Güncelleme Tarihi:
BAŞSAVCI Herbert Diemer, sekizi Türkiye kökenli on kişinin öldürülmesinde, iki bombalı saldırı düzenlenmesinde, 15 banka şubesinin soyulmasında baş sanık Beate Zschaepe’nin aktif rol aldığını söyledi. Zschaepe’nin terör örgütünün hayatta olmayan diğer üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile birlikte planlı bir şekilde hareket ettiğini belirtti. Sanığın kendisine isnat edilen tüm suçlamalardan yargılanmasını istedi. Sanık hakkındaki tüm suçlamaların mahkeme tarafından kanıtlandığını belirten başsavcı, NSU tarafından işlenen tüm cinayetler nedeniyle cezalandırılmasını talep etti.
AŞIRI SAĞCI İDEOLOJİ
Dört yıldır devam eden davadan çıkan sonuca göre baş sanık Zschaepe’nin şüphe bırakmayacak şekilde birebir suç ortağı olduğunun belirlendiğini savunan başsavcı, 1998 yılından 2011 yılına kadar bilinçli bir NSU kurucu üyesi olarak hareket ettiğini söyledi. NSU terörünün RAF’tan sonra Almanya’da en büyük terör olayı olduğunu belirten Diemer, cinayetlerin ana motifinin aşırı sağcı ideoloji ve yabancı düşmanlığı olduğunu vurguladı.
YABANCISIZ ALMANYA
Enver Şimşek, Abdurrahim Özüdoğru, Süleyman Taşköprü, Habil Kılıç, Mehmet Turgut, İsmail Yaşar, Theodorus Boulgaridis, Mehmet Kubaşık ve Halil Yozgat cinayetleriyle Köln’ün Keup Caddesi’ne konulan bombanın, Türkleri korkutma amacını taşıdığını belirten Federal Başsavcı, aralarında Beate Zschaepe’nin de bulunduğu faillerin yabancılardan arınmış bir ülke istediklerini dile getirdi. Başsavcı, NSU terörünün en büyük hedefinin Almanya’da yaşayan Türkler arasında korku ve tedirginlik yaratmak olduğunu vurguladı
DEVLETE YAPILMIŞ SALDIRI
“Ortaya çıkan bulgulara göre kurbanlar öldürülmekle kalmamış hatıratlarıyla da alay edilmiştir” diye konuşan Federal Başsavcı, birinin öldüğü iki polis memuruna yapılan silahlı saldırının da devlete yapılmış bir teşebbüs olduğunu vurguladı.
SİYASET SORUMLUDUR
Davanın NSU olayını tam olarak ortaya çıkarmadığı yönünde kamuoyu ve medya nezdinde görüşler olduğunu ve beklentilere tam olarak yanıt verilemediği şeklinde düşünceler bulunduğunu belirten başsavcı, NSU teröründe olası devlet sorumluluğunu aydınlatma görevinin hukuk devleti kurallarına göre mahkemece değil, politik komisyonlar tarafından yerine getirilmesi gerektiğini yineledi.