‘Schröder’ polemiği

Dün olağan haftalık basın toplantısı düzenleyen federal hükümetin sözcü yardımcısı Ulrike Demmer ile Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Maria Adebahr, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in insan hakları savunucusu Steudtner’in serbest kalması için İstanbul’da görüştüklerine dair iddialara kısa ve tek bir cevap verdiler.

YALANLAMADILAR

Her iki sözcü yardımcısı da tüm soruları “Konuyla ilgili dün (perşembe) basında yer alan haberleri ne yalanlıyoruz ne de doğruluyoruz. Lütfen bu konuyla ilgili daha fazla bilgi vermememizi anlayışla karşılayın” diye cevapladı.

Demmer ve Adebahr, Schröder’in tutuklu olan diğer 10 Alman vatandaşı için de aracılık yapıp yapmayacağı sorusunu da yanıtsız bıraktı. Steudtner’in bırakılmasıyla ilgili Demmer “Federal hükümet Steudtner’in ailesine kavuşabilmesinden dolayı çok memnun. Elbette federal hükümet, kabul edilmez gerekçelerle Türkiye’de hapiste tutulan diğer Alman vatandaşlarının serbest kalabilmesi için tüm gücüyle çabalarını sürdürecek” dedi.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun telefon görüşmesi yaptığı bilgisini veren Adebahr “Dışişleri Bakanı Gabriel, memnuniyetini iletti. Gabriel Alman hükümetinin Türkiye ile diyalog içinde kalmasından yana olduğunu da söyledi” dedi. 

İDDİALARIN KABULÜ MÜMKÜN  DEĞİL

ADALET Bakanı Abdulhamit Gül, Büyükada davası sanıklarının tahliyesi için Almanya ile pazarlık yapıldığı iddialarını yalanladı, yargının bağımsız olduğunu belirtti. Bakan Gül, şöyle konuştu:

“Öyle bir iddianın gerçeklikle hiçbir alakası bulunmamaktadır. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır. Öyle iddialarla şu şekilde oldu, bu şekilde oldu, tahliyeler böyle gerçekleşti diye iddiaların kabulü asla mümkün değildir, doğru değildir.

HÂKİMLERİMİZ BAĞIMSIZDIR

Türk yargısı dosya kapsamındaki delillere göre karar verir, Türkiye hukuk devletidir, hâkimlerimiz de bağımsız, tarafsız bir şekilde vicdani kanaatlerine, dosyadaki durumlara göre karar verirler. Türk yargısına, bağımsızlığına, hukuk devletine, Türkiye’deki yargı sistemine bu anlamdaki iddiaların hiçbir geçerliliği olmadığını ifade etmek isterim. Savcı hazırlığını yapar, mahkemeler yargılar... Elbette Türkiye’deki hukuk sistemi bütün boyutuyla işlemektedir. Her makamda itirazlar, hukuki yollar bulunmaktadır. Türkiye’de ve dünyada herkes Türk yargısına güvenmeye devam etsin. Türk yargısı hiçbir kimsenin baskısı altında değil özgürce hukuk çerçevesinde kararını vermeye çalışmaktadır. Özellikle FETÖ’cülerin yargıdan ayrılmasıyla birlikte Türk yargısının kararları, Türk mahkemelerine güven daha da artmaktadır, artacaktır. Dolayısıyla bu tür iddiaların kabulü mümkün değil, öyle bir şekilde mahkemeden herhangi bir talep olamaz. Yargı bağımsızca kararını vermiştir.”