Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için Birleşmiş Milletler gözetiminde pazartesi başlayan Cenevre müzakereleri ve dün düzenlenen uluslararası konferansa ilişkin bilgi verdi.
Kıbrıs müzakerelerinde teknik konuları konuşmak üzere 18 Ocak'ta devam edecek konferansta kendisinin Müzakereci Özdil Nami tarafından temsil edileceğini kaydeden Akıncı, tarafların yanı sıra garantör temsilcilerinin konferansa katılacağını belirtti. “Kıbrıs Türk tarafı adına 20 aydır sürdürdüğümüz bu çalışmaların son aşamasına geldik.” diyen Akıncı, henüz çözüme ulaşmamış konular olduğunu fakat bu konuların son aşamaya gelindiğinde çözüme ulaştırılacağına dikkat çekti.
'BU FIRSAT BİR DAHA ELE GEÇMEYEBİLİR'
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Beşli Konferans bitti ya da belirsizlik var denilmesi doğru olmayacak. Çözüm süreci ucu açık bir yola havale edilmedi. 18 Ocak’ta başlayacak çalışmanın hemen ardından bir üst seviyede ikinci bir toplantı yapma kararlılığımız var.” diye konuştu. Garantiler ve güvenlik konularının yanı sıra diğer konuların da paralel giderilmesi ve sorunun artık sürüncemede kalmaması gerektiğini kaydeden Akıncı, “Buraya kadar getirilen sürecin başarısızlığa ulaştırılması büyük hata olur çünkü böylesi bir fırsat bir daha ele geçmeyebilir." dedi.
İKİ TARAFTA HARİTALARI 'KABUL EDİLEMEZ' BULDU
Cenevre'deki müzakerelerin son gününde de tarafların sunduğu ve BM'nin çelik kasasına alınarak kilitlenen haritalara değinen Akıncı, söyle konuştu:
"Taraflar kendi hazırladıkları harita önerilerini sundular ve haritalar BM'ye teslim edildi ve kasaya kilitlendi. Bu noktada bir hususun altını çizmek istiyorum. Sayın Anastasiadis bizim sunduğumuz öneriyi kabul edilmez bulduğunu bir yazıyla BM Genel Sekreteri'ne duyurdu. Aynı şekilde biz de Rumların sunduğu haritanın Kıbrıs Türk halkı açısından yaratacağı büyük sıkıntıları dikkate alarak bunun kabul edilmez bir nitelikte olduğunu görerek bu yöndeki düşüncemizi ve kararımızı BM Genel Sekreteri'ne yazıyla ilettik."
Cumhurbaşkanı Akıncı, 50 yıldır Kıbrıs sorununun çözümü için beklediklerini, önümüzdeki Çarşamba düzenlenecek toplantıya kadar sabırlı olunması gerektiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Bizi buradan izleyen halkımıza şunu söylüyorum, müsterih olsunlar. Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukukta içinde artık hakettiği yeri alması, Kıbrıs'ın içinde siyaseten eşit iki varlıktan biri haline gelmesi ve gelecek kuşakların çok daha iyi koşullarda yaşayabilmesi için çok büyük bir uğraş içindeyiz, çok büyük bir mücadele içindeyiz. Bunun için tabii ki karşılıklı adımların atılması gerekecektir. Ancak karşılıklı olarak atılacak adımlar uzlaşmayla sonuçlandığı zaman hiç kimsenin mağdur olmaması için tüm tedbirlerin alınacağını da burada vurgusunu yapmak istiyorum."
DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK OLMAZSA OLMAZ
Dönüşümlü başkanlıkla ilgili maddenin anlaşma metninde mutlaka yerini alması gerektiğini, aksi taktirde anlaşma metnine imza atmayacağının altını çizen Akıncı, "Dönüşümlü başkanlıkla ilgili öteden beri söylüyorum, bu konu Kıbrıslı Türklerin siyasal eşitlik anlamında olmazsa olmazıdır. Dönüşümlü başkanlık konusu bir çözüm metninde mutlaka yerini alması gereken bir konudur. Eğer böyle bir husus eğer bir anlaşma metninde yoksa ben bunu Kıbrıs Türk halkının referandumda onayına sunulacak metin olarak göremem ve böyle bir metnin altına da imzamı da atmam. Bu çok net ve açık olan bir konudur." değerlendirmesinde bulundu.
BUNU KABUL EDECEK BİR TEK KIBRISLI TÜRK DE ÇIKMAZ
Akıncı, Cenevre'deki müzakerelerin son gününde sunulan haritaların detayıyla ilgili bir soru üzerine de, Rum tarafının sunduğu haritanın ve bu konudaki tavrının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Akıncı, şunları kaydetti: "Sayın Anastasiadis haritaları incelemeye geldiğinde bir mektupla beraber geldi. Bizim haritamızı görmeden bile mektubunu hazırladı, işin gerçeği budur. O anda biz de sayın Eide'ye bunun kabul edilemez olduğunu, Sayın Anastasiadis'e de bunun kabul edilemez olduğunu söyledik. Gerçekten kabul edilecek bir harita değil, bunu kabul edecek bir tek Kıbrıslı Türk de çıkmaz. Ertesi sabah biz mektubumuzu Genel Sekreter'e Espen Eide aracılığıyla mektubumuzu verdik. İtiraz filan değil bu, kabul etmemedir, benimsememedir. Bu kadarını söyleyebilirim, daha ayrıntıya da girmek gerekmez."