Sarkozy: 'Paris, Türkiye-AB müzakerelerini engellemeyecek'

Ama şartı var: İkili vizyon Sarkozy, "Türkiye ile çalışmalar, ilişkilerin geleceğine göre hem tam üyelik hem de gerektiğinde tam üyeliğe gitmeyen çok sıkı bir işbirliğine götürecek iki vizyona uyumlu olmalıdır" dedi.

Sarkozy "Paris Türkiye-AB müzakerelerini engellemeyecek" dedi. Her yıl Ağustos ayı sonunda Elysee sarayında gerçekleştirilen ancak bu yıl Nicolas  Sarkozy'nin yeni Cumhurbaşkanı seçilmesi önem taşıyan Fransa'nın dünyanın çeşitli ülkelerinde görev yapan Büyükelçilerini bir araya getiren  'Büyükelçiler Toplantısı'nda Sarkozy Fransa'nın dış politikasının ana çizgilerini açıkladı. Sarkozy daha güçlü bir Avrupa için çalışılması ve Amerika ile ilişkilerin geliştirilmesi çağrısı yaparken, AB'nin güçlü savunma, göçmenlik ve çevre politikaları geliştirmesi gerektiğini söyledi. Bu toplantıda belirlenen genel siyasi direktifler çeşitli ülkelerde görevli Büyükelçilere yapacakları çalışmalarda yol gösterici olacak.  Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında " imtiyazlı ortaklık" tezini savunan ve  kesin bir dille

Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine karşı olduğunu buna karşın yeni kurulacak  bir 'Akdeniz Birliği'nde olması gerektiğini savunan Sarkozy, dün Elysee sarayında gerçekleştirilen "Büyükelçiler toplantısı"nda Fransa'nın AB ile müzakerelerde Türkiye'yi engellemeyeceğini söyledi.

FRANSA ENGEL OLMAYACAK

Sarkozy yaptığı konuşmada "Fransa, önümüzdeki aylar ve yıllar içinde 27 lerin başlattığı temel çalışmalar çerçevesinde birliğimizin geleceği açısından AB ile Türkiye arasında tam üyelik yolunda açılabilecek müzakere başlıklarına karşı çıkmayacak" dedi.  Sarkozy "Bu çalışmalar ilişkilerin geleceğine göre hem tam üyelik hem de gerektiğinde tam üyeliğe gitmeyen çok sıkı bir işbirliğine-ortaklığa götürecek  iki vizyona uyumlu olmalıdır" diyerek  dolaylı olarak şart koymuş oldu. Sarkozy  yaptığı konuşmasının devamında "Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında Türkiye'nin imtiyazlı ortaklığını savunduğumu herkes biliyor. Bu uzun yıllardır ileri sürdüğüm bir görüştü. Umarım bir gün AB'nin Türkiye ile bu tür ortaklığı önerisi herkesçe kabul görür. Biz haziran ayında AB'de aldığımız "Basitleştirilmiş  AB Antlaşması" kararından önce böyle düşünüyorduk.

Avrupa'nın inşası, dış politikamızın temel önceliği olarak kalacaktır. Güçlü bir Avrupa olmazsa, dünyaya gerekli olan bir denge kanadı eksik kalır. Bu nedenle, öncelikli olarak, basitleştirilmiş antlaşmayı önererek, Avrupa'nın inşasını yeniden rayına oturtmak istedim. Başlarda başarı uzak görünüyordu ; ama Avrupa Birliği'nin temel motoru olan mükemmel bir Fransız-Alman uyumuyla bunu başardık. Bu durumda  ortada her şeyi bloke ederek çözemeyeceğimiz bir durum var ancak sorunlara çözümler bularak halledebiliriz. Avrupa, 10 yıldır devam eden kurumsal şantiye engelinden kurtulmuştur. Ben diyorum ki Türkiye ile AB arasında müzakereye açılması gereken 35 başlık var. Bunların 30'u  'Ortaklık' için geçerlidir ancak "Tam üyelik" sürecine götürecek 5  tanesine Türkiye henüz hazır değildir. Ben Türk Başbakanı'na " Gelin şimdilik 'Ortaklık' için uygun olan 30 müzakere başlığıyla uğraşalım, ondan sonrasına bakarız. Ancak  müzakerelerin devamı aynı zamanda Avrupa'nın geleceği, sınırları  ve vereceği mesajla bağlantılı olmalıdır. Türkiye'ye gelecek umudu verecek olan bu çözüm Fransa ve Fransızlara ihanet demek değildir. Her halükarda eğer bu formül reddedilirse müzakerelerin devamı için oy birliği gerekeceğini de hatırlatmak isterim. Öte yandan bende Başabakan Erdoğan gibi Türkiye ile Fransa'nın paylaştıkları ve  tarih boyu oluşturdukları  imtiyazlı bağlarla ikili özel  ilişkilerinin daha da gelişmesini dilediğimi de belirtmek isterim." dedi

