Güncelleme Tarihi:
Rum basını, öldüğü iddiasıyla yıllardır kayıp listesinde bulunan 5 yaşındaki Rum çocuğunun tedavi için Türkiye'ye götürülerek bir aileye evlatlık verildiğini ve hala yaşadığını iddia ediyor.
Politis gazetesi, 1974'te asker olan Mehmet Mercan adlı kişinin açıklamalarına yer verdi. O dönemde Dikmen'de kurulan askeri hastanede yaralıları teslim almaktan sorumlu olan Mehmet Mercan, gazeteye yaptığı açıklamada, 5 yaşındaki Hristakis Georgiyu'nun hastaneye taşınmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Mehmet Mercan, "Çocuğu hatırladığını, onu ellerinde tuttuğunu ve yapılan ilk müdahalenin ardından çocuğun Adana'ya gönderildiğini" iddia etti.
Doktorların çocuğa ve çocuğun sağlık durumuna büyük ilgili gösterdiğini ifade eden Mercan, çocuğun neden yaralandığını öğrenmek için annesine İngilizce soru sorduğunu, annenin kendisine kurşunlar ve kazadan bahsettiğini kaydetti.
Doktorların çocuğa ve annesine çok iyi davrandığını belirten Mercan, Alay Komutanı Nezih Sıral'ın doktorlara, "çocuğa dikkat etmeleri" talimatı verdiğini, daha sonra çocuğun ileri tedavi için Adana'ya gönderildiğini, ancak ardından neler olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Politis'in haberine göre, İstanbul'da yaşamını sürdüren Mercan, 1974 yılında Kıbrıs'ta yaralandığı için malul gazi emeklilik maaşıyla yaşamını sürdürüyor.
"BİLGİ YOK"
Kıbrıs Türk Otonom Kayıp Şahıslar Komitesinin eski üyesi Rüstem Tatar ise Politis'e yaptığı açıklamada, "Hiçbir zaman bu şekilde bir bilgiye sahip olmadık, bu 'puzzle'ın bir parçası" dedi.
Tatar, Otonom Kayıp Şahıslar Komitesinde görev yaptığı sürede Rum çocuğunun Türkiye'ye nakledildiğine dair bilgisi olmadığını belirtti.
Çocukla ilgili olarak 1974 yılından sonra meydana gelen gelişmelere değinen Tatar, çocuğun KKTC'deki bir hastanede ölmesinin ardından hiç kimsenin tespit edemediği bir yere gömüldüğünü, çocuğun nereye gömüldüğünü aramalarına rağmen bulamadıklarını kaydetti.
Tatar, şu anda yapılan kazı programlarıyla çocuğun gömüldüğü yerin bulunabileceğini söyledi.
ANNENİN DUYGULARI
Anne Mirofora Georgiyu da Politis'in köşe yazarı Andreas Parashos'a yaptığı açıklamada, "Öldüyse bana kemiklerini getirsinler, onları gömeyim ve ona yakışan bir anma töreni düzenleyeyim. Sadece bu şekilde huzura kavuşacağım, çünkü kız kardeşi ve babasıyla birlikte gökyüzünde olduğunu bileceğim" dedi.
Çocuğunun Türkiye'de bir aileye evlatlık verildiği iddialarıyla ilgili olarak ise anne Mirofora, şunları söyledi:
"Eğer çocuğum hayattaysa, onu büyüten aileye teşekkür etmek ve onlara sevgilerimi göndermek istiyorum. Sadece ona, Kıbrıs'ta annesinin ve kardeşlerinin olduğunu, onu görmek ve kucaklamak istediğimi söylesinler. İyi olduğunu bileyim ve varsın Türkiye'de ailesiyle kalsın."
Konunun, Kıbrıs Otonom Kayıp Şahıslar Komitesinin gündemine taşınması da bekleniyor.
Kayıplar sorununu yıllardır siyasi malzeme konusu yapan Kıbrıs Rum yönetimi, zaman zaman, Rum kayıplardan bazılarının Türkiye'ye götürüldüğü ve orada hala yaşadığı yönündeki iddiaları gündeme getiriyor.
Bu arada Rum basını, Rum hükümetinin Avrupa Konseyi aracılığıyla, kayıplar konusuyla ilgili olarak Türk Ordusunun arşivlerinin açılmasını talep etmeye hazırlandığını yazdı.