Güncelleme Tarihi:
PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin Başkanı Salih Müslim, Fransa Parlamentosu’nda düzenlenen Kürt sorununa ilişkin konferansa katılmak için bulunduğu Paris’te Suriye’nin kuzeyindeki yeni oluşumu Hürriyet’e anlattı. İlan edilen meclisin ‘kurucu meclis’ olduğunu söyleyen Müslim, “Bu meclisin kurulması Rojava’da (Suriye’nin kuzeyi) özerk bir yönetim ilan edildiği anlamına hiçbir zaman gelmez. Suriye’de çözüm bulunursa bu meclis de bu çözüme dahil olacak” dedi.
Kamışlı’daki toplantıda alınan yeni oluşum kararı hakkında bize bilgi verir misiniz? Rojava’da son durum nedir?
Kamışlı’da 82 temsilci toplandı ve Suriye’de durum düzelene kadar geçici bir yönetim kurma kararı aldılar. Her türlü gruptan temsilci var. Araplar, Ermeniler, Süryaniler, Çeçenler, Yezidiler... Bu meclis, bir kurucu meclistir. İleride seçimler yoluyla bu meclis muhakkak yasal statü kazanacaktır. İsviçre’de olduğu gibi Rojava, 3 kantona bölündü. Her kantonun bir meclisi kurulacak. Bu yönetimin işbaşına gelmesi özerklik anlamına gelmemektedir. Halkın ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş bir yönetimdir. Suriye’de bir çözüm bulunursa, bu yönetim de onun bir parçası olacaktır. Halep’te, Murakka’da benzer meclisler kurulmuştu. Bunlara kimse sesini çıkarmıyor, ama Kürtler yapınca olay oluyor.
Niye şimdi?
Biz bunu altı aydır tartışıyorduk. Bugün özel bir nedeni yok. Ancak Kürt grupları bu son zamanlarda koalisyona katıldıktan sonra, diğerleri anladılar ki, koalisyonla yapılacak çok şey yoktu. Onlar da bizi seçti. (KDP/Barzani desteklemiyor)
Barzani-Erdoğan görüşmesini nasıl okuyorsunuz?
Görüşmeleri normaldir. Bizim umudumuz bu Kürt halkının çıkarları aleyhine olmasın...
‘Türkiye sınırından geçen cihatçılarda azalma var’ dediniz. Bu önemli bir azalma mı?
Daha önce Selefi gruplara yardım konusu daha görülür idi. Sınırlar açılıyordu, savaşçılar, yaralılar geçiriliyordu. Bir süredir destek gözle görülür bir şekilde değil. Azaldığını hissediyoruz. Bunlar demokrasiye karşı savaşıyorlar. Vahşice cinayetler işliyorlar.
Bütün sınırı kontrol edebiliyor musunuz?
Hayır bazı noktalar var. Onlar zaten cihatçı gruplara verilmiş. Sınır kapılarının hepsi onların elinde. Türkiye bizim bunları kontrol etmemize engel oluyor.
“Bunlar manasız utanç duvarları”
Ya duvarlar?
Duvarlar sadece şehir içinde. Eskiden döşenen mayınlı araziler duvarlardan daha kötüydü. Önemli değil bu duvarlar. Manasız. Utanç duvarı bunlar. O da ileride yıkılacaktır.
Cihatçılarla çatışmalar sürüyor mu?
Evet sürüyor. Ama bizim için tehlike yok. Neden? Çünkü bunları halk kabul etmiyor. Bu insanları sadece kullanıyorlar. Vahşice cinayetler işliyorlar. Ama bu insanlar birileri tarafından kullanılıyorlar sadece.
Bölgedeki en büyük sıkıntı ne şimdi?
Halkımıza uygulanan ambargodur. Türkiye bazı yardımlara müsaade ediyor ama hepsine değil. Bizim istediğimiz açık ticaret olsun.
Türk otoriteleri ile iki kez görüştünüz, bir uzlaşma sağlayamadınız mı?
Bir taraftan orada sözler veriyorlar, ama diğer taraftan uygulamıyorlar.
İsviçre modeli
SURİYE’nin kuzeyini elinde bulunduran Kürtler, bölgede İsviçre benzeri geçiçi bir yönetim şekli oluşturduklarını açıklamışlardı. Geçen salı Mardin’in Nusaybin ilçesinin karşısındaki Kamışlı’da ilan edilen geçici yönetim, Rojava (Batı) denilen Kürt bölgesini Afrin, Kobani ve Cizir olmak üzere 3 ayrı kantona ayırıyor. Rojava’da Kürt, Arap, Çeçen ve Hıristiyan temsilcilerinden oluşan 82 kişilik geçici genel meclis kurulmuştu. Bölgelerin kendi meclislerini kurduktan sonra genel meclise temsilci gönderecekleri açıklanmıştı.
Barzani’den PYD’ye zehir zemberek suçlama
IRAK Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, PKK’nın uzantısı Demokratik Birlik Partisi PYD’nin Suriye’de tek taraflı yönetim ilan etmesine karşı çıkarak “Bu, açık bir tekçiliktir, diğer Kürt partilerini yok saymaktır” dedi. Hafta sonu Diyarbakır’a gelmeye hazırlanan Barzani özetle şunları söyledi:
PYD, Rojava’da devrim yaptığını iddia ediyor. Kime karşı kazanılmış bir devrim bu? Tek yaptıkları şey, rejimin onlara teslim ettiği yerlerde söz sahibi olmak.
PYD’nin, rejimle işbirliği yapması, Rojava’daki halkımızın geleceği için tehlikeli bir oyundur. PYD, diğer partilerin üyelerini de tutuklamaya ve öldürmeye başladı
Suriye’deki Kürtlerin birlikte hareket etmesi için 11 Temmuz 2012’de Erbil anlaşması imzalandı, Kürt Yüksek Konseyi kuruldu. PYD, o anlaşmaya bağlı kalmadı. Rejimle yaptığı gizli anlaşmalarla emrivaki yaparak kendisini askeri güç ilan etti.
Korkum, Kürtlerin eline geçmiş olan altın fırsatın kaçırılmasıdır. PYD’nin, rejimle işbirliği yapması nedeniyle muhalefet de Kürtleri rejimle bir sayıyor. Bu, gelecekte ciddi sorunlara neden olacak.
Tüm taraflar, Erbil Anlaşması’na riayet etmezse Kürt Yüksek Konseyi’nin de bir anlamı kalmaz ve PYD, tarihi fırsatın kaçırılmasının sorumlusu olur.