Güncelleme Tarihi:
2019'un son aylarında hayatımıza giren Koronavirüs (Kovid-19) Dünya genelinde milyonlarca hayata mal oldu.
Pek çok alışkanlığımızı geride bırakmamıza neden olan virüs tabiri caizse kabuk değiştirmeye devam ediyor.
Daha bulaşıcı ancak daha az öldürücü Omicron varyantından sonra pek çok ülke gevşeme kararı alırken ABD'deb gelen yeni virüs haberi dünyanın gündemine bomba gibi düştü.
İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, ABD'li bilim insanları ölümcül bir koronavirüs geliştirdi.
ÖLÜM ORANI YÜZDE 80
Boston Üniversitesi'nin laboratuvarında geliştirilen virüse 'kabus suşu' adı verildi. Zira söz konusu suşla enfekte olan 10 fareden 8'i Boston Üniversitesi laboratuvarında öldü.
Başka bir deyişle kâbus varyantı olarak anılan suşun öldürme oranı yüzde 80. Bilim insanları ölüm oranı bu seviyede olan bir virüsün ortaya çıkmasını 'kâbus senaryosu' olarak niteliyordu.
Araştırmacılar, orijinal Wuhan Covid suşuna Omicron'un başak proteinini ekledi. Bu da virüsü orijinal halinden kat kat daha ölümcül hale getirdi.
Virüs manipülasyon araştırmaları kısa sürede bilim dünyasının bir numaralı gündem maddesi oldu.
RESMEN ATEŞLE OYNUYORLAR
İsrail hükümetinin önde gelen bilim insanlarından Profesör Shmuel Shapira, 'Bu tamamen yasaklanmalı, ateşle oynuyor' dedi.
ÇİN'İN KORONA BELGELERİNDEKİ ŞOKE EDEN İFADELER
Ancak bu yönde çalışmalar yapan tek ülke ABD değil. Geçtiğimiz dönemde Çin'in 'Koronavirüs belgeleri' ABD'li yetkililer tarafından ele geçirilmiş ve Çin'in sır gibi sakladığı proje deşifre olmuştu.
ABD basınında geniş yer bulan söz konusu belgelere göre, Çinli bilim adamları son altı yıldır koronavirüs dahil biyolojik ve genetik silahlar üzerinde araştırmalar yürütüyor.
Aynı belgelere göre, 2015'ten beri SARS koronavirüslerinin askeri potansiyelini değerlendiren Peki yönetimi bu projeyi olası bir 'Üçüncü Dünya Savaşı' senaryosu için hazır tutuyor.
Söz konusu belgelerde bu proje bir savaş durumunda 'zaferin temel silahı' olarak adlandırılıyor ve detaylı incelemeler sunuyor. Belgelerde Üçüncü Dünya Savaşı'nın beklenenin aksine kimyasal ve nükleer silahlar ile değil, biyolojik silahlar ile yapılacağı tezi yer alıyor.
ABD tarafından Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan iki atom bombasına atıfta bulunan belgelerde biyolojik silahların yeni bir dünya savaşında 'zafer için temel silah' olacağının altı çiziliyor.
Halk Kurtuluş Ordusu'nda görev alan bilim adamlarının hazırladığı dosya, hastalıkların 'daha önce hiç görülmemiş bir şekilde' silah yapmak için manipüle edilmesini incelediğini iddiası yer alıyor.
Belgelerde biyolojik silahların maksimum etkiyi göstermesi için gereken koşullar da özetleniyor. Belgelerde 'biyolojik saldırı gece veya şafak vakti sabit rüzgar yönü olduğu zamanda yapılmalı' ifadesi yer aşıyor.
DSÖ MERCEK ALTINA ALMIŞTI
Pandeminin başladığı günden beri defalarca ortaya atılan bu iddia ile ilgili geçtiğimiz aylarda Dünya Sağlık Örgütü'nden (DSÖ) önemli bir açıklama gelmişti.
DSÖ tarafından yayınlanan raporda koronavirüsün yarasalar dahil başka bir hayvan yoluyla insanlara bulaşabileceği riskinden söz edilirken, komplo teorilerinin yaygın olduğu laboratuvar sızıntısının ise son derece düşük olduğu kaydedilmişti.