Güncelleme Tarihi:
Sağlık sistemi neredeyse çökmek üzereydi. Ülkenin başkenti Lizbon'daki hastaneler dolup taşıyor ve yetkililer vatandaşlara evlerinde tedavi olmalarını salık veriyordu. Ocak ayının son günlerinde Portekiz'de koronavirüs nedeniyle ölenlerin sayısı iki bini aşmıştı.
Tüm bunlar salgının başlangıcında ve en yoğun olarak yaşandığı günlerde Avrupa'nın birçok ülkesi gibi Portekiz'de de yaşanan gerçeklerdi. Kovid-19 aşıları devreye girdikten ve aşılama kampanyaları başladıktan sonra da durum çok değişmedi; Portekiz'deki aşılama kampanyası oldukça kötü durumdaydı.
Her şey tepetaklak giderken verilen yerinde bir karar ülke için aydınlık günlerin başlangıcı oldu: Koramiral Henrique de Gouveia e Melo, Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı Planlama ve Koordinasyon Komutanlığı yapan bir donanma subayı iken 'Ulusal Kovid-19 Aşısı İçin Görev Gücü' koordinatörü olarak da görev yapmaya başladı.
The New York Times'ın 'Ülkede aşı yapılacak kimse kalmadı' başlığıyla yayınladığı habere göre Portekiz o günden bugüne çok yol kat etmiş durumda.
Bundan sekiz ay sonra Portekiz artık aşılamada dünya liderlerinden biri haline gelmişti. Ülkede 10.3 milyon kişi yani nüfusun yaklaşık yüzde 86'sı tam aşılı. Bu da nüfusun aşılanmaya uygun (12 yaş üzeri herkes) kısmının yüzde 98'i anlamına geliyor.
Henrique de Gouveia e Melo "Artık tam korumaya ve neredeyse sürü bağışıklığına eriştiğimize inanıyorum, her şey yolunda görünüyor" açıklamasını yaptı.
Portekiz geçtiğimiz cuma günü neredeyse tüm koronavirüs kısıtlamalarını kaldırdı. Günlük vakalarda keskin bir düşüş yaşanan ülkede günlük ortalama yeni vaka sayısı artık 650 civarına indi ve ölüm sayıları da yok denecek kadar azaldı.
Çoğu batı ülkesi nüfuslarının birkaç katı kadar aşı satın alıp hızlı kampanyalar yürütmek istemiş olsa da bu hedeflerine ulaşamadı ve nüfuslarının yüzde 20'si hala virüse karşı korumasız durumda. Portekiz'in bu konudaki başarısı dikkat çekti ve şimdi tüm bu ülkeler Portekiz'in nasıl bir yol izlediğini gözlemliyor.
Ancak unutulmaması gereken bir konu Delta varyantının hala dünyada baskın olması ve vaka&ölüm sayılarında görülen düşüşlerin bir anda yükselişe geçme ihtimalinin ortadan kalkmadığı. Portekiz de bu durumun farkında ve gözlemlerini sürdürüyor.
Özellikle aşılamanın erken başladığı ve yoğun olarak uygulandığı İsrail'den gelen araştırma sonuçları çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkarmış ve aşının etkisinin özellikle yeni varyantlarla birlikte zaman içinde azaldığını ortaya koymuştu.
Portekiz'de de şu anda üçüncü takviye dozlar için çalışmalar devam ediyor. Gouveia e Melo'ya göre riskli grupta bulunan yaşlı nüfusa ve kronik hastalıkları nedeniyle virüse karşı savunmasız kalan vatandaşlara uygulanması düşünülen takviye dozun aralık ayında yapılmış olması planlanıyor.
Hali hazırda geri dönen sosyal hayat, kafeler ve gece kulüplerinde düzenlenen partilerle kendini gösterse de Portekiz'de de sosyal medya yoluyla aşı karşıtlığı oldukça yaygındı. İnsanları aşı karşıtlığına sürükleyen bu paylaşımların etkisinin arttığını gören hükümet güvenilir subay Koramiral Henrique de Gouveia e Melo'yu aşı kampanyası görev gücünün başına getirince bu problem de büyük ölçüde çözülmüş oldu.
Gouveia e Melo bu konudaki başarısını şu sözlerle özetliyor:
“Yaptığım ilk şey bu mücadeleyi bir savaş gibi görmek oldu. Sadece savaş dilini değil askeri dili kullanmaya başladım. Diğer ülkelere de önerim aşı kampanyalarının başına siyasetçileri değil askeri geçirmeleri olurdu. Göreve gelir gelmez 30 kişilik bir görev gücü oluşturdum ve bunların hepsi elit askerlerden oluşuyordu. Bu kişilerin arasında matematikçiler, doktorlar, analistler ve strateji uzmanları vardı."