Güncelleme Tarihi:
KASIM 2020’de meydana gelen ancak ilgili bilimsel çalışmanın 2 Şubat’ta tamamlandığı dalga için “beklenmedik ve korkutucu” yorumu yapıldı. Söz konusu dalgayı ölçen şamandıranın işletmecisi, MarineLabs şirketi CEO’su Scott Beatty, bu tür dalgaların “muazzam güçleri ve öngörülemezlikleri nedeniyle deniz operasyonları için büyük bir tehdit” olduğunu söyledi. Victoria Üniversitesi’nden Johannes Gemmrich de “Aniden oluşurlar, bu yüzden gemi işletmecileri uyarılamaz. Kaptanın rotasını değiştirmek için zamanı olmaz” diye konuştu. Serseri dalgaların, tsunamiler ile karıştırılmaması gerektiğini de söyleyen Gemmrich, “Oluşma biçimleri tamamen farklı. Serseri dalgalar rüzgâr tarafından üretilir. Tsunami ise en yaygın olarak deprem ya da volkan patlaması sonucudur” dedi.
Bilinen ilk serseri dalga 1995 yılında Norveç açıklarında 25.6 metre olarak kaydedilmişti. Ancak onu çevreleyen dalgalar 12 metre yüksekliğindeydi ve aralarında iki kat fark vardı. Rekor kıran Kanada’daki dalga ise sadece 17.6 metre olmasına karşın izleyen dalgalar 6 metre olarak ölçüldü. Bu da farkın 3 kat olduğu anlamına geliyor.
BEKLENMEDİK DOĞA OLAYI
Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi, ‘serseri’ dalgaları “birbirini izleyen diğer dalgalardan iki kat daha büyük, hâkim rüzgâr ve dalga yönünün aksine hareket edebilen, beklenmedik doğa olayları” olarak tanımlıyor. Burada önemli olan dalganın tek başına boyu değil, çevreleyen dalgalarla arasındaki büyüklük farkı.