Güncelleme Tarihi:
Küresel ısınma, dünya üzerindeki buzulların erimesine neden olan en büyük tehditlerden biri. Bu süreç, sadece deniz seviyelerinin yükselmesiyle kalmayıp, aynı zamanda ekosistem dengelerini, su kaynaklarını ve iklim döngülerini de derinden etkiliyor.
Buzullar, gezegenimizin iklim dengesinde önemli bir rol oynarken, erime oranlarının artması, sera gazı emisyonlarının hızla yükseldiği bir dönemde, gelecekteki iklim senaryolarını belirsiz hale getiriyor. Antarktika ve Grönland gibi büyük buz tabakalarının kaybı, okyanus akıntılarını ve hava koşullarını etkileyerek, dünya genelinde felaket senaryolarının kapısını aralıyor. Bu bağlamda, buzulların erimesi, sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik sonuçları olan karmaşık bir sorun olarak da öne çıkıyor.
Son yıllarda ise bilim insanları, Antarktika’daki ‘Thwaites Buzulu’nun beklenenden çok daha hızlı eridiğini ortaya koyarak, dünya genelinde deniz seviyelerinin ciddi şekilde yükselmesine yol açabilecek bir durumu gözler önüne serdi. Thwaites, genellikle ‘kıyamet buzulu’ olarak adlandırılıyor ve bu buzulun çöküşü, hem ekosistemler hem de insan toplulukları üzerinde yıkıcı sonuçlar ortaya çıkarabilir!
İngiliz Antarktika Araştırmaları'ndan (BAS) deniz jeofiziği uzmanı Dr. Rob Larter, bu durumun iklim değişikliğiyle ilgili endişeleri artırdığını belirtti. Dr. Larter, “Henüz büyük ölçekli modellere dahil edilemeyecek kadar iyi çalışılmamış olan, yakın tarihli çalışmalarda ortaya çıkarılan ek süreçlerin, gerilemenin daha erken hızlanmasına neden olabileceği yönünde endişeler var” dedi. Ayrıca Dr. Larter, Thwaites Buzulu'nun 80 yıldan uzun süredir geri çekildiğini ve son 30 yılda bu geri çekilmenin önemli ölçüde hızlandığını vurgulayarak, “Bulgularımız bunun daha da hızlı şekilde devam edeceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
BUZULUN ÇÖKÜŞÜNÜN ARKASINDAKİ ETKENLER NELER?
Buzulun çöküşünün arkasındaki başlıca etkenlerden biri, okyanusun hızla ısınması… Okyanus sıcaklıklarının artması, buzulun iç kısımlarının deniz seviyesinden iki kilometreden fazla aşağıda bulunması ve kıyıdaki buzul tabanının sığ olması, Thwaites'i son derece kararsız hale getiriyor.
Araştırmalar, sıcak deniz suyunun buzulun derin çatlaklarına sızarak erimeyi hızlandırdığını gösteriyor. Bu süreç, 1940’larda meydana gelen güçlü bir El Nino olayıyla başlamış olabilir. Thwaites’in zayıf yapısı, okyanus akıntılarının ve rüzgârların değişen düzenleri ile birleştiğinde, buzulun çöküşünü hızlandıran bir domino etkisi yaratıyor.
Bu süreç, yalnızca Thwaites Buzulu ile sınırlı kalmayıp, çevresindeki diğer buzullar üzerinde de benzer etkilere neden olabilir. Örneğin, Thwaites’in çöküşü, Batı Antarktika Buz Tabakası’nın diğer bölümlerini de etkileyerek, küresel deniz seviyesindeki artışı daha da artırabilir.
UZMANLAR UYARIYOR: DENİZ SEVİYELERİNİ 3,3 METREYE KADAR YÜKSELTEBİLİR
Uzmanlar, Thwaites’in çöküşüyle birlikte Batı Antarktika Buz Tabakası’nın da büyük bir çöküş yaşama ihtimalinin yüksek olduğunu öngörüyor. Bu durumda, deniz seviyelerinin 3,3 metreye kadar yükselebileceği düşünülüyor. Bu yükseklik, kıyı bölgelerinde büyük yıkımlara yol açabilir. Sadece fiziksel alanların kaybı değil, aynı zamanda milyonlarca insanın yaşam alanlarının da tehlikeye girmesi söz konusu. Dolayısıyla, buzulun çöküşü, sosyal ve ekonomik yapıyı da tehdit ediyor.
Araştırmacılar, buzulun çöküşü sürecinin nasıl daha iyi yönetilebileceği konusunda çeşitli stratejiler geliştirmeye çalışıyor. Sera gazı emisyonlarının azaltılması için acil önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor. Bilim insanları, iklim değişikliğiyle mücadele için sürdürülebilir çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Ancak bu müdahalelerin etkisi zaman alacak ve geri çekilmenin ana itici gücü olan sıcak su akışının kontrol edilmesi zor bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.
Uluslararası Thwaites Buzul İşbirliği'nin (ITGC) ABD bilim koordinatörü ve Colorado Üniversitesi’nden buzul bilimci Dr. Ted Scambos, “En son bilgisayar modellerinin 22'nci yüzyıl boyunca hızlanarak devam edecek buz kaybını öngörmesi ve 23’üncü yüzyılda Batı Antarktika Buz Tabakası’nın geniş çaplı bir çöküşüne yol açması endişe verici” şeklinde konuştu.
BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ VE GELECEK ÇALIŞMALAR
Thwaites Buzulu üzerinde yapılan araştırmalar, uluslararası işbirliğinin önemini de bir kez daha gözler önüne seriyor. Bilim insanları, buzulun durumu hakkında daha iyi bir anlayış geliştirmek için farklı ülkelerden gelen uzmanlarla ortak çalışmalar yürütüyor.
Bu araştırmalar, sadece Thwaites Buzulu’nu değil, aynı zamanda Antarktika’nın diğer bölgelerindeki buzulların durumunu da kapsıyor. Örneğin, NASA'nın uzaydan elde ettiği veriler, buzulların erimesiyle ilgili daha geniş bir perspektif sunmakta ve dünya genelindeki iklim değişikliği ile ilgili daha fazla bilgi sağlıyor.
Araştırmacılar, iklim değişikliği ile ilgili daha doğru modeller geliştirmek için, Antarktika'daki buzulların okyanus ve atmosferle etkileşimlerini incelemeye devam ediyor. Bu çabalar, gelecekteki deniz seviyesi yükselmesi ve iklim değişikliği ile mücadele stratejileri için kritik öneme sahip.
New York Post’un “Doomsday glacier headed for collapse sooner than expected, triggering deadly sea level rise” ile Metro.co.uk’un “Antarctica’s ‘doomsday’ glacier on the verge of collapse, experts warn” başlıklı haberlerinden derlenmiştir.
Fotoğraflar: Alamy, iStock