Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi dün St. Petersburg’da yapıldı. Toplantı sonrası düzenlenen basın toplantısında Ukrayna’nın AB ile ortaklık anlaşmasını askıya alması ile ilgili sorunu değerlendiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile tecrübelerinden yararlanmak istediklerini söyledi. Esprili bir şekilde Türkiye’nin bu konudaki tecrübeleri olduğunu ifade eden Putin’e Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gülerek, “Çok doğru. Türkiye’nin 50 yıllık tecrübesi var. Kolay değil. Ben sayın başkanın tabii bu tespitine karşı bir başka tespitle diyorum ki Şanghay İşbirliği Teşkilatı’na Türkiye’yi alın. Bizi de bu sıkıntıdan kurtarın” dedi. Erdoğan’ın teklifi üzerine Putin, “Şunu kesinlikle ifade etmek isterim ki bağımsız dış politika konusunda bölgede etkin çalışmalara devam edeceğiniz anlamına geliyor” yanıtını verdi. Erdoğan da, “Şanghay’a üyelik talebimizi daha önce de Sayın Putin’e ifade etmiştim. Bunu önemsiyoruz” dedi.
ELENEN DİĞERİNİ DESTEKLESİN
EXPO fuarı ile ilgili, “İki ülkeden de aday var. İzmir ve Yekaterinburg nasıl bir rekabet öngörüyorsunuz?” sorusu da esprili konuşmalara neden oldu. Putin, “En güzel seçenek tabii ki Yekaterinburg. Olmazsa İzmir olsun. İzmir’den daha iyisi yoktur” dedi. İki lider elenen adayın diğerini desteklemesi konusunda fikir birliğine varırken Erdoğan soruya, “Ben de aynı şekilde düşünüyorum, fakat en çok korktuğum ikisi birden çıkarsa ne olacak?” yanıtını verdi. Putin, sözlerini “Gerçekten bizim ticaret hacminin önemli boyutu göz önünde tutarak bizim için hem İzmir hem Yekaterinburg’da bu fuara katılmak ilginç olur tabii ki rekabet içindeyiz” diye sürdürdü. Erdoğan da, “Biz karşılıklı bir dayanışma göstereceğiz” dedi.
Suriye halkının önünü açalım
St. Petersburg’da iki liderin ana gündem maddesini Suriye konusu oluşturdu. Erdoğan, insani yardım koridorunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Petersburg’dan bütün dünyaya seslenmek istiyorum. Kimyasal silahlarla 1500 kişi öldü. Konvansiyonel silahlarla 150 bin kişi öldü. Tabii ki kimyasal silahlarla öldürülen 1500 kişinin araştırıldığı, incelendiği dünyada, konvansiyonel silahlarla öldürülen 100 binlerce insanın araştırılmaması manidardır. Bana göre sonucu ölüm olan her işlem her atılan adım suçtur. Suriye’de rejim bunun birinci derecede sorumlusudur. Karşıda aşırıcı gruplar da sorumlusudur. Cenevre 2’ye gelince başından itibaren destekledik. Fakat üzülerek söyleyeyim ki ilk toplantıdan ne yazık ki hiçbir netice alınamadı. Yine destekliyoruz temenni ederiz ki netice alalım. Kaybedecek vakit yok. Bütün bu kaybolan vakitler sadece Suriye’deki rejime zaman kazandırmaktadır. Suriye halkının önünü açalım bırakalım kendi iradeleriyle kendi yöneticilerini seçsinler.”
PUTİN: HEDEFİMİZ AYNI
Putin ise şu mesajı verdi:
“Bu trajedinin sorumlusu kimdir? Bu soru önemli. Bu konuda farklı değerlendirmeler olabilir. Fakat hiç kimse tartışmıyor ki Suriye’de şu anda hem faaliyet gösteren savaşmakta olan aşırıcı gruplar var ve vahim şekilde faaliyet gösteriyorlar. Fakat tabii ki masum insanların dramını da unutmamalıyız. Bu konuyu Sayın Başbakanla çok ayrıntılı şekilde ele aldık. Sayın Başbakanın bu konuda sorunun bu yönüyle ilgili endişelerini paylaşıyorum. Sonuç olarak Suriye konusunda son hedefimiz aynı. Bu ülkede barışın sağlanması. Uygun çözümleri bulmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu da insani durumla ilgili. Zaman kaybetme söz konusu olmamalı.”