kez bir araya geldiğini belirtti.
Çavuşoğlu, diğer taraftan ABD'nin belli sayıda askerini özellikle güneyde bırakmak istediğine dikkati çekerek, "ABD, İran'ın bir koridor oluşturmasına karşı olduklarını söylüyor ama bugün Suriye'ye getirilen her bir silah Suriye'nin istikrarı için tehlikelidir ve terör örgütlerine verilen her silah bizim için de ciddi bir tehdittir." dedi.
ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarına ilişkin Çavuşoğlu, yaptırımların her türlüsüne karşı olduklarını belirterek, yaptırımlar yoluyla bir ülkeden bir netice alınamayacağını bildirdi.
Çavuşoğlu, buna, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde Rus parlamenterlerin oy haklarının ellerinden alınmasının Avrupa Konseyini krize sokmasını örnek gösterdi.
"ABD'NİN YAPTIRIM KARARLARINA KARŞIYIZ"
Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin, 2 Mayıs'a kadar İran petrolü üzerindeki yaptırımlar konusunda Türkiye dahil farklı ülkelere tanınan muafiyetin kaldırılacağı yönündeki açıklaması hakkında, "Bu tüm ülkeleri gerçekten etkileyecek. Bu o kadar kolay bir şey değil." dedi. "Hukuk kuralları üzerinde kurulan bir uluslararası sistemi ve çok taraflılığı destekliyoruz." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, bir ülkenin tek başına aldığı kararlara herkesin uyması yönünde baskı yapmasının uluslararası diplomatik olgunluğa yakışmayan bir hareket olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, AB ülkeleri ve NATO müttefiklerine yönelik buna benzer baskılar bulunduğuna dikkati çekerek, "ABD'nin yaptırım kararlarına karşıyız." dedi.