Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin Suriye sınırına komşu İdlib vilayetinde El Kaide ile bağlantılı El Nusra grubunun yer aldığı Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) koalisyonu ile en büyük bileşenini Ahrar El Şam grubunun oluşturduğu muhalif gruplar arasında 19 Temmuz’da patlak veren çatışmalar şiddetlendi. Merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çarpışmadan önce Ahrar El Şam’ın elinde olan Suriye’nin Türkiye sınırındaki Bab El Hava sınır kapısında çatışmaların yoğunlaştığını bildirdi.
‘EN AZ 65 KİŞİ ÖLDÜ’
Gözlemevi Başkanı Rami Abdülrahman Fransız AFP’ye yaptığı açıklamada, “Çatışma şimdi bu sınır kapısının içinde cereyan ediyor. Burası savaş alanına döndü. Bir kısmı HTŞ, diğer kısmı Ahrar El Şam’ın kontrolünde” dedi. Gözlemevi çatışmalarda şu ana dek 15’i sivil 65 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
‘ÖSO GRUPLARI GEÇTİ’
Bu arada Rus Sputnik haber ajansı, Ahrar El Şam grubuna destek amacıyla Fırat Kalkanı Harekâtı’nda yer alan bazı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gruplarının önceki gece Türkiye üzerinden İdlib’e geçerek HTŞ’ye karşı çatışmalara katıldığını bildirdi. Sputnik’e konuşan bir ÖSO komutanı, “Güvenlik gerekçesiyle çok detay veremiyoruz. 200 savaşçı, Heyet Tahrir El Şam’a karşı şimdi savaşıyor” dedi.
‘TÜRKİYE İSTEMİYOR’
Rus haber ajansına konuşan Suriye Türkmen Milli Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci de Fırat Kalkanı’nda yer alan grupların İdlib bölgesine geçtiğini doğrulayarak, “Türkiye, El Nusra’yı İdlib’de istemiyor. El Nusra orada olursa Suriye Demokratik Güçleri’nin oraya girmesi için zemin oluşacak. Astana görüşmelerinde alınan kararda Türkiye’nin İdlib’de asker bulundurma kararına El Nusra şiddetle karşı çıkmıştı” dedi.
BİLGİ NOTU:
El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi adını Fetih El Şam olarak değiştirdikten sonra Ensar El Din Cephesi, Ceyş El Sunna, Liva El Hakk ve Nureddin Zengi gruplarıyla birleşerek 28 Ocak 2017’de Heyet Tahrir El Şam koalisyonunu meydana getirdi. HTŞ’nin 50 bin civarında savaşçısı var. Savaşçı sayısı 8 bin civarında olan Nureddin Zengi önceki gün HTŞ’den ayrıldı. HTŞ ile çatışan Ahrar El Şam’ın ise 20 bin civarında savaşçısı olduğu sanılıyor.
UZMAN GÖRÜŞÜ
ÇATIŞMA NEDEN PATLAK VERDİ
Ahi Evran Üniversitesi’nden Doç. Dr. Serhat Erkmen, “son kale” olarak görülen bu vilayetin yönetiminin kimin kontrolünde olacağı, Astana Süreci’nin etkisiyle grupların birbirlerine yönelik tehdit algısı ve azalan dış yardımlar nedeniyle halihazırda kıt olan kaynakların kontrolünün stratejik olmaktan çıkıp yaşamsal hale gelmesinin çatışmaları tetiklediğini belirtti. Erkmen, HTŞ’nin, Ahrar El Şam ve ÖSO’nun kendisine karşı ortak bir operasyona başlaması ihtimaline karşı erken harekete geçtiğine dikkat çekti. Analizden satır başları şöyle:
- HTŞ, sayı ve savaşma kapasitesi itibarıyla açık ara Ahrar’dan daha üstün. İki günde stratejik gördüğü kuzeye uzanan bölgeyi pek de zorlanmadan ele geçirdi.
- Ahrar’dan 6 grup HTŞ’ye katıldı. HTŞ’den sadece Nureddin Zengi (ki çok önemli bir grup) ayrıldığını ilan etti ama karşısına geçip savaşacağını da açıklamadı.
- HTŞ’nin temel hedefi kuzey hattını tamamen kontrol edip, Ahrar’ı yardımsız bırakmak gibi görünüyor. HTŞ, kendi gücünü tamamen kabul ettirip, yönetimi tek elde toplayabilecek bir üstünlük sağlayıncaya kadar durmak istemiyor.
- HTŞ’nin bu hamlelerinin sonucunda İdlib’i kontrol etmesi mümkün olursa Türkiye’nin sınırında El Kaide yapılanması tek güç haline gelir ki bu, Türkiye’nin Suriye politikası açısından olduğu gibi iç güvenliği açısından da tehditler yaratır.
AA