Güncelleme Tarihi:
Anlaşmaya rağmen İran’ın silah amaçlı nükleer programını sürdürebileceğini belirten Gagarinski, “İran tüm nükleer kozlarını açmış olmuyor. ABD bunu bilmesine rağmen taviz vererek anlaşmaya ‘evet’ demiştir.
Örneğin İran’ın Fordo’daki gelişmiş tesiste santrifüjler çalışmaya devam edecek ve isterse yüzde 90 seviyesinde zenginleştirilmiş uranyum üretilebilir.
Ayrıca Arak’taki deneysel ağır su nükleer reaktörü kapatılmayacağı gibi modernize edilecek. İran, bu reaktör sayesinde tıpkı zamanında Hindistan’ın yaptığı gibi nükleer silah üretiminde kullanılan plütonyumu elde edebilir” dedi.
MUHAFAZAKÂRLAR TEPKİ GÖSTERDİ
Çerçeve anlaşmasına İran’da şahin çizgideki çevrelerden tepki geldi. İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in danışmanı ve muhafazakâr Kayhan gazetesinin genel yayın yönetmeni Hossein Shariatmadari, anlaşma ile İran’ın “yarışa hazır atını kırık yularla” değiştirdiğini öne sürdü. Bir başka muhafazakâr analist Mahdi Mohammad, Fordo tesisinde uranyum zenginleştirmenin sınırlandırılması kararını, “Fordo’da bir felaket oldu” şeklinde yorumladı.
ARAP LİDERLERİ CAMP DAVİD’E DAVET ETTİ
İRAN’ın P5+1 ülkeleri ile vardığı nükleer anlaşmanın ardından ABD Başkanı Obama, konuyla ilgili çekinceleri olan Suudi Arabistan Kralı Selman’ı aradı. Beyaz Saray açıklamasında, Obama’nın, Kral’a İran’ın nükleer bombaya giden tüm yollarının kapatılacağı garantisini verdiği ifade edildi. Obama da görüşmeyle ilgili yaptığı açıklamada, Kral ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin Arap liderlerini bu yaz Camp David’de yapılacak zirvede bölgenin güvenlik meselelerini görüşmeye davet ettiğini söyledi. Suudi Basın Ajansı’na göre ise Kral, Obama’ya, nükleer anlaşmanın bölge ve dünya güvenliğini güçlendireceğini umduğunu ifade etti. Kamuoyu önünde görüşmeleri destekleyen Suudi yönetimi, İran’ın çalışmalarına karşı kendi nükleer programlarını başlatma yönünde mesajlar vermişti.
YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI
Başbakan Davutoğlu, Pakistan Başbakanı ile yaptığı ortak basın toplantısında İran’la varılan nükleer anlaşmaya değindi. Anlaşmayı olumlu gördüklerini belirten Davutoğlu, “Bizzat devreye girdiğimiz 2010 Mayıs’ındaki anlaşma zemini de hâlâ bu konuda atılan en önemli adımlardan biridir. Herkesin bu süreci ileri noktaya götürmek için sorumluluk içinde davranması ve bu konunun, bölgesel istikrar bakımından da yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülmesi gerekir” dedi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise anlaşmanın 2010’daki anlaşmadan geride olduğunu belirterek, “Umarım haziran sonunda İran 2010 yılındakiyle aynı çizgiye gelir” diye konuştu.
İRAN, İSRAİL’İN VAR OLMA HAKKINI TANISIN
İSRAİL Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın 5+1 ülkeleriyle vardığı anlaşmanın İsrail’in varlığını tehdit ettiğini savunarak, haziranda varılacak nihai anlaşma metninde Tahran’ın İsrail’in var olma hakkını kesin ve tam bir şekilde tanıdığına dair ifadelerin yer almasını istedi. Bu açıklamasından saatler önce ABD Başkanı Barack Obama ile telefon görüşmesi yapan Netanyahu, “Bu temeldeki bir anlaşma İsrail’in varlığını tehdit edecektir. Böyle bir anlaşma İran’ın bombaya giden yolunu kapatmak yerine açacaktır” demişti. Netanyahu, bakanlar kurulundaki toplantıdan sonra ikinci bir açıklama yaparak İran’dan İsrail’i tanımasını istedi. İsrail hükümet sözcüsü Mark Regev ise “Bu anlaşma çok tehlikeli bir yöne doğru bir adım. İran’ın tek amacı nükleer bomba yapmak” dedi.