Güncelleme Tarihi:
Schröder, genel başkanlığını yaptığı Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarafından başkent Berlin'de düzenlenen ''Dünya Ekonomisinin Globalleşmesi'' konulu toplantıdaki konuşmasında, globalleşmenin çeşitli endişelere yol açtığını, ''uç sağın'' da buna yabancı düşmanlığı ve aşırı milliyetçilikle karşılık verdiğini ifade etti.
Demokratların görevinin bu tür gelişmelere karşı çıkmak olduğunu belirten Schröder, şunları söyledi:
''Demokratik grupların bu konuda kararlılık göstermemelerine üzülüyorum. Liberaller aşırı sağcı grupların siyaset içine çekilmesi gerektiğini savunarak, bu yolla vatandaşları kendi saflarına çekebileceklerini, muhafazakarlar ise gelişmelere ayak uydurarak bu tür radikalleşme eğilimlerini geçiştirebileceklerini düşünüyorlar.''
Bu görüşler sonucunda aşırı sağcılar için çeşitli alanlarda kendilerini temsil etme imkanı doğabileceğine dikkati çeken Schröder, bu nedenle bu tür gelişmelere karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
PDS: AŞIRI SAĞCI EYLEMLERE İLİŞKİN İSTATİSTİKLER YANLIŞ
Alman Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) Federal Meclis Grubu iç politika sözcüsü Ulla Jelpke, aşırı sağcı eylemlere ilişkin Federal İçişleri Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklerin yanlış olduğunu öne sürdü.
Jelpke, yaptığı yazılı açıklamada, aşırı sağcı eylemlerle ilgili olarak geçen yıl yapılan açıklamaların da gözden geçirileceğinin bildirilmesine rağmen, istatistiklerin hala yanlış olduğunu savundu.
Frankfurter Rundschau gazetesinin 2000 yılında yayımladığı bir haberde, 1990 yılından bu yana aşırı sağcı eylemler sonucu ölenlerin sayısının 93 olduğunun belirtilmesine rağmen, resmi makamlar tarafından bu sayının 26 olarak açıklandığını hatırlatan Jelpke, bu rakamın daha sonra düzeltilmesine rağmen, sadece 38 olarak değiştirilmesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti.
Jelpke, ''PDS tarafından yapılan araştırma, istatistiklerde hiç bir düzelme olmadığını ortaya koymuştur. Tam aksine, istatistiklerdeki karmaşa ve yetkili makamların vurdumduymazlığı daha da artmıştır'' dedi.
Resmi istatistiklerde, aşırı sağcı eylemlerle ilgili olarak sona erdirilen davaların bile dikkate alınmadığına işaret eden Jelpke, ''Buna ilaveten polis ile anayasayı koruma dairelerinin istatistikleri, federal hükümet ile eyalet hükümetlerinin istatistikleri birbirini tutmuyor'' ifadesini kullandı.
Polisin, birçok yerde ''kurbanları korumak yerine imajı korumaya çalıştığını'' ileri süren Jelpke, ''Irkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı bağımsız çalışan bir gözlem merkezine ihtiyacımız var. Böyle birmerkez AB içinde çoktan var'' dedi.
HOLLANDA'DA POLİTİKACI VE GAZETECİLERE DAVA
Hollanda'da, aralarında bir parti liderinin de bulunduğu bazı politikacı ve gazeteciler aleyhinde, geçenhafta silahlı saldırıda öldürülen sağcı politikacı Pim Fortuyn'a karşı düşmanlık tohumları ektikleri gerekçesiyle dava açıldı.
Rotterdam Savcılığı açıklamasında, suç duyurusunun Pim Fortuyn'un avukatları tarafından yapıldığı belirtilerek, başvuru metninin çok uzun olduğu ve önümüzdeki günlerde inceleneceği kaydedildi.
Açıklamaya göre, haklarında suç duyurusu yapılan kişiler şunlar:
''Koalisyon ortağı Demokratlar 66 Partisi'nin lideri Thom de Graaf, İşçi Partisi'nden Rob Oudkerk ve Liberal Parti'den Bas Eenhorn ile VARA yayın kurumundan Marcel van Dam, Sosyalist dergisinden Peter Storm, Trouw gazetesinden Matty Verkamen ve NRC Handelsblad gazetesinin günlük redaksiyon kurulu.''
Pim Fortuyn'un avukatlarına göre, gazeteciler, Fortuyn hakkında son dönemlerde yaptıkları değerlendirmeler ve verdikleri haberlerde onu aşırı sağcı olarak gösterdiler ve belli kesimlerde düşmanlık duygularının oluşmasına yol açarak, saldırıya zemin hazırladılar.
Yabancı karşıtı ve aşırı sağ söylemleriyle son dönemlerde ünlenen ve dış dünyada ''Hollanda'nın Le Pen''i olarak tanınan Pim Fortuyn, kendi adına oluşturduğu listeyle seçimlere hazırlanırken, geçen hafta başında bir radyo programından çıkışında, hayvansever olduğu bildirilen çevreci bir militanın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti.
Bazı politikacı ve gazeteciler hakkında Pim Fortuyn'un avukatlarınca yapılan suç duyurusuna karşılık Hollanda Gazeteciler Sendikası da avukatlar hakkında mahkemeye gitmeye hazırlandığını bildirdi.
Bazı avukatlar, suç duyurusunu eleştirerek, politikacı ve gazetecilerin savunmalarını ücretsiz üstlenebileceklerini belirttiler.