A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 2009 14:21
Kıbrıs Rum basınında, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın yoğunlaştırılmış görüşmeler çerçevesinde ocak ayında evlerinde görüşmeler yapmaları düşüncesinden, Rum muhalefet partilerinin tepkileri üzerine vazgeçilmesi olasılığı bulunduğu ileri sürüldü.
Rum gazeteleri, Talat'ın Girne'deki ve Hristofyas'ın "Kellaki" köyündeki evi yerine, görüşmelerin tarafsız bir yerde yapılması düşüncesinin ağır bastığını yazdı.
Fileleftheros gazetesi, "Ev görüşmeleri iptal oluyor. Yoğunlaştırılmışa evet, evlerde görüşmeye hayır. İçteki tepkiler sonrasında başkan yeniden düşünüyor" başlıklarını kullandı.
Haberde, özellikle koalisyon ortakları, Demokratik Parti (DİKO) ve sosyalist EDEK partisinden gelen tepkilerin ardından Hristofyas'ın, tam gün sürecek yoğunlaştırılmış müzakerelerin liderlerin evlerinde yapılmasından vazgeçtiği iddia edildi.
Habere göre Hristofyas, bu tam gün görüşmelerin 11, 12, 13, 18, 19 ve 20 Ocak günleri yapılması konusundaki fikrini sürdürürken, görüşmelerin liderlerin evleri yerine, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs'taki Özel Temsilcisi Taye Brook Zerihoun'un evinde yapılması görüşünü benimsiyor.
HRİSTOFYAS: BOŞUNA GÜRÜLTÜ YAPILIYOR
Hristofyas, Kopenhag'daki İklim Zirvesine katılmak amacıyla dün Güney Kıbrıs'tan ayrılırken, bir soru üzerine, "Günün sonunda bunca gürültünün boşuna olduğu ortaya çıkacak. Yoğunlaştırılmış görüşmelerin nerede ve nasıl olacağına dair resmi açıklama yapılana kadar, şimdilik bunu söylemekle yetineceğim" diye konuştu.
PARTİLERDEN "BİR KEZ DAHA DÜŞÜN" ÇAĞRISI
AKEL dışındaki diğer Rum siyasi partileri de Hristofyas'a, KKTC'ye geçerek Talat'ın evinde görüşme yapması konusunda "bir kez daha düşünmesi" çağrısında bulundu.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, "yoğunlaştırılmış görüşmelerin yeri konusunda henüz karar alınmadığını, kararın, tıpkı Hristofyas'ın dediği gibi, Rum siyasi partilerle yapılacak diyalog sonrasında alınacağını" açıkladı.
Kiprianu, görüşmelerin nerede yapılacağının kendilerini rahatsız etmediğini de kaydetti. DİKO parlamento sözcüsü Andreas Angelidis ise, Hristofyas'ın Talat'la Girne'de bir araya gelme konusunu yeniden düşünmesinin "doğru yönde yapılan bir hareket" olduğunu ifade etti.
EDEK Başkanı Yannakis Omiru ise, Hristofyas'ın sadece Kıbrıslı Rumların lideri değil, her şeyin ötesinde "Kıbrıs cumhuriyetinin devlet başkanı" olduğunu, bu yüzden de konuyu ikinci kez düşünmesinin kendisini memnun edeceğini söyledi.
EUROKO Başkanı Dimitris Silluris de, müzakerelerin başarıya ulaşması için "ev görüşmelerinin" yapılmasının değil, Türk tarafının uzlaşmaz tutumunun değişmesinin gerektiğini ileri sürdü.
Rum Ekologlar ve Çevreciler Hareketi milletvekili Yorgos Perdikis de, Hristofyas'a "ev görüşmeleri" fikrinden vazgeçmesi çağrısında bulundu.
DİĞER GAZETELER
AKEL'in yayın organı Haravgi gazetesi, haberi, "Yoğunlaştırılmış görüşmeler tarafsız bölgede" başlığı altında verirken, liderlerin evlerinde görüşme yapılması fikrinden vazgeçilmesi olasılığının başlıca sebebini, "müzakere ortamının yetersiz kalacak olması" diye duyurdu.
Diğer gazeteler şu başlıkları kullandı: Politis: "Tarafsız yer ağızları kapatıyor. Kellaki ve Girne tarihi bir fırsatı kaybediyor."
Alithia: "Ev görüşmeleri için yeniden düşünmek... Alternatif çözümler arasında Zerihoun'un evi ya da Ledra Palace, hatta görüşmelerin iptal edilmesi var." Simerini: "Başkan Girne'ye gitmiyor. Yoğun tepkiler üzerine geri adım attı."
HRİSTOFYAS'I ÖLDÜRECEKLER
Öte yandan Alithia gazetesi, AKEL'in Hrisi Avgi (Altın Şafak) örgütünün Kıbrıs'a geldiğinden söz ettiğini belirterek, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'nun, dünkü Rum meclisinde 2010 bütçesi görüşülürken yaptığı açıklamada, "Çeşitli web sayfaları ve mizah gazeteleri aracılığıyla Başkan Hristofyas'ın 'fiziki olarak yok edilmesi', yani öldürülmesi teşvik ediliyor" dediğini aktardı.
Kiprianu'ya yanıt olarak, DİKO milletvekili Zaharioas Kulias, Hristofyas'ı "dostu Talat'a tavizler vermekle" suçladıktan sonra Kiprianu'ya, elinde Hristofyas'ın öldürüleceği yolunda bilgi varsa polise gitmesini önerdi.
Kiprianu iddiasında ısrar etti ve "bu tür fenomenler tedbirlerle bastırılmazsa, bu tür anlayışların yuvası haline geleceğiz" dedi.
Yine AKEL milletvekili Aristofanis Georgiu, faşist örgütlerin Rum tarafındaki faaliyetlerinden endişe belirterek, "Hrisi Avgi'lilerin (Altın Şafak) Kıbrıs'a geldiği gözlemlenmiştir" dedi.
GÜNEY KIBRIS'IN 2010 YILI BÜTÇESİ ONAYLANDI
Bu arada Güney Kıbrıs'ın, toplam giderlerin 8 milyar 584 milyon 926 bin avro, toplam gelirlerin ise 6 milyar 877 milyon 746 bin avro olarak öngörüldüğü 2010 yılı bütçesi, dün Rum meclisinde yapılan görüşmede onaylandı.
DİSİ ve EVRO.KO'dan gelen 19 ret oyuna karşılık, AKEL, DİKO, EDEK ve Çevreciler ve Ekologlar Hareketi'nin 33 oyuyla bütçe kabul edildi.