Solingen kurbanları anıldı.

Okulun önünde ırkçılığa karşı kurulan anıtın çevresinde, yangında hayatını kaybedenler için düzenlenen anma törenine, Genç ailesi fertlerinin yanı sıra Solingen Belediye Başkanı Norbert Feith ve Düsseldorf Başkonsolosu Fırat Sunel, çok sayıda Türk ve Alman vatandaşı katıldı.

Mevlüde Genç, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, çocuklarının acısının hayatının sonuna kadar süreceğini söyledi. Genç, olayın üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen acısının hala büyük olduğunu ve bu durumdan diğer çocuklarının etkilenmemesi için yıllarca odasına çekilip ağladığını anlattı.

Genç, "Bugün bizlere bu acıyı yaşatanlar yarın başkalarına da aynı acıyı yaşatabilir. O nedenle herkes uyanık olsun. Sevgi, saygı çerçevesinde yaşamımızı bu ülkede sürdürmeye devam edelim" dedi.

Facianın yaşandığı evin yanında bulunan isim tabelasının kırmızı sprey boyayla kirletilmesine de değinen Genç, "Boya dökerek, adam döverek bir yere varılmaz. Biz Almanya'da kalıcıyız. Hiçbir yere gittiğimiz yok. Kimsenin Türkiye'ye dönmeye niyeti yok. Her şey Allah'ın takdiri, bizim kaderimizde de bu acıyı yaşamak varmış" şeklinde konuştu.

Mevlüde ve Durmuş Genç çifti, kendilerine olaydan sonra sürekli destek olan ve yardımlarını esirgemeyen Türk ve Alman devlet yetkililerine de teşekkür etti.

Anıt önündeki törende konuşan Belediye Başkanı Feith da yaranın kapanmasının mümkün olmadığını belirterek, "Hem fiziki, hem manevi açıdan Genç ailesinin geride kalan aile fertleri için bu kundaklama olayı hiçbir zaman unutulmayacaktır. Bu üzüntüyü onlarla paylaşıyoruz" dedi.

Feith, olaydan sonra Solingen'de yaşayanlar olarak değişik din ve düşüncelere sahip insanların kent için bir şans olduğunu daha iyi algıladıklarını ifade ederek, "Solingen ırkçıların yeri değildir ve bundan sonra da olmayacaktır. Solingen çok renkli ve dünyaya açık bir şehirdir. Dünya, Solingen'in evi, Solingen de dünyanın evidir" diye konuştu.

Başkonsolos Sunel de Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet'in, anma töreni vesilesiyle yayımladığı mesajı okudu.

Büyükelçi Acet mesajında, 1988 yılında Schwandorf'ta, 1992'de Mölln'de ve 1993'te Solingen'de yaşanan yabancı düşmanı ve ırkçı saldırıların, yüreklerden ve hafızalardan hiç çıkmayacağını belirtti.

Mesajında, üzücü olanın, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi "hasta zihniyetlerin" günümüzde hala taraftar bulabilmesi olduğunu ifade eden Acet, ancak Alman hükümeti ve yetkilileri ile Alman dostların bu hastalığa karşı mücadelede kararlı görünmesinin kendilerini sevindirdiğini kaydetti.

Anma töreni kapsamında, hayatını kaybedenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, dua edildi.

Hoşgörü ve medeni cesaret ödülü olarak 2005 yılından bu yana verilen Gümüş Ayakkabı ödülü de anma töreni çerçevesinde DİTİB Wald Eyüp Sultan Caminin din görevlisi Hasan Özkan'a verildi.

Solingen'de 29 Mayıs 1993'de Genç ailesinin "Untere Werner" adlı sokaktaki evi kundaklanmış, yangında Gülsün İnce, Hatice Genç, Hülya Genç, Saime Genç ve Gülistan Öztürk hayatını kaybetmişti.

Olaydan sonra yakalanan ve cezalarını çektikten sonra serbest bırakılan failler Markus Gartmann, Felix Köhnen, Christian Reher ve Christian Buchholz, günümüzde kimliklerini gizli tutarak yaşamını sürdürüyor.