Güncelleme Tarihi:
SURİYE’de ABD, Fransa ve İngiltere’nin ortak bir saldırıya geçeceği yönünde işaretler dün devam etti. Önceki gün Twitter’dan Rusya’ya ‘füzelerimiz geliyor’ diye sert bir mesaj gönderen daha sonra ise sözlerini yumuşatan ABD Başkanı Donald Trump, dün önce kafa karıştıran bir tweet daha attı. Trump, tweet’inde, “Suriye’ye saldırının ne zaman olacağını hiç söylemedim. Çok yakın zamanda da olabilir ya da hiç de yakın olmayan bir zamanda da olabilir. Her koşulda, benim yönetimimdeki ABD, bölgeden DEAŞ’ı defetme konusunda harika bir iş çıkardı. ‘Amerika’ya teşekkür’ nerede” diye yazdı. Trump daha sonra yaptığı açıklamada, yakında Suriye ile ilgili karar alınacağını söyledi. Akşam saatlerinde ise ulusal güvenlik danışmanlarıyla bir araya gelen Trump, nihai kararını veremedi. Beyaz Saray’dan “İstihbarat değerlendirmesine, ortak ve müttefiklerimizle görüşmelere devam ediyoruz” açıklaması geldi. Bu arada, ABD Savunma Bakanı James Mattis’in Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturmaya hazırlanan CIA Başkanı Mike Pompeo ile Suriye konusundaki seçenekleri ele almak üzere önceki gün bir araya geldiği ve toplantıya Başkan Yardımcısı Mike Pence’in başkanlık ettiği ifade edildi.
MACRON: KANITIMIZ VAR
Avrupa kanadında operasyona en fazla destek vermesi beklenen ülkeler olan Fransa ve İngiltere’den yeni mesajlar geldi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, TF1 kanalına verdiği röportajda “Kimyasal silahların en azından klorinin kullanıldığına dair kanıtımız var” dedi. Bu yönde bir haber dün akşam saatlerinde ABD’den geldi. MSNBC kanalına konuşan ABD’li yetkililer, Duma saldırısının kurbanlarından alınan kan ve idrar örneklerinden klorin başta olmak üzere bazı sinir gazlarının tespit edildiğini söyledi.
Fransa, rejimin elindeki kimyasal kapasitenin devre dışı bırakılmasını sağlamanın dışında bir opsiyona sıcak bakmıyor. Macron’un hedefinde Suriye rejimi bulunmuyor. Paris’in özellikle kaçındığı unsurlar arasında Rusya ile gerginliğin daha da tırmandırılması bulunuyor. Fransa’da olası operasyona muhalefet azımsanmayacak düzeyde. Fransa’nın Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde konuşlu 10 Rafale savaş uçağı var.
LONDRA’DAN YEŞİL IŞIK
İngiltere Başbakanı Theresa May, Suriye ile ilgili olarak bakanlarını acil toplantıya çağırdı. Zirvenin ardından Kabine, May’in ABD ve Fransa’yla çalışma planına yeşil ışık yaktı. Başbakanlık’tan “Kabine, insani krizi hafifletmek ve Esad rejimi tarafından daha fazla kimyasal silah kullanımına engel olmak üzere harekete geçme ihtiyacı konusunda hemfikir” açıklaması yapıldı. Muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise “Daha fazla bombardıman, daha fazla öldürme, daha fazla savaş hayat kurtarmayacak. Sadece daha fazla can alacak ve başka bir yerde savaş çıkaracak” diye tepkisini gösterdi. İngiltere, olası müdahalenin nokta atışa dayalı, kısa süreli ve amaç odaklı olmasını istiyor. İngiltere’nin, Güney Kıbrıs’taki Akrotiri Üssü’nde 6 Typhoon ve 8 GR4 Tornado savaş uçağı bulunuyor. Tomahawk füzeleriyle donatılmış bir denizaltı da bölgeye gönderildi.
ALMANYA KATILMIYOR
Almanya, olası askeri müdahalede yer almayacağını duyurdu. Başbakan Angela Merkel, “Almanya, muhtemel askeri operasyona katılmayacak ama kimyasal silah kullanımının kabul edilemez olduğu sinyalini vermek için yapılan her şeyi görüyoruz ve buna destek veriyoruz” ifadelerini kullandı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, olası bir askeri harekâta anlayış gösterdiğini ancak bunun orantılı olması gerektiğini söyledi.
