Şalit için Kudüs'ta 15 bin kişi toplandı

Şalit ailesi ile birlikte yürüyenlerin sayısının da 5 binin üzerinde olduğu tahmin edildi. Konvoydakiler üzerlerinde Şalit resimli tişörtleri ve kasketleriyle; ellerinde Şalit resimleri ve İsrail bayrakları; üzerlerine yürüyüşün simgesi sarı şeritler bağlamış bir şekilde Kudüs'ün ana girişinden kente girerken, yürüyüş nedeniyle Kudüs'ü Tel Aviv'e bağlayan otoyol dahil, yürüyüş güzergahındaki caddeler saatlerce trafiğe kapatıldı.

Yürüyüşe, bazı bedensel engellilerin de tekerlekli sandalyeleri ile geldiği gözlendi. Baba Gilad Şalit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, tutuklu takası ile ilgili anlaşmayı gerçekleştirmesi için bir baskı unsuru olması amacıyla düzenlenen yürüyüşün son durağı Kudüs olmasına rağmen, Kudüs'ten ayrılmayacaklarını ve Netanyahu'nun ikametgahının ilerisinde kurulan protesto çadırında yaşayacaklarını belirtti. Noam Şalit, "Oğlumuzu alıncaya kadar buradan gitmeyeceğiz" dedi.

Anne Aviva Şalit ise kalabalıklara hitaben konuşmasında, oğlunun 1474 gündür Gazze'de Hamas tarafından tutulduğunu belirtirken, artık buna bir dur demenin zamanının geldiğini belirtti ve Netanyahu'ya, "Oğlumu kaderine terketme; özgürlüğüne kavuşması için cesur davran" diye seslendi.

Ancak, sınırlı sayıda bir grup da Netanyahu'nun ikametgahı önünde toplanıp, tutuklu takasına karşı çıkan sloganlar attı; pankartlar taşıdı.

FİLİSTİNLİ TUTUKLU AİLELERİNDEN YÜRÜYÜŞE DESTEK

Öte yandan, Batı Şeria'daki Filistinli tutuklu ailelerinden de Şalit yürüyüşüne destek geldi. Ramallah'ta, El Amari mülteci kampında yaşayan Latife ve Muhammed Ebu Ahmed Ebu Yusuf ailesi, Netanyahu'nun, Noam Şalit'in çağrılarına kulak vermesini istediler. Şalit için düzenlenen yürüyüşü olumlu bulduklarını söyleyen aile, Netanyahu'ya ayrıca, Hamas ile görüşmeleri sürdürmesini ve Hamas'ı dinlemesini salık verdiler.
60 yaşındaki Latife ile eşi gözleri görmeyen 75 yaşındaki Muhammed'in 10 çocuğundan biri İsrail askerlerince öldürülmüş; diğer üçü ise halen cezaevinde bulunuyor.

Evlerinin duvarları yitirdikleri ve cezaevinde bulunan oğullarının resimleri ile donanmış ailenin çocuklarının biri, suikast eylemleri düzenlemekten 5 kez ömür boyu hapse mahkum. En küçük oğlu, 22 yaşındaki de 3 yıllık cezasını tamamlayıp cezeaevinden henüz salıverilmiş.

Anne Latife, "Ben 25 yıldır acı çekiyorum. Yeri geldi yıllarca çocuklarımı göremedim. Şimdi her üçü de ayrı cezaevinde. Onları toplu halde bile göremiyorum. Her aylık izin hakkında ancak ikisini görebiliyorum" dedi. Yine de oğullarına destek veren anne, "Topraklarımızı, vatanımızı, mukaddesatımızı; işgalin bizden aldığı her şeyi geri istiyoruz" diye de ekledi.

İsrail cezaevlerindeki tutuklulardan sorumlu Filistinli Bakan İssa Karake de İsrail kamuoyunun tutuklu takasının gerçekleştirilmesi yolundaki baskılarını olumlu karşıladıklarını belirtti.

Karake, İsrail Başbakanı'nın Filistinli tutukluların serbest bırakılması için zor koşullar öne sürdüğünü ifade edip, belki bu baskıların bir tutuklu takası anlaşmasına yardımcı olabileceği yolundaki ümidini dile getirdi.

Bakan Karake'nin verdiği bilgiye göre İsrail'deki cezaevlerinde halen 7 bin dolayında Filistinli tutuklu bulunuyor.