‘Seçimleri kazanmak için toplumun dengesini bozdular’

25 yıldır SPÖ’nün farklı kademelerinde görev alan Mustafa Yenici, Avusturya’da pazar günü yapılacak Federal Meclis seçimlerinde aday oldu. Seçim dolayısıyla yoğun bir süreçten geçtiklerini belirten Yenici, SPÖ’nün öncelikleri arasında, asgari ücretin bin 500 euroya çıkarılması, 20 yıldan eski evlerde kira düzenlemesi yapılması ile miras vergisi gibi başlıkların yer aldığını söyledi. Aşırı sağcı söylemin Avrupa genelinde olduğu gibi Avusturya’da da siyaseti etkisi altına aldığını belirten Yenici, şunları söyledi:

‘HALKI KANDIRIYORLAR’
“Avusturya ekonomik ve sosyal standartlar açısından dünyanın en iyi koşullarına sahip sayılı ülkelerden biri. Buna karşın aşırı sağa bir kayma söz konusu. Sağ popülist siyasiler, basit, ancak gerçek dışı ifadelerle halkı aldatıyor. Örneğin biz asgari ücretin bin 500 euroya çıkarılması ve emekli maaşlarının bin 200 euro da sabitlenmesini öneriyorduk ve bu partiler bunu kabul etmiyorlardı. Şimdi sığınmacılar geldi ve sağ popülist siyasiler diyorlar ki, ‘Sığınmacılar yüzünden emekli vatandaşlarımıza yeterince ödeme yapılamıyor’. Bunun gerçekle bağdaşır bir yanı yok. 3 yıl önce bu ülkede sığınmacı mı vardı? Ülkedeki sorunların müsebbibi, günah keçisi olarak sığınmacılar gösteriliyor. Basit ifadelerle halkı kandırıyorlar.”

‘İSMİM MUSTAFA DİYE...’
“Ülkedeki ırkçı saldırılar hayatın neredeyse her alanında hissedilir oranda arttı. Başörtüsü taktığı için dış görünümünden dolayı ya da farklı nedenlerle insanlar düzenli olarak ırkçı söylemlere muhatap oluyor. Ben adaylığımı açıkladığım için sosyal medya üzerinden olmadık bir sürü ithama maruz kaldım. Bana ‘Memleketine dön’ gibi ifadeler kullandılar. Neden? İsmim Mustafa, dinim İslam diye beni bile dışlamaya çalışıyorlar. Sosyal Demokrat Parti İslam’ı her zaman Avusturya’nın bir parçası olarak gördü. Merkez sağ ÖVP ise bu soruya cevap vermedi. Ülkede 600 binin üzerinde Müslüman yaşıyor ve bunların yüzde 50’sinden fazlası Avusturya vatandaşı. ‘İslam bu ülkenin bir parçası değil’ demek, Avusturya vatandaşlarına ‘Sen buranın bir parçası değilsin’ demektir.”

TOPLUMUN DENGESİNİ BOZDULAR
“Ülkede İslamofobik saldırıların artmasında aşırı sağ söylemi merkeze kaydıran ÖVP’nin rolü var. Seçimleri kazanmak için toplumun dengesini bozdular. ÖVP’nin aşırı sağcı FPÖ’ye kayışındaki ana unsur popülizimdir. Barış içinde yaşayan bir toplumun, seçimi kazanmak uğruna ayrıştırılmaya çalışılması üzücü. Politikanın merkezindeki bir parti memleket çıkarları için çalışması gerekirken, sağa kayarak dengeyi bozdu. Seçimlerin ardından ÖVP’nin popülist söylemi bırakmasını umut ediyorum. Aksi halde bu şekilde devam ederse Almanya’da 20-25 yıl önce yaşanan şiddet olaylarının Avusturya’da da meydana gelmesinden korkuyorum.”

15 TEMMUZ’DAN SONRA BASKI ARTTI
“FPÖ’nün söylem ve ideolojisine halkın desteği yüzde 15-20 civarında. Sebastian Kurz, FPÖ’nün neredeyse savunduğu bütün konuları seçim programına taşıdı. Aşırı sağ bir parti değil de merkez sağ, liberal olduğunu iddia eden bir partiden aynı söylemleri duyan vatandaş da buna ilgi gösterdi. Bir anda birçok kişinin gündemine yabancılar ve İslamiyet gibi konular girmeye başladı. Burada asıl sorun ÖVP’nin aşırı sağcı partinin siyasi söylemlerini bire bir üstlenmesinden kaynaklandı. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Avusturya’daki Türk toplumu üzerinde baskılar arttı. Empati gösterilmesi gerekirken, Avusturya’daki bütün sivil toplum örgütleri, siyasiler ve medya Türklere yüklenmeye başladı. İnsanların demokratik hakları kısıtlanmak istendi. Neden, darbeye karşı insanlar yürüyüş yaptı diye.”