Saddam kardeşimdi

Güncelleme Tarihi:

Saddam kardeşimdi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2007 00:00

Avukatı aracılığıyla Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Saddam’ın eski Dışişleri Bakanı Tarık Aziz, "Hücreme getirdikleri TV’de Saddam’ın asılışını izledim. Hayatımın en zor günüydü. Saddam’ı severdim, kardeşim gibiydi" dedi. Aziz, serbest kalınca Roma’da yaşamak istediğini de söyledi.

Haberin Devamı

BİR zamanlar Irak Dışişleri Bakanı olarak Saddam Hüseyin’in kurmay kadrosunda yer alan Tarık Aziz, bugünlerde hapisteki dördüncü yılını dolduruyor. Halen Irak’ta, ABD’nin kontrolündeki cezaevinde yatan Tarık Aziz’in, Kürt katliamıyla ilgili Enfal davasının tamamlanmasından sonra salıverilmesi bekleniyor. Başta Saddam ve diğer kurmayları bir bir idam edilirken, ABD ile anlaşma gereği hapiste tanık statüsünde bulunan Tarık Aziz, o davanın bitmesiyle işlevini de tamamlamış olacak.

Avukatı İsam Gazavi aracılığıyla Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Tarık Aziz de salıverilmeyi bekliyor ve "Nerede yaşamak istersiniz" sorusunu "Roma’da" diye yanıtlıyor. 2003 yılının şubat ayında, savaşın başlamasından kısa süre önce hem Papa 2.Jean Paul, hem de İtalyan hükümet yetkilileri tarafından ağırlandığı Roma’nın kendisine kucak açacağını düşünüyor.

Avukat Gazavi, Tarık Aziz’e sorularımızı ilettiği görüşmede kendisini mahkemedeki haline göre çok daha zinde gördüğünü, Aziz’in tıraş olup temiz elbiseler giydiğini anlatıyor ve müvekkilinin üç ay içinde serbest bırakılacağını tahmin ediyor. Aziz sorularımıza şu yanıtları veriyor:

Enfal davasında ifade verdiniz. Kürtlere karşı kimyasal silah kullanılmasıyla ilgili neler biliyorsunuz?

Hiçbir şey bilmiyorum. Buraya geldiğim günden beri söylüyorum bunu.

2003’te teslim olurken hapiste bu kadar uzun kalabileceğinizi düşündünüz mü?

Evet. Bugün olsa yine aynı şeyi yapardım. Burada çok zor günlerim oldu ama, bu sayede ailemi kurtardım. ABD, anlaşma uyarınca ailemi Irak dışına çıkardı. Hapiste 15 yıl bile kalsam, ailemi kurtarmak için aynı şeyi yapardım.

Hapisteki en zor anlarınız...

* Saddam’ı astıkları gün, en zor günümdü. İdamı TV’de seyrettim. Bir TV getirmişlerdi. Sadece Saddam’ı değil, Irak’ı da öldürdüler. Irak’ın ruhunu öldürdüler. Saddam kardeşim gibiydi, dostumdu. Onu severdim. Saddam’ın asılmasından sonra Enfal duruşmasına götürdüler. Hakim bana çok sert davrandı. Bana ’kapa çeneni’ dedi. Çok kırıldım, ’Ben zaten hapisteyim. Beni daha fazla nasıl cezalandırabilirsiniz’ dedim.

Diğer sanıkların asıldığını nasıl öğrendiniz?

* Radyodan duydum. Barzan el Tikriti’nin idam sırasında kafasının koptuğunu duydum.

Hapisten çıkınca ilk hangi lideri arayacaksınız?

* Yemen Devlet Başkanı’nı arayıp, ailemi ağırladığı ve Iraklılara destek verdiği için teşekkür edeceğim (Aziz’in karısı ve oğlullarından biri Yemen’de yaşıyor). Ürdün Kralı ile Katar Emiri’ne de aynı nedenlerle şükran borçluyum.

Peki Fransa Cumhurbaşkanı Chirac?

* O iyi bir adam. İyi bir dost. Bize yardım etmek istedi ama, elinden fazla birşey gelmedi. Evet, onu da arayabilirim.

Aziz’in oğlu: İtalya bizi almaz

/images/100/0x0/55eb4327f018fbb8f8b5ce29

TARIK Aziz, hapisten çıkınca Roma’da yaşamayı planlıyor, "Önce oğlumla kızlarımın yaşadığı Amman’da aileme kavuşacağım. Ama, sonra Roma’da yaşamayı planlıyorum. Papa ve İtalyan hükümet yetkilileri beni çok iyi karşılamıştı" diyor. Ancak oğlu Ziyad Aziz, Defne Barak ile görüşmesinde bu planın gerçekçi olmadığını söylüyor: "Öncelikle dünyanın orasına burasına saçılmış ailemizi birleştirmek istiyorum. Sonra da bize kucak açacak ve 47 aylık hapis hayatından sonra babamın sağlığıyla yakından ilgilenecek Katar ya da Yemen gibi bir ülkeye sığınmamız lazım. Bence İtalyanlar, Arap ülkeleri kadar konuksever olmaz. Bakın, İtalya bana vize bile vermedi."

Asıl adı Mihail Yuhanna

Saddam yönetiminin tek Hıristiyan üyesi olan Tarık Aziz, savaş başlamadan önce 15 Şubat 2003’de İtalya’yı ziyareti sırasında Assisi’deki Aziz Francis kilisesinde ayine katılmıştı (üstte). Tarık Aziz, savaş başladıktan bir ay sonra ABD’ye teslim olmuştu ve hem Vatikan hem de Fransa serbest bırakılması için devreye girmişti. Ancak bu girişimler sonuç vermedi. Aziz’in yurtdışında tedavi edilmesi gerektiğini öne süren avukatlarının talebi de reddedildi. Keldani mezhebinden olan Aziz, 1936 yılında Musul’da doğduğunda adı Mihail Yuhanna’ydı. Daha sonra adını değiştirmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!