Güncelleme Tarihi:
İran resmi ajansı IRNA'nın haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev, Tahran'da İran Ulusal
Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile bir araya geldi.
Batı Kudüs'te 25 Haziran'da düzenlenen ABD-Rusya-İsrail üçlü güvenlik zirvesiyle ilgili İran tarafını bilgilendirmek için Tahran'a geldiği belirtilen Lavrentiev, zirvede İran'ı stratejik ve dost ülke olarak gördüklerini ABD ve İsrailli yetkililere açıkça ilettiklerini belirtti.
ABD'nin İran'a yönelik "maksimum baskı" siyasetine karşı çıktıklarını aktaran Lavrentiev, "İran'ın rolü ve çıkarları göz önünde bulundurulmadan bölgede kalıcı barışın sağlanması mümkün olmaz." ifadelerini kullandı.
Lavrentiev, ABD'nin anlaşmadan çekilmesiyle akıbeti belirsiz hale gelen nükleer anlaşma konusunda ise şunları kaydetti:
"Diğer ülkeler yükümlülüklerini yerine getirmezken Tahran'ın kazanım elde etmeden nükleer anlaşmayı tek taraflı uygulaması beklenemez."
"RUSYA'NIN TUTUMUNU TAKDİR EDİYORUZ"
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ise ABD'nin Orta Doğu'da daha fazla silah satabilmek için bölgedeki istikrarsızlığı artırmaya çalıştığını ifade ederek, "İran, bölgedeki istikrarsızlığı önlemek için siyasi ve savunma tedbirlerini almaya ve çıkarlarını ve güvenliğini kararlılıkla savunmaya devam edecek." dedi.
İran ve Rusya arasındaki ilişkileri stratejik olarak niteleyen Şemhani, Rusya'nın; nükleer anlaşma, İran hava sahasını ihlal eden ABD'ye ait insansız hava aracının düşürülmesi, İran'ın Suriye'deki varlığı ve İngiltere'nin İran petrolünü taşıyan petrol tankerine yönelik deniz korsanlığı gibi konulardaki tutumunu takdir ettiklerini sözlerine ekledi.
İSRAİL'DEN TEHDİT
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da ülkenin güneyindeki İsrail ordusuna ait Nevatim Hava Üssü'ne ziyareti sırasında yaptığı açıklamada İran'ı yine tehdit etti.
Hava üssünde yaptığı incelemelerin ardından İsrail ordusuna ait bir F-35s savaş uçağını arkasına alarak açıklama yapan Netanyahu, "İran, son zamanlarda İsrail'i yok etmekle tehdit ediyor. Bu uçakların, İran ve Suriye dahil Orta Doğu'da her yere ulaşabileceğini hatırlamalılar." ifadelerini kullandı.
Tahran'ı sık sık nükleer silah üretmeyi amaçlamakla suçlayan Netanyahu, İsrail'in tek başına kalsa dahi İran'ın nükleer silah elde etmesine izin vermeyeceği şeklinde açıklamalar yapıyor.
ZARİF'TEN "BOLTON VE NETANYAHU TRUMP'I KANDIRDI" İDDİASI
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun
nükleer anlaşma konusunda ABD Başkanı Donald Trump'ı kandırdıklarını öne sürdü.
Zarif, resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Bolton ve Netanyahu, 2005'te İran ile E3 arasında varılan Paris Anlaşması'nı sıfır (uranyum) zenginleştirme konusunda ısrar ederek ortadan kaldırdı.
Sonuçta İran, zenginleştirme miktarını 2012'de 100 kat artırdı. Şimdi de aynı vesveselerle Donald Trump'ı nükleer anlaşmayı ortadan kaldırması için kandırdılar."
Zarif, "B Takımı" olarak adlandırdığı Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, İsrail Başbakanı Netanyahu, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid'e işaret ederek, "B Takımı ders almadı ancak dünya ders almalıdır." ifadesini kullandı.
ASKIYA ALMIŞTI
İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya 2004'te Tahran'ın nükleer programına ilişkin Paris Anlaşması'nı imzalamıştı. İran, anlaşma kapsamında Avrupa ile ticaret imkânı karşılığında uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya almıştı. 2005'te İran'ın eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın göreve gelmesiyle Tahran yönetimi uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yeniden başlamış ve anlaşma yürürlükten kalkmıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında Temmuz 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı adı verilen nükleer anlaşmayla İran yeniden yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programını sınırlamayı kabul etmişti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İran'ın anlaşmaya uyduğuna dair raporlarına rağmen ABD Başkanı Trump, ülkesini 8 Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekmiş ve yaptırımları geri getirmişti.
İran da 8 Mayıs 2019'da anlaşmadaki çıkarlarının korunması çağrısında bulunmuş aksi takdirde anlaşmadaki taahhütlerini sınırlandıracağını açıklamıştı. Tahran yönetimi, pazar günü anlaşmada belirtilen uranyum zenginleştirme oranını aştığını duyurmuştu.