Schulz, Merkel’i ne kadar zorlayacak

ALMANYA Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Sigmar Gabriel, başbakan adaylığı konusunda son ana kadar bocaladı. Ancak seçimi kazanamayacağını gören Gabriel, sonunda kararını verdi. Verdiği kararla partisinin en üst düzey yöneticilerini de şaşırttı. Gabriel’in aday olmayacağını parti yöneticileri dahi son anda öğrendi. Gabriel’in adaylıktan vazgeçtiği haberi Almanya’nın siyaset gündemini salladı. Kameralar karşısına çıkan Gabriel, yerine Martin Schulz’u aday gösterdi.

Schulz’un adı gerçi başbakan adaylığı için geçiyordu. Ama Schulz, Gabriel’e rağmen başbakan adayı olacağını hiç hesaba katmıyordu. Avrupa Parlamentosu Başkanlığı geçen hafta sona eren Martin Schulz’un siyasi geleceği de belirsizdi. Tam bu sırada şans yeniden kendisine güldü. Martin Schulz, sıfırdan hem SPD’nin başbakan adayı hem de SPD lideri koltuğuna oturma şansını yakaladı.

FUTBOLDAN SİYASETE

Şimdi en çok merak edilen soru, Schulz seçimlerde ne kadar başarılı olabilecek? Martin Schulz, Avrupa Parlamentosu Başkanı olarak isim yaptı. Ama Berlin’de federal düzeyde hiçbir siyasi görevde bulunmadı. İç politikada tecrübesiz. Nasıl bir siyasi tavır izleyeceği henüz bilinmiyor. Ama tüm bunlara rağmen siyasi gözlemciler, Martin Schulz’u Merkel’e karşı en ciddi aday olarak değerlendiriyor.
SPD, eski başbakan Schröder’le seçimlerde 20 milyon oy aldı ve Kohl gibi güçlü bir başbakanı 16 yıllık tahtından indirdi. Ancak SPD’nin oyları son seçimde 10 milyona kadar düştü. Schulz, SPD’ye küsen 10 milyon seçmeni yeniden kazanabilecek mi?

BABASI MADENCİYDİ

61 yaşındaki Martin Schulz iradesi güçlü bir politikacı olarak tanınıyor. Beş çocuklu ailenin en küçüğü Schulz, madenci bir ailenin çocuğu. Baba polis memuru. Anne varlıklı bir aileden geliyor. Ağır bir sakatlık sonucu futbolcu olma rüyası biten Schulz, bunalıma girip kendini alkole veriyor. Futboldaki heyecanı siyasette yakalayan Schulz, bir gecede alkolü ve sigarayı bırakıp kendini siyasete adıyor. 31 yaşında Würselen kentinin en genç belediye başkanı olan Martin Schulz, dünya politikası üzerine konuşmaları nedeniyle ABD’nin efsane Dışişleri Bakanı Kissinger’e benzetilerek, “Würselen’in Kissinger’i” lakabıyla tanınıyor.

AÇIK SÖZLÜ BİRİ

Martin Schulz düşündüğünü dobra dobra konuşan bir siyasetçi. 2003’te dönemin İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’yi demokrasi ve hukuk devletini ihlal etmekle suçlayan konuşması büyük ses getirdi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’yi ilk ziyaret eden en üst düzey politikacı Schulz oldu. Schulz, ihtiraslı bir AB savunucusu. Populistlere ve aşırı sağa karşı sert bir seçim kampanyası yürüteceğinin mesajını şimdiden verdi:
“Birbirinden ayrışan toplumda demokrasimizin ve çoğulcu değerlerimizin düşmanları tüm popülist ve aşırılara karşı kararlı bir mücadele yürüteceğimi şimdiden ilan ediyorum. Ben Avrupa’nın aşağılanmasına, azınlıklara karşı kışkırtılmasına izin vermeyeceğim.”