Ruhr Veliler Birliği Başkanı Ali Sak’tan tehdit iddiası

Güncelleme Tarihi:

Ruhr Veliler Birliği Başkanı Ali Sak’tan tehdit iddiası
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2016 12:45

Almanya’nın Düsseldorf kentinde Öğretmenler Günü dolayısıyla verilen resepsiyonda konuşan Ruhr Veliler Birliği Başkanı Ali Sak, ‘katıldığı bir televizyon programında okullarda anadilde konuşulmasını savunduğu için’ tehditler aldığını söyledi. Ali Sak, bu konuda Hürriyet’e şunları söyledi:

Haberin Devamı

“SON günlerde bazı okullarda, ders dışında teneffüslerde Almanca konuşulma zorunluluğu getirildi. Örneğin Berlin’deki bir okul son günlerde tartışılıyor. Bu okul, teneffüslerde Almanca konuşulmasını zorunlu kılıyor. Anadilde konuşulmasını yasaklıyor. Bunu da çocukların Almancayı daha iyi öğrenebilmeleri için, aralarındaki tartışmaları, sürtüşmeleri engellemek için uygulandığını söylüyor. Biz bunlara karşı çıktık. Karşı duruşumuz bilindiği için Spiegel TV’deki tartışmaya çağrıldım. Bu program dün (çarşamba) yayınlandı. Berlin’deki okulun müdürü ve ben katıldım. Kısa bir programdı. Tartışma konusu okuldaki öğrencilerin yüzde 95 ‘i göçmen kökenli.”

‘BAŞINIZA KÖTÜ BİR ŞEY GELMESİN!’

“Programda, yasağın Alman temel kanunlarına, Anayasa’ya aykırı olduğunu, okulun böyle bir yasak koyamayacağını, başka pedagojik alternatiflerin olduğunu dile getirdim. Çocukların başarıları için elbette Almanca öğrenmeleri, hem de çok iyi öğrenmelerini bizlerin de istediğini ve seçilen metotların yanlışlığını aktardım. Programdan sonra çok ciddi tehditler almaya başladım. Benim telefonum, bilinen bir numaradır. Hemen tehdit mesajları gelmeye başladı. Tehditlerin sağ kesimden geldiğine inanıyorum. Gelen mesajlarda ‘Siz burada, Almanya’da yaşıyorsunuz. Almancayı öğreneceksiniz. Öğrenmiyorsanız gideceksiniz. Burada Türkçenin yeri yoktur. Dikkat edin başınıza kötü bir şey gelmesin!’ gibi mesajlar dünden (çarşamba) bu yana geliyor”

Haberin Devamı

KAMPANYA BAŞLATACAĞIZ

Tehdit mesajlarına karşı bir girişimde bulunmadığını belirten Ali Sak, “Almanya’da sağ kesimin, ırkçı kesimin sesinin çıktığı bir dönemdeyiz. Sivil toplum örgütleri olarak bu konularda hassasiyetimizi korumamız gerekir. Şu an için beklemedeyim. Sivil toplum kuruluşları olarak bu tür girişimlere gerekli tepkiyi de vermemiz gerekir. Tüm bu tehditlere rağmen anadil kampanyası başlatmayı düşünüyoruz” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!