Sınırımızdaki Çernobil: Metzamor

Güncelleme Tarihi:

Sınırımızdaki Çernobil: Metzamor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2002 17:44

Ermenistan, Avrupa'nın en tehlikeli iki nükleer santralinden biri olan Metzamor'u, fay hattı üzerinde olmasına ve AB'nin baskısına rağmen kapatmıyor.

Haberin Devamı

Ermenistan, başkent Erivan'ın yakınlarında, Türkiye sınırından birkaç kilometre uzakta  bulunan Metzamor nükleer santralini AB'den gelen baskılara rağmen kapatmayı rededdiyor.

"FELAKET KAPIDA"

AB'li diplomatlar ve nükleer teknoloji uzmanları, başkent Erivan'ın 50 kilometre güneybatısında bulunan Metzamor nükleer santralinin eski teknoloji kullanması ve fay hattı üzerine inşa edilmiş olması nedeniyle bölgeyi bir felaketin beklediği uyarısında bulunuyor. Ermenistan'da görev yapan İtalya Büyükelçisi Paulo Adrea Trabalza olası bir depremde bölgede kimsenin kurtulamayacağını ifade ediyor.

İngiltere'nin Erivan Büyükelçisi Timothy Marschall Jones da, olası büyük bir depremin santrali paramparça edebileceği uyarısında bulunuyor. Aynı zamanda AB'nin Ermenistan temsilciliği görevini de yürüten Jones, "Ermenistan verdiği sözleri tutmalı ve santrali kapatmalı" diyor.

ANLAŞMAYA UYMUYOR

AB ile Ermenistan arasında, santralin 2004 yılında kapatılması konusunda anlaşmaya varılmıştı. Ancak Erivan yönetimi bu santrali kapatmak için herhangi bir hazırlık yürütmüyor. Erivan'ın, bu karara uyacağına ilişkin bir işaret de görünmüyor. Bütün baskılara rağmen Ermenistan, santralin 14 yıl daha sorunsuz çalışabileceğini iddia ediyor.

Metzamor santrali ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 40'ını karşılıyor. Erivan yönetimi, kısa vadede bu nükleer santralin yerine konulabilecek alternatif bir enerji üretim şekli bulunmadığını, santralin kapanması durumunda ülkenin enerjisiz kalacağını ifade ediyor.

Metzamor'un yarattığı korku aslında yeni değil. 1970'li yılların sonunda yapılan santral 1988'de, Spitak bölgesinde yaşanan depreminin ardından yoğun protestolara neden olmuştu. Depremin ardından hükümet nükleer santralin iki reaktörünü de devre dışı bırakmıştı. Bunun üzerine ülke ciddi bir enerji krizi yaşamış, sanayi durma noktasına gelmişti. Hükümet, 1995 yılında santralin bir reaktörünü yeniden devreye sokmuştu.

Dönemin Ermenistan Başbakan Yardımcısı Vigen Çitçiyan, santralin belli bir düzenlemeye ve güvenliğinin arttırılmasına ihtiyacı olduğunu duyurmuştu. ABD de, santralin güvenliğinin arttırılması için destekte bulunmaya başladı.

AVRUPA'NIN EN TEHLİKELİ SANTRALI

Ancak Avrupa Birliği, Metzamor'un kapatılması konusunda ısrarlı. Bugaristan'daki Kozluduy santrali ile birlikte Avrupa'nın en tehlikeli iki santralinden biri olarak ilan edilen Metzamor'un güvenlik, konum, finansman, teknoloji ve yaş kriterleri açısından AB standartlarının çok altında olduğu vurgulanıyor.

AB ile Ermenistan arasında Metzamor yüzünden yaşanan gerginlik bu yıl had safhaya ulaştı. Ermenistan'ı santrali kapatmak için bir hazırlık yapmamakla suçlayan AB, "felaket kapıda" uyarısında bulunuyor ve fay hattındaki santralin "faciaya davet çıkardığını" vurguluyor.

Ermenistan Enerji Bakan Vekili Karen Galutsyan ise, Metzamor'un depreme dayanıklı olduğunu iddia ediyor ve buna kanıt olarak, 1988 depreminde santralin hasar görmemesini gösteriyor. 1988 depreminden sonra santralin kapatılması üzerine günde sadece 2-3 saat elektrik verilebildiğini anımsatan Galutsyan "1995 yılında bir karar vermek zorunda kaldık: Yaşamak mı istiyoruz, yoksa ölecek miyiz?" diye konuşuyor.

Normal kontrollerinin yapılarak santralin 2015'e kadar çalışabileceğini savunan Galutsyan, "2004 yılında santralı kapatmaya hazırız ama ancak alternatif enerji kaynakları bulursak" diyor.

AB'YE SUÇLAMA

Santral yöneticisi Suren Azatyan da, AB'yi reklam amaçlı hareketlerde bulunarak Metzamor'u kapatmaya çalışmakla suçluyor. "Nükleer santral, bu bölgeyi hedefleyen Avrupalı elektrik üreticilerine ciddi bir rakiptir" diyen Azatyan, Metzamor'un Avrupa'da bulunan rakiplerinden daha güvenli olduğunu iddia ediyor.

Ancak diğer uzmanlar bu görüşe katılmıyor. Ermenistan Parlamentosu Enerji Komisyonu üyesi Robert Hazaryan "Bu santral Avrupa standartlarına uymuyor. Çernobil Avrupa'daki nükleer santrallerin daha güvenli olduğunu kanıtladı" görüşünde.

Kamuoyunda ise santralin kapatılması, 1990'ların başında yaşanan, enerji krizi günlerine dönüş olarak algılanıyor. 32 yaşındaki öğretmen Anit Kaçuratyan "Ben santralin kapatılmasını istemiyorum çünkü tekrar o karanlık günlere dönmek istemiyorum. Kimsenin de sadece günde iki saat elektrik verilen 1992 yılına dönmek isteyeceğini sanmıyorum. Çocuklarımın sıcak ve elektrik var mı yok mu düşüncesi ile yaşamalarını da istemiyorum" diyor.

Ama bazı Ermeniler de santralin güvenlik için uzun vadede kapatılmasını, bu arada alternatif enerji planlarının hayata geçirilmesini istiyor. Erivan Üniversitesi öğrencisi Armen Akopyan görüşünü, "Ben hemen santral kapatılsın demiyorum ama en azından belli bir süre içinde daha güvenli enerji alternatifleri bulunması gerektiğini düşünüyorum" diye ifade ediyor.

ÇERNOBİL KORKUSU

Sonuç olarak Avrupa'nın en tehlikeli nükleer santrali Metzamor, Türkiye sınırından sadece birkaç kilometre uzakta, çalışmaya devam ediyor. Fay hattı üzerine kurulu santral, tüm bölge insanlarına "Çernobil korkuları" yaşatıyor.

(AFP ve www.iwpr.net sitesinden derlenmiştir.)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!