Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da pazar günü yapılacak genel seçimler için nefesler tutuldu. Sadece Almanya değil, Türkiye, ABD, Rusya, Avrupa ve tüm dünyanın gözü, bu seçimlere çevrilecek. Anketlere göre sonuçlar belli. Her ülke buna göre hazırlığını yapıyor. Ama son seçimlerde ABD’de olduğu gibi anketlerin yanılma ihtimali yüksek.
“Ya anketler yanılırsa?” sorusu en başta yerleşik siyasi partileri korkutuyor. Ayrıca halen kararını verememiş seçmen sayısı yüksek.
Seçimlere 42 siyasi parti giriyor ve bunlardan yedisinin Federal Meclis’e girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Şimdiye kadar 5 ve 6 partinin temsil edildiği Federal Meclis’in 7 partiye bölünmesi, hükümetin işini zorlaştıracak.
KAMANYA MERKEL İÇİN ZOR GEÇİYOR
Önceki üç seçimi, hep oylarını artırarak kazanan Başbakan Merkel için bu seçimin kampanyası zor geçiyor. Merkel, kendi memleketi Doğu eyaletlerinde yoğun tepki gördü. “Defol”, “Vatan haini” sloganlarla karşılaştı. Islık ve düdüklerle konuşması engellendi. 2013 seçimlerinde Merkel’li CDU/CSU yüzde 41.5 oy aldı. Bu seçimlerde anketler yüzde 37 gösteriyor. Yüzde 4.5 oy kaybı görünüyor.
Kaybeden sadece Hıristiyan Birlik değil. SPD bir önceki seçimlerde yüzde 25.7 oy aldı. Şimdi anketlere göre oyları yüzde 22. Yaklaşık yüzde 4 gibi bir oy kaybı.
Yeşiller geçen seçimlerde de yüzde 2.3 oy kaybına uğradı. Oylarının bu seçimlerde de düşeceği tahmin ediliyor.
Sol Parti’nin oylarının bir önceki seçimlerde olduğu gibi yüzde 9’da kalması bekleniyor. Bu seçimlerde en çok sevinen taraf, AfD ve FDP olacak.
SİYASİ DEPREME YOL AÇABİLİR
Bu seçimlerde oy kullanmak önceki seçimlere göre çok daha zorlaştı. Birçok seçmenin halen bir türlü karar verememesinin bir nedeni de bu. Bazı seçmenler artık büyük koalisyon istemiyor. Bunun yerine Hıristiyan Birlik, Yeşiller ve FDP’den oluşan üçlü bir koalisyondan yana. Bazıları ise üçlü koalisyona karşı büyük koalisyonu tercih ediyor ve bu durumda “Hangi partiye oy verirsem, üçlü koalisyonu engellerim” hesabını yapıyor.
Seçimden sonra tüm yerleşik siyasi partilerde çok önemli yer değişiminin yaşanması bekleniyor. SPD’nin oy kaybetmesi durumunda, Martin Schulz’un parti lideri kalmasına pek ihtimal verilmiyor.
Merkel’in yeniden başbakan olması, Yeşiller ve FDP ile üçlü bir koalisyon kurması halinde, Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin bakanlık koltuğu garanti görünmüyor. FDP Maliye Bakanlığı’nı almak istiyor. Schaeuble’nin adı Federal Meclis Başkanlığı’na geçiyor.
TÜRKİYE İLE KRİZ NASIL ETKİLENİR?
Türkiye için ikili ilişkilerin düzelmesinde yine en iyisi Merkel’in başbakan kalması görünüyor. Seçimlerden sonra Türkiye Almanya arasında ilişkilerin hızla düzelmesi beklenmiyor. Ama önemli olan Merkel’in kiminle koalisyon kuracağı, sorusunda yatıyor. SPD ile büyük koalisyon kurulması durumunda, Türkiye- Almanya arasında ilişkilerin daha da gerileceğini söylemek mümkün.
SPD lideri Martin Schulz, başbakan olursa, Türkiye ile müzakereleri hemen durdurmak için çalışma başlatacağını söyledi. Merkel de bunun üzerine müzakereleri durdurmayı ya da askıya almayı ekim ayındaki Avrupa Konseyi toplantısında gündeme getireceğini açıkladı. Büyük koalisyon durumunda SPD seçim kampanyasında söz verdiği gibi Türkiye’yle müzakerelerin durdurulması, kredilerin ve AB yardımlarının kesilmesi için Merkel’e baskı yapacak.
Üçlü koalisyon durumunda Hıristiyan Birlik ve FDP müzakerelerin durması ya da askıya alınmasını isteyecek. Türkiye’ye sert tavır alınmasını isteyen Yeşiller, müzakerelerin durdurulmasına karşı. Üçlü koalisyonda müzakerelerin durdurulması talebi gündemden düşebilir.