Saray'daki gelin krizi İngiltere'yi sallıyor

Wessex kontesi Sophie Rhys Jones'un, potansiyel müşteri zannettiği Arap şeyhi kılığına girmiş bir gazeteciyle sohbeti sırasında konuştuklarının yayınlanmasından sonra Kraliçe II. Elizabeth tarafından profesyonel yaşamına veda etmek zorunda bırakılması İngiltere'de gündemin ilk maddesi haline geldi.

News of the World adlı gazetenin dün yaptığı yayının ardından PR Danışmanı olarak çalıştığı işini terkedeceğini açıklayan Sophie'nin buaçıklama sırasında güçlü ifadelerle ''özür dilemesi'' de onu tartışılmaktan kurtaramadı.

Arap şeyhi kılığındaki kişiyle ''konuşulmaması gereken'' şeyleri konuşmasının tamamen bir ''yargı hatası'' olduğunu da kabul eden Sophie'nin işinden ayrılması, bugün bütün gazetelerin manşetine otururken, TV'ler de haberi birinci sırada yayınladılar.

Kraliçe II. Elizabeth'in de olayın ardından yayınladığı bir açıklamada, Kraliyet Ailesi'nin çalışan üyeleri için yeni kurallar konulacağına dair sözleri tartışma yarattı. Saray'a yakın çevreler Kraliçe'nin, ailesinin bir başka ferdini aynı duruma düşmüş görmemek için her türlü önlemi almaya hazır olduğunu belirtirken, bazı çevreler de ''neden bu kurallar daha önce konulup, böyle bir olayın yaşanmasının önüne geçilmedi?'' diye soruyorlar.

Bu arada Sophie'yi tuzağa düşürerek özel bir konuşmada dile getirdiği görüşlerini kamuoyuna açıklayan News of the World gazetesi de tartışmaların tam ortasında yer olmaya devam ediyor. 'Tuzak kurmanın', basın etiğiyle hangi noktada örtüştüğünü soran çevrelere gazete yönetiminin verdiği yanıt ise kısa oluyor: 'Bu, sırf kötü haber getiriyor diye postacının başını kesmeye kalkmaktan başka bir şey değil.'

İngiltere'de bir bulvar gazetesinin yayınıyla başlayan ve Kraliçe II Elizabeth'in gelini Sophie Rhys Jones'un profesyonel yaşamdan çekilme kararı vermesiyle devam eden skandal, ülkede Kraliyet Ailesi'nin varlığı ve rolüyle ilgili tartışmalar çıkmasına da yol açtı.

Bazı İşçi Partili milletvekilleri Kraliyet Ailesi'nin geleceğiyle ilgili olarak Parlamento'da etraflı bir tartışma açılmasını ve ailenindevlet yaşamındaki rolünün kısıtlanarak yeniden düzenlenmesini isterken, bazıları daha da ileri giderek ''devletin başının seçimle belirlenmesi'' gerektiğini, yani bir başka deyişle yönetim biçiminin tamamen değiştirilmesinin şart olduğunu savunuyor. Başbakan Tony Blairise tartışmalara son derece mesafeli duruyor. Başbakanlık çevreleri, Blair'in seçimin hemen öncesinde bu kadar büyük bir değişimi tartışmanın ülkeye zarar vereceğini düşündüğünü belirtiyorlar.

Ancak Kraliyet'in rolü ve geleceği üzerinde tartışan sadece bazı milletvekilleri değil. Basın da bugünkü köşe yazılarının büyük bölümünü bu konuya ayırdı.

Bazı köşe yazarlarının ''ne işe yarar bu Kraliyet?'' gibi son derece sert başlıklar attıkları dikkati çekti. TV programları da Kraliyet Ailesi'nin geleceği üzerindeki tartışmalara kilitlenmiş durumda. 24 saat haber yayını yapan SKY TV, izleyicileri arasında Kraliyet'in geleceği hakkında ne düşündüklerine dair geniş katılımlı bir anket düzenledi. Televizyon kanalı ayrıca, bütün izleyicilerinden telefon ya da e-mail yoluyla aktif olarak konuyla ilgili tartışma programına katılmaları isteğinde de bulundu.