Güncelleme Tarihi:
Kararın, "Rusya yasalarının ihlallerini önlemek için" alındığını savunan savcı, "Böylelikle meclisin sahip olduğu haklar durduruluyor, devlete ait ve yerel basını kullanması, toplantı düzenlemeleri ve tüm propagandaları yasaklanıyor." dedi.
Rusya’nın tayin ettiği Kırım Savcısı Natalya Poklonskaya, 15 Şubat'ta Kırım Tatarlarının en yüksek temsil ve yürütme organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi'ni kapatmak için Kırım Yüksek Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Poklonskaya dava dilekçesinde, Rusya Federasyonu’nun aşırıcılık faaliyetleri ile mücadele kanununa dayanarak, Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetlerinin durdurulmasını ve meclisin aşırı örgüt kapsamına alınmasını talep etmişti. İlk duruşma 3 Mart’ta yapılmış, davanın görülmesi değişik gerekçelerle dört kez ertelenmişti. Kırım Yüksek Mahkemesi'ndeki duruşmaya savcılık yetkilileri, 630 sayfa ve 10 CD’den oluşan delillerle gelmişti.
KARARA İTİRAZ EDİLECEK
Kırımlı avukat Cemil Temişev, Rus savcı Natalya Poklonskaya’nın Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetlerini durdurma kararı almasına itiraz edeceklerini bildirdi. Temişev, Radyo Svoboda’ya yaptığı açıklamada, Rus savcının Meclis'in kapatılması davasının uzun süreceğini düşünerek bu kararı aldığını belirtti. Temişev, “Mahkeme uzuyor. Savcı her şeyin hızlı olacağını düşünmüştü. Ama öyle olmadı ve işte bu olanağı kullandı” açıklamasında bulundu. Savcının bu kararının yasal sonucu olarak Meclis'in toplanmasının ve miting yapılmasının yasaklanabileceğine de dikkat çeken Temişev, karara itiraz edeceklerini kaydetti.
TUTUKLAMALAR AZ GELDİ, MECLİSİ KAPATTILAR!
Rusya’nın bu hamlesine dünyadan tepki yağdı. Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, yarımada halkı üzerinde Stalin politikalarının yeniden canlandırıldığını öne sürdü.
Poroşenko, “Kırım Tatar halkı üzerinde tutuklamalar ve siyasi mahkemeler onlar (Rusya) için az geldi, bütün Meclisi yasaklamaya karar verdiler. Direktifle bütün halkın sesini kısmayı, temsil hakkını ve haklarını savunmalarını ellerinden almaya çalışıyorlar. Bu, Rus işgalcilerin hukuksuz ihlal ettiği Kırım’da temel insan hak ve özgürlüklerinin ihlalidir. Bu, yarımadanın yerli halkı üzerinde Stalin politikalarının yeniden canlandırılmasıdır” ifadesini kullandı.
“Biz zannetmiştik ki Rusya, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra biraz akıllandı. Ama hiçbir değişme olmadı, daha kötü oldu. Mahkemelerde 'siyasi konularda adalet yok' demek, doğrudur. Nasıl emir verilirse, mahkemeler öyle karar çıkarıyorlar” dedi.
Putin’in tüm dünyaya güç gösterisi yapmak için böyle şeyler yaptığını vurgulayan Kırımoğlu, “Aslında bu karar, Rusya’nın kendi ceza kanununa bile aykırı. Öyle şey yapılamaz. Madem ki mahkemeye gidiliyor, sonucunu beklemek lazım. Ama yazdıklarına göre (Kırım Tatar Milli Meclisi kanunsuz bir şey yapmasın diye) öncelik olarak böyle bir yasak çıkarılıyor. Bu yapılan çok akılsızca. Bu da Rusya’nın dünyaya kim olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
SAVCIYA EMİR MOSKOVA’DAN GİTTİ
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov’un Rusya’nın hamlesine tepkisi ise şöyle:"Kırım'daki durumu şu şekilde anlatabiliriz; Kendi kendilerine savcı diyen insanlar var şimdi Kırım'da. Kırım'da şimdi işgal durumu var ve biz o savcıları ve vazifelerini meşru görmüyoruz. Poklonskaya, 'ben savcıyım, benim hakkım var' diyerek karar verdi ama bu kararı Rusya'nın kanunlarına aykırı. Aslında bu kararı tek başına almadı. Buna Moskova karar verdi. Yani Moskova’dan emir geldi"