RUS GEMİLERİ AKDENİZ’E AÇILDI
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Batılı ülkeleri Suriye’ye karşı yönelttikleri tehditler konusunda ‘ciddi olarak düşünmeye’ çağırdı. Zaharova, “Uluslararası toplumun üyelerini Suriye’ye karşı suçlamalarını, tehditlerini ve özellikle de eylemin muhtemel sonuçlarını ciddi olarak düşünmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. Rusya’nın BM Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, ABD’nin olası hamlesini görüşmek üzere BMGK’yı toplantıya çağırdı. İngiliz gazetesi Daily Mail, Rusya’nın Suriye’deki S-400 füze savunma sisteminin Esad’ı koruyan ‘çelikten bir halka’ oluşturduğunu yazdı. 400 km menzili olan S-400’lerin jetleri ve füzeleri vurma kapasitesi var. ABD’nin S-400’lerin menziline girmeden operasyon düzenlemek üzere plan yaptığı ileri sürülüyor. Bu arada, Tartus üssünde demirlemiş olan Rus denizaltı ve savaş gemileri önceki gün Akdeniz’e açıldı. Rusya Parlamentosu Savunma Komitesi’nden Vladimir Şamanov, gemilerin kendi güvenlikleri için açıldığını, bunun saldırı tehdidi olduğunda ‘normal bir uygulama’ olduğunu söyledi.
REJİM ÜSLERİ BOŞALTIYOR
Suriye ordusu ve İran destekli milisler muhtemel ABD saldırısı nedeniyle Şam ve Humus’taki askeri üsleri boşaltıyor. Şam’ın kuzeydoğusundaki Kalamun bölgesinde bulunan Dumeyr ve es-Sin üslerinde konuşlu İran destekli milisler, Lübnan sınırına doğru hareketlendi.
Bu üslerdeki askeri ekipmanların bir kısmı Şam’daki sivil havaalanına sevk edildi. Füze rampaları ise vurulma riskine karşı kırsal bölgelere dağıtıldı. Humus’taki T4 hava üssünde bulunan askeri ekipman ve unsurlar Halep’in merkezindeki Neyrab ve doğusundaki Kuveyris üslerine sevk edildi. Buradaki rejim yanlısı yabancı milisler, güneydeki Dera bölgesi ve Lübnan sınırına yöneldi. Uçaklarını da korumaya çalışan Esad rejimi, IL-76 ve SU tipi aktif uçaklarını Lazkiye’de Rusya tarafından kullanılan Hmeymim üssü ve Hama havaalanına gönderdi. Esad’ın, jetleri, Rus üssüne taşıması, ABD’nin Hmeymim’i vurmaya kalkışmayacağı düşüncesinden kaynaklanıyor.
DOĞU GUTA, ŞAM REJİMİNE GEÇTİ
SURİYE’de Beşar Esad rejiminin, Şam yakınlarındaki Doğu Guta’ya bağlı Duma ilçesinin alınmasıyla, bölgede kontrolü tamamen ele geçirdiği bildirildi. Duma, muhaliflerin elindeki son bölgeydi. Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye ordusunun Doğu Guta’da tamamen kontrolü sağladığını duyurdu. Bakanlığın Suriye’deki ateşkesi izleme merkezi yöneticisi Yuriy Yevtuşenko, “Bugün Suriye’de tarihi bir an yaşanıyor. Duma’da rejim bayraklarının binalara çekilmesiyle, Doğu Guta’da kontrol tamamen sağlanmış oldu” dedi. Doğu Guta’nın Duma ilçesindeki askeri muhaliflerin bölgeden tahliyesi tamamlanırken, sivillerin çıkışlarının da kısa sürede sonlanması bekleniyor.
Hafta başında Rus askeri yetkililerinin, Doğu Guta’daki Ceyş-ul İslam adlı muhalif grupla silah bırakması ve militanların Duma şehrinden tahliye operasyonuna başlaması konusunda anlaşma sağladığı belirtilmişti. Esad rejimi ve Rusya, 5 yıl boyunca ablukada tutulan Doğu Guta’ya Astana anlaşmalarıyla çatışmasızlık bölgesi ilan edilmesine karşın, şiddetli saldırılar düzenlemeye devam etmişti.
Son olarak, 7 Nisan’da, Duma ilçesinde sivil yerleşimlere düzenlenen kimyasal silah saldırısında 78 sivil hayatını kaybetmişti. Batı bu saldırıdan Beşar Esad rejimini sorumlu tutuyor.
ESAD: BÖLGEDE İSTİKRARSIZLIĞI ARTTIRIR
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in dış politika danışmanı Ali Ekber Velayeti ile başkent Şam’da bir araya geldi. Suriye Başkanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, ikilinin, ABD’li ve Avrupalı liderlerin kimyasal saldırı iddialarına karşılık olarak Suriye’ye askeri müdahale tehditlerini değerlendirdiği kaydedildi. Beşar Esad adına başkanlık ofisinin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sahadaki her zaferle birlikte, bazı Batılı ülkeler sesini daha çok yükseltiyor ve olayların gidişatını değiştirmek için faaliyetlerini arttırıyor. Bu sesler ve herhangi olası bir faaliyet, bölgedeki istikrarsızlığı sadece daha da arttıracaktır. Bazı Batılı ülkelerin Suriye’ye saldırı tehditleri, terörist örgütlerle birlikte ürettikleri yalan temellere dayanıyor.”