AKDENİZ BİRLİĞİ, GÜVENLİK KONSEYİ VE G-8

Sarkozy konuşmasında Devlet ve Hükümet Başkanlarının 2008 in ilk aylarında Akdeniz'in iki yakasında bulunan ülkeleri birbirilerine yaklaştıracak ve İslam ile Batı'yı karşı karşıya getirme riskine cevap verecek bir  "Akdeniz Birliği" toplantısı önerdi.  Bu toplantının bugüne kadar gerçekleştirilen  "Barcelona süreci , 5+5 ve Akdeniz Forumu" toplantılarında  yapılanları görmezlikten gelmek için düzenlenmeyeceğini belirten Sarkozy  "Tam aksine Jean Monnet'nin dilediği gibi ortak denizimizin etrafında  gerçek bir dayanışma için bir araya geleceğiz" dedi. Projesini 'Çevre, sürekli kalkınma, Kültürler arası diyalog ve Sosyal gelişme ve ekonomik büyüme" olarak belirten Cumhurbaşkanı Sarkozy "Herkesin iyi bildiği alanda  devletleri harekete geçirerek şirketler arası, kuruluşlar ve dernekler bu büyük proje çerçevesinde isteyen herkes bu şantiye'ye katılmalıdır. AB , tam yetkiyle Akdeniz Birliği'nin  aktörü olmalıdır" şeklinde konuştu.

Sarkozy ayrıca  halen 'ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere' den oluşturulan 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Almanya, Japonya, Hindistan ve Brezilya'yı da kapsayacak şekilde genişletilmesi Afrika'nın da sadece temsilci olmasını önerirken  zengin ülkeler zirvesi G-8 lerin  G-13 e çıkarılmasını teklifini yaptı. Sarkozy, "Bunu yaparsak güçlü ve hukuki bir dünya düzeni kurmuş oluruz" dedi.

IRAK'TAN ASKER ÇEKME, İRAN VE HAMASİSTAN

Sarkozy ülkesinin Avrupa Birliği içinde Uluslararası arenada İran- Irak gibi konularda daha etkin bir rol oynamayı arzu ettiğini söylerken "Birlikte yeni bir 'Avrupa Güvenlik Stratejisi' çalışması yapmamız gerekir" dedi. Fransa Cumhurbaşkanı  Sarkozy yabancı  ülke askerlerinin Irak'tan çekilmesine dair açık ve net bir takvim belirlemeleri gerektiğini söylerken şöyle konuştu  "Irak'ta yaşanan trajediye kayıtsız kalamayız. Fransa, Jacques Chirac sayesinde bu savaşa karşı çıktı ve hala karşı olmaya devam etmektedir. Bölge ülkeleri ve uluslar arası toplum ancak böyle bir takvim belirlendikten sonra Irak için faydalı hale gelebilir." Sarkozy konuşmasında İran'ın Nükleer silah üretimine karşı olduklarının da altını çizerek "Nükleer silaha sahip bir İran benim için kabul edilemez. Fransa İran'ın Nükleer silah üretimini engellemeye kararlıdır ancak İran'ın kendiliğinden bu hedeften vazgeçmesi durumunda da ödüllendirilmelidir. Fransa, İran'ı AB ülkeleri, ABD, Rusya ve Çin'le ciddi diyaloglara girmesinin kendi yararına olacağı konusunda ikna etmek için çaba göstermeye devam edecek" şeklinde konuştu. Sarkozy konuşmasında  Fransa'nın İsrail ile dost olduğunu ve Arap ülkelerine de dostluk hisleri besleyip saygı duyduğunu belirtirken  Hamas'ın Gazze şeridinde kontrolü ele geçirmesi içinde "Fransa Filistin topraklarında 'Hamasistan' kurulmasına izin vermeyecektir" uyarısını yaptı.