Yeliz ÖZ
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2006 00:00
Beyrut’taki böbrek hastası çocuklara yardım elini uzatan iki Türk doktor ile vakıf başkanını bulduk; Prof. Dr. Dilaver Erbilgin, Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever ve Timur Erk. Yardım organizasyonunun arkasında ise Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nün yan kuruluşu olan "Böbrek Afetleri Yardım Komisyonu" var. Organizasyon için sadece Prof. Sever cep telefonuyla 205 konuşma yapmış.
DEPREMDEN sonra enkaz altından çıkarılanların en büyük sağlık problemi su kaybı nedeniyle yaşadıkları böbrek yetmezliği...
Bu sorun ilk kez 1988 yılında Ermenistan’da yaşanan büyük depremde fark edildi.
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü yardıma koştu ancak, tıbbi malzeme bulamayınca çaresiz kaldı.
Örgüt, dünya çapında bir yapılanmaya gitti.
Dünya Nefroloji Derneği’nin Böbrek Afetleri Yardım Komisyonu 1993 yılında resmen kuruldu.
Merkezi Belçika’da olan bu derneğin amacı, dünyanın neresinde olursa olsun savaş gibi "yapay", deprem gibi "doğal"
afetlere maruz kalan böbrek hastalarına ilaç ve cihaz sağlamak...
Aradan yıllar geçti...
ALO MEHMET...
1999’daki Marmara Depremi’nde enkaz altından çıkırılan 639 kişide böbrek yetmezliği görüldü.
Tek kurtuluşları dialize girmeleriydi.
Bu kadar dializ makinesi ve malzemesi bulunamayınca yardıma Böbrek Afetleri Yardım Komisyonu koştu.
Beyrut’taki böbrek hastası çocukların yaşadığı sıkıntıyı geçen hafta cuma günü dünyaya internette ’İmdat’ çığlığı ile duyuran Dr. İlyas Nikola da bu derneğin Lübnan’daki koordinatörüydü.
Yardım çağrısına ilk cevap veren Prof. Dr. Dilaver Erbilgin oldu.
Derneğin Fransa koordinatörü olan Prof. Erbilgin, hemen Türkiye koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever’i aradı.
205 GÖRÜŞME Deprem felaketinden sonra Pakistan’a, tusinami felaketinden sonra Uzakdoğu’ya da giden Prof. Sever sıkıntının büyüklüğünü biliyordu.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ana Bilim Dalı Başkanı olan Prof. Sever, önceki akşam saatlerine kadar Lübnan’a yardım organizasyonu için cep telefonuyla yurt içi ve dışıyla tam 205 konuşma yapmış.
Sever şöyle anlatıyor:
"Lübnan’daki böbrek hastası çocuklar için yaşam zinciri oluşturmaya karar verdik. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ile görüştüm. Vakfın olanakları seferber edildi. İthal malzemeleri depolardan Türkiye’de üretilenleri fabrikalardan aldık. 5 ton dializ suyu, filtreler, iğneler, teknik diyaliz malzemeleri geldi. Çarşamba sabahı tüm göndereceklerimiz Mersin Limanı’nda toplandı. Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ve Beyrut Büyükelçisi İrfan Acar’la başından beri temas halindeydik. Sivil yolcu gemileri malzemeleri taşımaktan korktular. En sonunda Cuma akşamı malzemeler, Türk donanmasına ait bir gemiyle yola çıktı. Beş günlük kabusumuz bitmişti. Şimdi biz Marmara depreminde dernekten aldığımız borcu ödüyoruz."
30 ÇOCUK GELECEK
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise durumları kötü olan 30 Lübnanlı çocuğu Türkiye’ye getirerek tedavi altına alacaklarını söylüyor.
Erk, bunun için Kızılay’la görüşmüş. Çünkü sadece çocukların gelmesi yetmiyor, anne veya babalarının da refakatçi olarak yanlarında olması gerekiyormuş.
Bunların hepsi maliyet.
Kızılay "Her şeyi üstleniriz" deyince sorun çözülmüş.
MUTLULUK FOTOĞRAFI
Beyrut limanında hasta çocuklar için ellerinde koli koli yardım malzemesini taşıyan Türk askerlerinin fotoğrafı hepimizi mutlu etti.
O fotoğrafta görülmeyen elleri de bu sayfada gördünüz. Emeği geçen herkese teşekkür.
3 bin hasta 5 günde ölürdü
Prof. Dilaver Erbilgin yardımın yerine ulaşmasından memnun. "Ama" diyerek devam ediyor: "Düşünün Lübnan’da sadece çocuklar değil, üç bin diyaliz hastası var. Bunun yarısı güneyde. Güneydeki bütün sağlık tesisleri şu anda işlevini yitirmiş durumda. Oradaki hastalar yürüyerek kuzeye göç ediyorlar. Kuzeydeki diyaliz merkezleri de dolmaya başladı. Eğer malzeme zamanında ellerine yetişmeseydi 3 bin hasta 5 gün içinde ölüme mahkûmdu. Diyaliz hastası her zamana ölüme en yakın hastadır. Türkiye duyarlılığını gösterdi. Lübnanlı çocuklara kapısını açtı. Süre ve anne baba kısıtlaması olmaksızın tüm Lübnanlı böbrek hastası çocuklara bakacağız."
Lübnan’dan e-postaLübnan’daki böbrek hastası çocuklar için yaşam zinciri başlatanlardan Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever’e Lübnan’lı çocuklar adına Dr. Şibl Murani’den e-posta geldi. Chebl, e-posta’da, "Sevgili meslektaşım, şu anda rahat uyuyan çocukların ve ailelerinin sevincini anlatabilecek hiçbir sözcük yok. Sizin hızlı müdahaleniz sayesinde hayatlarını sürdürebilecekler. Sarah, Mohammed, Elie, Yara ve diğerleri size teşekkür ediyor. Burada bazılarının fotoğrafları var" diyordu. Ülkelerini kan gölüne çeviren bombalar altında yaşam mücadelesi veren Lübnanlı böbrek hastası çocukların imdadına Türkiye yetişti. Eğer yardımlar ulaşmasaydı diyalizdeki son günlerinde 22 çocuk ölecekti.