Güncelleme Tarihi:
AVRUPA’da yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarının çözümünde ve temsil konusunda gerekli olan örgütlenme kültürünün önemine anlatan Serdar, şunları söyledi: “Vatandaşlarımızın eğitim ihtiyaçlarına, kültürel öncelik ve tercihlerine yönelik örgütlenmelerin, düşünce kuruluşlarının hatta güçlü bir medyanın bile olması hayati öneme haizdir. Bu açıdan bakıldığında, yurtdışında güçlü bir diasporamızın olmasının, Avrupa’daki vatandaşlarımızın örgütlü bir gücü arkalarında hissetmelerinin yegane yolu anavatan Türkiye’nin güçlü olmasıdır. Yani, arkasında güçlü bir Türkiye olan vatandaşlarımız, yaşadıkları ülkelerde saygı göreceklerdir. İşte, güçlü Türkiye fırsatı 16 Nisan’da önümüze gelecek. Bu referandumda vereceğimiz karar hem Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımızın hem de Avrupa’daki vatandaşlarımızın geleceğini belirleyecek. Yani kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Ya kendini yönetemeyen, dünyada ve Avrupa’da söz hakkı bulunmayan bir Türkiye ya da söz dinleyen değil söz söyleyen bir Türkiye.”
ŞEHİTLİĞİ ZİYARET ETTİ
16 Nisan referandumu, bir parti ya da kişi meselesi değil, milli egemenlik meselesidir. Ülke olarak zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyada yaşayan gelişmeleri lehimize çevirmek için, sorunların üzerine etkili bir biçimde gidebilen, hızlı karar alabilen bir siyaset mekanizmasına ihtiyacımız var. Hızlı karar alabilen bir Türkiye için karar vermeliyiz. Güçlü ve istikrarlı bir Türkiye için karar vermeliyiz. Dünyanın neresinde olursa olsun, vatandaşlarına el uzatabilecek, haklarını savunabilecek bir Türkiye için karar vermeliyiz. Güçlü bir Avrupalı Türk toplumu için karar vermeliyiz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın iftihar edeceği, aidiyetinden gurur duyacağı bir Türkiye için karar vermeliyiz.”
Marsilya Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen Çanakkale Şehitleri’ni anma programına da katılan Serdar, Carcassonne bölgesindeki Türk şehitliğini de ziyaret etti.