Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Dışişleri Başdanışmanı Tacan İldem, Sezer-Clinton görüşmesinin ardından, basın toplantısı düzenledi.
İldem’in verdiği bilgiye göre, Dışişleri Bakanı İsmail Cem ve ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın katıldığı Clinton-Sezer görüşmesi, yaklaşık 40 dakika sürdü. Bu görüşme, daha önce yarım saat olarak programda yer alıyordu.
Cumhurbaşkanı Sezer, görüşmede, ABD ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin önemine işaret ederek, ilişkileri gölgeleyebilecek nitelikteki kimi ögelerin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Sözde „Ermeni soykırımı“ tasarılarının zaman zaman Amerikan Temsilciler Meclisi ve Senatosu’na getirildiğini belirten Sezer, ABD’deki başkanlık seçimi ve Temsilciler Meclisi seçimi dönemi dolayısıyla bu tür çabaların yoğunlaşabileceğini, ABD yönetiminin, ilişkilere gölge düşürecek, arzu edilmeyen çabaları engellemesini temenni ettiğini söyledi.
İldem, bu konuda ABD yönetimiyle Türkiye arasında görüş ayrılığı bulunmadığını ifade etti.
CLINTON’A ERKAN BEBEK HATIRA PARASI
Tacan İldem, görüşmenin sıcak bir havada geçtiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Sezer’in, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası darphanesinde basılan ve üzerinde Başkan Clinton’ın geçen Kasım ayında Türkiye’de deprem kurbanlarını ziyareti sırasında adı Erkan olan bir bebekle çekilen resminin bulunduğu hatıra parayı ABD Başkanı’na armağan ettiğini söyledi. Clinton, hatıra paradan çok duygulanarak, deprem ziyareti sırasındaki anılarını anlattı.
CLINTON: „SEZER, SAYGIN DEVLET ADAMI“
İldem’in verdiği bilgiye göre, Clinton, Türkiye’nin Helsinki zirvesi sonrasında tam üyelik sürecinde Avrupa Birliği (AB) yolunda atmakta olduğu adımları takdirle izlediklerini ve Cumhurbaşkanı Sezer’in, görev yaptığı süre boyunca kişisel katkıda bulunacağından kuşku duymadığını ve „saygın devlet adamı“ kişiliğinin önemini vurguladı.
Clinton, Sezer’in saygın kimliğiyle yapacağı katkıların, AB sürecini olumlu etkileyeceğini kaydetti.
Bill Clinton, Helsinki zirvesi sonrasında, Türkiye-AB ilişkilerinin, ABD’nin de arzu ettiği aşamaya gelmesinden duyulan memnuniyeti de ifade etti.
Clinton, görevde olduğu 8 yıl boyunca Türkiye-ABD ilişkilerinin güçlendirilmesine önem atfettiğini ve ikili ilişkilerin dokusunu „stratejik ortaklığa“ dönüştürme imkanı bulduklarını belirtti.
Başkan Clinton, göreve gelir gelmez Türkiye’nin yer aldığı coğrafyanın önemini farkettiğini ve bu bilinç içinde hareket ettiğini belirterek, Türkiye’nin, batının önemli bir üyesi olarak, batının bütün kurumlarında yer alması gerektiğini, ABD’nin de bunun takipçisi olacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Sezer de, Türk-Amerikan ilişkilerinde Clinton’ın başkanlığı döneminde önemli ilerleme kaydedildiğini vurgulayarak, ilişkilerin stratejik ortaklığa dönüşmesinde Clinton’ın bizzat rol oynadığını söyledi.
Sezer, bu stratejik ortaklık çerçevesinde, yeni faaliyet planları ve ortak girişimlerine içerik kazandırma kararlılığının önemini vurguladı.
İldem’in verdiği bilgiye göre, Sezer, Orta Asya ile ilişkiler ve özellikle enerji kaynakları alanında Türkiye-ABD işbirliğine temas etti. Sezer ayrıca, Türkiye ile ABD arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin, „stratejik ortaklığa“ uygun düzeyde olmadığını belirterek, bu ilişkilerin yükseltilmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, bu çerçevede Türkiye’nin, Amerikan iş çevreleriyle yakın işbirliğini geliştirmesi yönündeki istekliliğini de belirtti ve Amerikan yatırımcılarının Türkiye’ye yatırım yapmaya teşvik edilmesinde yarar olduğunu ifade etti.
Başkan Clinton da, her alanda işbirliğinin ve özellikle ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesine önem atfettiğini, kendisi ve Amerikan yönetiminin her vesileyle, yatırımcıları teşvik ettiğini söyledi.
Clinton, enerji kaynakları konusunda da, Türkiye ile güçlü bir işbirliği bulunduğunu ve bu işbirliğinin sadece iki ülkenin çıkarı için değil, bölgenin barış, istikrar ve refahı için önemini vurguladı. Bakü-Ceyhan ve Hazar geçişli doğalgaz hattının önemi, her iki tarafça da vurgulandı.
TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİ VE KIBRIS
ABD Başkanı Clinton, Türkiye ile AB üyesi Yunanistan’ın arasında, deprem felaketleri sonrasında halktan halka başlayan yakınlaşmanın, hükümetler arasında da, çeşitli alanlarda 9 anlaşmayla, belli bir olgunluğa ulaştırılması ve geçmiş gerginliğin yumuşamasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
İldem, Kıbrıs konusuna da çok kısaca değinildiğini belirtti.
Tacan İldem’in verdiği bilgiye göre, Clinton, ABD’nin Kıbrıs konusunun çözümü beklentisi içinde, çözüme yönelik çabaları desteklediğini belirtti. Clinton, çözümün, adada yaşayan Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar’a bağlı olmakla birlikte, Türkiye ve Yunanistan’ın da tarafları teşvik edecek, yapıcı rol oynamalarının sürece katkıda bulunacağını kaydetti. Bill Clinton, 12 Eylül’de taraflar arasında başlayacak aracılı görüşmelerde mesafe alınması, sağlam, elverişli zemin için tarafların teşvikinde Türkiye’nin desteğini istedi.
Cumhurbaşkanı Sezer de, geçmişte olduğu gibi bugün de bu desteğin sürdürüleceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Sezer, gelecek yıl sonunda Beyaz Saray’daki görevinden ayrılacak olan Clinton’a, kendisini her zaman Türkiye’de görmekten memnuniyet duyacağını ifade etti. Clinton’ın görevden ayrılmasından sonra, Amerikan yönetimindeki değişikliğin Türk-Amerikan ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusuna karşılık İldem, „Türkiye-ABD çıkarları yönetimden yönetime değişmez“ yanıtını verdi.
İldem, gazetecilerin sorusu üzerine, savunma ihaleleri konusunun gündeme gelmediğini söyledi.