Güncelleme Tarihi:
Mehdi, peşmergelerin Kerkük’ü ve Irak ordusundan kalan silahları yağmaladığını da belirterek özetle şunları söyledi:
YAĞMALIYORLAR
“Irak ordusunun çekilmesinden sonra Kerkük’e gelen peşmergeler yağmacılık yaptı. Şu anda Irak ordusu yok, ona göre davranmaları gerekir. Birinci talebimiz bizimle beraber çalışsınlar. Her hareketleri bizimle olsun. Bu yoktur. Bizimle çalışmıyorlar. Bir de Irak ordusundan kalan silahları yağmalıyorlar. Bu olmaz ki, bu devletin malı. Biz de bu devlette yaşıyoruz. Bundan endişeliyiz. Çünkü 2003’te böyle şey gördük. Yine peşmergenin bir bölümü yağmalamaya başladı. Sonra halkları başladı yağmaya. Bu endişe var içimizde.
Irak’ta Şiilere ait bölge var, Sünnilere ait bölge de oldu. Kürtlere ait bir bölge var. Biz tam Sünni Kürtler ile Sünni Arapların ortasında kalmışız. Bizim Kerkük için çözüm önerimiz; Kerkük özel federasyonu kurulsun. 10 yıllık ortak yönetim olsun. Başbakan olur, meclis başkanı olur, bir de bölge başkanı olur. Bölge başkanı Kürt olursa başbakan Türkmen olur, meclis başkanı Arap olur. Bizim 6-7 yıldır böyle bir önerimiz var. Telafer il olsun ve orada da ortak yönetim kurulsun. Tuzhurmatu, Kerkük özel federasyon olursa buraya bağlansın veya orada da özel bir irade olsun.
MUSUL VİLAYETİ OLUŞSUN
Türkmen halkı olarak, Türkmen siyasetçileri olarak Kürtlerle bir sorunumuz yok. Ama ortak yaşama kültürüne varamadık daha. Bunun da nedeni Kürtlerin yaptığı hatalardır. Biz isimlere karşı değiliz. Kürdistan’ın bir bölgesi var. Ama Kerkük Kürdistan’ın bir bölgesi olmadı. Onun için biz, bu eskiden Musul vilayeti vardı. Kerkük, Süleymaniye ve Musul dahildi. Musul vilayeti olsun. Eğer Irak parçalanırsa Musul vilayeti olsun. Kürdistan dediğimiz bölge Erbil ve Süleymaniye Duhok’tan oluşuyor sadece. Bunu daha büyük bir federe yapalım, ismini Musul vilayeti yapalım. Kerkük’ü de Telafer’i de kapsasın. İçinde Kürdistan federasyonu da olsun. Kürdistan ismini yalnız Türkmenler değil bölgede yaşayan Sünni Araplar da kabul etmezler. Madem ki uzlaşı ile ortak yaşayacağız her şeyin adını ortak koyalım.
KÖTÜ TERCÜBE
Irak’ta herkesin kendisine göre silahı vardır. Biz şu ana kadar silah kullanmıyoruz, aklımızı kullanıyoruz. Umarım ki karşı taraf da Irak’ta olan ve Kerkük’te olan gruplar da bizimle akıl yöntemiyle konuşur. Herhangi bir Türkmen zarar görürse biz de silahlanırız. Tabii silahlanma eğiliminde olan Türkmenler vardır. 1991’de peşmergeler Kerkük’te kötü bir tercübe bıraktılar. 2003’te Türkmenlerin ev ve işyerlerini yağmaladılar. Öyle bir korkumuz var. Böylesi bir durum tehlikeli olursa silahlanmamız gerekir.”
Türkiye’ye: Ortadayız
“Burada Kerkük’te, Musul’da, Telafer’de, Tuzhurmatu’da Türkmenler var. Biz olayların ortasında kalmışız. Türkiye’nin bu durumu göz önüne alması gerekir. Kuzey Irak yönetimi ile Türkiye çok iyi ilişkiler içinde. Bir toplantı yapılması lazım Türkmenler de o toplantıya katılıp, Türkiye garantörlüğü altında bu sağlanmalı ve sorunlar çözülmeli” diye konuştu.